HABER ANALİZ | MEHMET ÖZDEMİR, LONDRA, TR724
Pakistan asıllı Hamza Yusuf’un geçen hafta İskoçya başbakanı seçilmesi onu sadece ülkenin ‘beyaz olmayan’ ve ‘Müslüman’ ilk lideri yapmadı, aynı zamanda Birleşik Krallık tarihi açısından bir kader-denk noktasına oturttu. Çünkü onun zaferiyle birlikte 4 ayrı ülkeden müteşekkil Birleşik Krallık’ın ikisinin yönetimine Güney Asya kökenli isimler gelmiş oldu. Hatırlanacağı üzere Ekim 2022’de Hint kökenli Rishi Sunak İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti liderliğine seçilerek başbakan olmuştu.
Öte yandan, 1922’ye kadar Birleşik Krallık’a bağlı kalan İrlanda Cumhuriyeti de bir süredir Hint kökenli Leo Varadkar tarafından yönetiliyor. Varadkar, 2017’de istifa eden başbakan Enda Kenny’nin yerine gelmişti. Aynı zamanda koalisyon hükümetinin ortağı Fine Gael partisinin lideri seçilen Varadkar 2020’ye kadar ülkeyi yönetti. Varadkar, 2020 seçimi sonrasında Fianna Fail isimli parti ile yapılan koalisyonda önce başbakan yardımcısı oldu, anlaşma gereği Aralık 2022’de tekrar başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ayrıca İngiltere’nin başkenti Londra’nın hali hazırdaki belediye başkanı Sadık Han, tıpkı Hamza Yusuf gibi Pakistan göçmeni bir ailenin çocuğu. Hakeza, İskoçya ana muhalefetinin lideri Anas Sarwar’ın ebeveyni de Pakistan’dan gelmiş insanlar. Bunlara İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın ailesindeki Hint kökenleri de ekleyebiliriz.
İşte Britanya ada ülkelerini ve en önemli kentini yöneten bu isimlerin Güney Asya kökenli olması ‘kaderin cilvesi’, hatta Pakistan ve Hindistan medyasında biraz ironik yaklaşımla ‘tarihin intikamı’ diye yorumlanıyor. Zira, sömürge döneminde Britanyalı beyazlar, yaklaşık bir asır boyunca (1858-1947) o zamanlar daha bölünmemiş olan Hindistan’ı idare etmişti. O dönem İngiliz sömürge toprakları o kadar genişledi ki, büyüklüğü, ‘üzerinde güneş batmayan imparatorluk’ ifadesiyle anlatılıyordu.
ÇOK KÜLTÜRLÜLÜĞÜN BİR YANSIMASI OLABİLİR Mİ?
Güncel gelişmeyle ilgili yorumlar, meseleye hangi zaviyeden yaklaştığınıza bağlı olarak değişebiliyor. Birleşik Krallık cenahından baktığınızda ‘farklı ırk ve renkten’ kişilerin ülkeyi yönetmeye başlaması, bir zamanlar ‘sömürgeci’, ‘ırkçı’ diye suçlanan bir ulusun ‘çok kültürlülük’, ‘çeşitlilik’ gibi konularda aldığı mesafeye, yani başarıya işaret ediyor. Ancak bu noktada her üç liderin, halkın tamamının oylarıyla değil sadece parti yönetimi ve üyelerin tercihiyle belirlendiğini unutmamak gerekir. Yani hem bu isimler hem de halkın tavrı henüz genel bir seçimle test edilmiş değil.
Sömürge döneminden sadece 75 yıl sonra Birleşik Krallık ülkelerinde yönetimi ‘ele geçiren’ Güney Asya kökenli isimler her ne kadar ‘ortak coğrafya’ ve ‘aynı renge’ sahip olsalar da kuracakları ilişkiler çok sıcak gelişmeyebilir. Çünkü yönettikleri toplumun talepleri ile diğer ülkenin siyasi yaklaşımları temel zıtlıklar barındırıyor. Bunun ayrıntılarına geçmeden önce üç başbakanın arka planı ile ata yurtları Hindistan’da sömürge sonrası yaşanan değişime bakmakta yarar var.
Koltuğa en son oturan isimden başlarsak, İskoçya Başbakanı Hamza Harun Yusuf’un babası Pakistanlı ve 1960’larda ailesiyle birlikte İskoçya’ya göç etti. Annesi Kenya’da ama Güney Asyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 37 yaşındaki Yusuf, geçen hafta İskoçya Yüksek Mahkemesi’nde Kralı III. Charles’a bağlılık yemini ederek göreve başladı. Yusuf, aynı zamanda Batı Avrupa’da bir ülkenin başına geçen ilk Müslüman oldu. İslam’ın şartlarını (namaz gibi) yerine getirdiğini sosyal medyadan fotoğraf paylaşarak gösterirken, genel politikalarda partisinin (SNP) ‘liberal’ tutumunu benimsiyor.
