Artı Gerçek – Eski Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nuh Mete Yüksel, dün akşam tedavi gördüğü hastanede 76 yaşında öldü.
Adil yargılamanın, savunma hakkının yanından bile geçmediği 12 Eylül askeri cuntasının yargı erki olan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin (DGM) başsavcısı Yüksel, hazırladığı siyasi dava dosyalarıyla binlerce kişinin yıllarca hapis yatmasına neden oldu. Siyanürlü altın madeniyle topraklarının zehirlenmesine karşı eylem yapan Bergama köylülerine ve onların yanında yer alan eski İstanbul Barosu Başkanlarından Yücel Sayman’a karşı açtığı evlere şenlik davayla da çokça gündeme geldi. Köylüleri, “Alman casusu” olmakla suçladı.
AVUKAT DEĞİL, İŞKENCECİSİN PROTESTOSU
Tayyip Erdoğan’ın 1993 yılında Refah Partisi il başkanı iken Rize’de yaptığı konuşmaya 2002 yılında soruşturma açmasının ardından görevden alınan Yüksel, sonrasında avukatlık yaptı. Ankara Barosu’nun 2014 yılındaki 63’üncü Olağan Genel Kurulu’na gelen Yüksel’in avukatların yoğun protestosu sonrası oy kullanamadan salonu terk etmek zorunda kaldı.
BU KEZ SİVİL POLİSLERLE GELDİ, ARKA KAPIDAN KAÇTI
Yüksel, öğleden sonra, bu defa yanında çok sayıda sivil polisle tekrar fakülteye geldi ve oy kullanmak istedi. Bu sırada bir grup avukat da Yüksel’in oy kullandığı sınıfın önünde toplanarak, “Avukat değil, işkencecisin”, “Katil avukat istemiyoruz” sloganları attı. Bu sırada çıkan arbedenin ardından polisin yardımıyla salonun arka kapısından genel kurulu terk etti.
Bazı avukatlar da, Yüksel’i avukatlığa kabul eden Ankara Barosu yöneticilerine tepki gösterdi.
SADECE ERDOĞAN’DAN ÖZÜR DİLEDİ
DGM’de görev yaptığı döneme ilişkin anılarını yazdığı Nuh’un Gemisi başlıklı kitapta, tek pişman olduğu dosyanın dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ınki olduğunu belirtti. Kitapta tek özür dilediği kişi de Erdoğan’dı. Erdoğan’ın bir gazeteye verdiği, “Savcı idamımı istedi” başlıklı haberi yalanladığı paragrafta, özrünü şöyle diledi: “Burada bir yanlışlık olması lazım, çünkü ben Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında soruşturma yaptım. Tutuklama talep ettim, ama dava açmadım. İdam talebinde bulunmadım. 159’dan da dava açmadığımı gibi 159’un karşılığı da zaten idam değildir. Eğer benim bir yanlışım varsa, özür dilerim.”
KENAN EVREN: SIKIYÖNETİM MAHKEMELERİNİN DEVAMI…
12 Eylül askeri darbesinin başı Kenan Evren’in “Sıkıyönetimin sona ermesi halinde, sıkıyönetim mahkemelerinin görevlerine devam etmesi sağlanmalıdır. Mahkemelerin süratle karar almasını sağlayacak etkinlikler getirilmelidir” sözleriyle anlattığı DGM’lerde 1986 ile 2002 arasında 73 bin 936 dosya işleme konuldu. DGM’ler, 82 bin 95 kişi hakkında mahkumiyet kararı verdi.
ÇOCUKLARI DA YARGILADI, SİYASETÇİLERİ DE…
Savcılık ve mahkeme kuruluşuyla, uyguladığı özel yargılama yöntemleriyle çocukların da, siyasetçilerin de yargılandığı DGM’lerde öne çıkan bazı davalar şöyle:
* Anadilde eğitim talebiyle gösteri yaptıkları iddiasıyla 11 ile 18 yaşları arasında 27 çocuğun yargılanması Diyarbakır DGM’de yapıldı.
* HADEP 2. Olağan Kongresi sonrasında kamuoyunda ‘Bayrak Davası’, Ankara 2 No’lu DGM’de görüldü.
* DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında Hakkari ve Yüksekova’da yaptığı konuşmalar nedeniyle Van 1 ve 2 No’lu DGM’de, Ağrı’nın Patnos ilçesinde yaptığı konuşma nedeniyle de Erzurum DGM’de dava açıldı.
* Ankara 1 No’lu DGM, DEP’li eski 4 milletvekilini 15’er yıl hapse mahkum etti.
*Abdullah Öcalan İmralı’da Ankara DGM tarafından yargılandı.
* Aralarında Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi çok sayıda aydının öldürülmesine ilişkin açılan Umut Davası Ankara 2 No’lu DGM’de görüldü.
* Manisa’da 1995 yılında gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ve ağır işkenceye uğrayan lise öğrencilerinin de bulunduğu 15 genç, İzmir DGM’de yargılandı.
* Beykoz operasyonu ile başlayan Hizbullah Davası Ankara 1 No’lu DGM’de görüldü.
* Sivas katliamı zanlıları DGM’de yargılandı.
* Ankara 1 No’lu DGM’nin İnsan Hakları Derneği eski Genel Başkanı Akın Birdal’a silahlı saldırı olayında 11 kişi yargılandı. (HABER MERKEZİ)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***