SUNAK, HİNDU; VARADKAR, HRİSTİYAN VE EŞCİNSEL
Ekim 2022’de İngiltere Başbakanı olan Rishi Sunak’ın aile büyükleri, Hindistan’ın Pencap eyaletinde doğdu ama dedeleri daha sonra Britanya’nın Afrika’daki kolonilerine göç etti. Babası Kenya’da, annesi ise Tanzanya’ya bağlı Tanganyika özerk bölgesinde dünyaya geldi. 1960’larda aile Britanya’ya göç etti. 42 yaşındaki Sunak, İngiltere’nin beyaz olmayan ve Hint kökenli ilk başbakanı olarak tarihe geçti. Hindu inancına sahip olduğu için göreve başlarken Hintlilerin kutsal metni Bhagavat Gita üzerine yemin etti. Kamuya açık yapılan törenlerde inancının gereklerini yerine getiriyor.
Bir diğer Hint asıllı siyasetçi Leo Eric Varadkar, Aralık 2022’de İrlanda Başbakanı olarak geri döndü. İlk olarak 2017’de, 38 yaşında iken başbakanlık koltuğuna oturan Varadkar, 2020 yılında yapılan seçime kadar görevde kalmıştı. Mumbai’de doğan babası 1960’larda doktor olarak çalışmak üzere İrlanda’ya taşındı. Dublin’de doğan Varadkar babası gibi tıp doktoru oldu. Halen haftada bir mesleğini icra ediyor. Hristiyanlığı benimsedi. 2015’te sağlık bakanı iken ülkede ‘eşcinsel evlilik referandumu’ kampanyası yürütülüyordu. O zaman kendi cinsel tercihini açıkladı ve İrlanda’nın ‘ilk eşcinsel bakanı’ olarak tarihe geçti.
Tarih kitapları, İngilizlerin sömürge devletlerini rahat idare etmek için genellikle ‘böl-parçala-yönet’ taktiği kullandığını yazar. Özellikle ‘din, inanç’ gibi farklılıkların kullanıldığı bu yöntemin en bariz ve kanlı uygulandığı yerlerden biri Hindistan oldu. 1947’de İngilizler ayrılırken alt kıta toprakları ikiye bölündü; Hindular ve Sihler Hindistan’a, Müslümanlar Pakistan’a yerleşti (Bu tarafta kalan Bengal Müslümanlar 1971’de ayrılarak Bangladeş’i kurdu). Bölünme sürecinde 15 milyon kişi yerinden edildi, öncesi ve sonrasında yaşanan çatışmalarda 2 milyona yakın insan hayatını kaybetti.
‘PAKİSTAN’ YİNE HİNDİSTAN’DAN AYRILMAYI İSTİYOR
Tarihin ironisine bakın ki, iki farklı dine mensup Güney Asya kökenli isimler bu kez Birleşik Krallık ülkelerinin liderleri olarak karşı karşıya gelecek. Çünkü İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf’un en önemli vaatlerinden biri ‘ulusalcı’ partisinin ‘bağımsızlık’ hedefini gerçekleştirmek. İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılmasını savunan Yusuf, ülkesinin buna her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğunu savunuyor. İlk işlerinden birinin İskoçya’da bağımsızlığa karşı çıkanları ikna etmek olacağını söylüyor.
İskoçya, İngiltere ile 300 yılı aşan birlikteliği sona erdirmek için 2014’te bir referandum gerçekleştirdi. Ancak halkın yüzde 55’i Birleşik Krallık’ta kalma yönünde oy kullandı. 2016’daki Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma (Brexit) referandumunda ise İskoç seçmenlerin yüzde 62’si, ‘Hayır’ dedi. Ancak Krallık genelinde ‘Evet’ oyu ağır bastığı için İskoçya da AB’den çıktı. Hamza Yusuf ve partisi SNP, şimdi bu fark sebebiyle yeni bir referandum talep ediyor. Fakat İngiltere Yüksek Mahkemesi, geçen kasım ayında verdiği kararda, merkezi hükümetin izni olmadan İskoçya’da ikinci kez bağımsızlık referandumu yapılamayacağına hükmetti.
Hamza Yusuf’a referandum izni verecek makamda Hint asıllı Rishi Sunak oturuyor. Sunak, Yusuf seçildikten hemen sonra iyi dileklerini iletmiş, kendisiyle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade etmişti. Sunak ve partisi (Muhafazakar) İskoçya’nın referandum şansını bir kez kullandığını, bunu tekrarlamanın yakın veya orta vadeli bir tarihte mümkün olmadığını vurguluyor. Buna karşın Hamza Yusuf, eğer İskoçya’da bağımsızlık isteyenlerin oranı artarsa yeni bir referandum şansı doğacağına inanıyor. İngiltere ve İskoçya arasındaki ‘ayrılık’ mücadelesi iki liderin ilişkisini nasıl şekillendirecek ve sonuçta kim kazanacak? Bunu zaman gösterecek, ama önce ilk genel seçimde halkın da desteğini alıp koltuklarını muhafaza edebilmeleri gerekiyor.
İNGİLTERE, İRLANDA SORUNUNU AYNI YÖNTEMLE ÇÖZMÜŞTÜ
İngiltere ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında ise şimdilik sıcak bir ‘çatışma’ alanı görünmüyor. Haliyle Hint asıllı liderler Rishi Sunak ile Leo Varadkar’ın karşı karşıya gelme ihtimalleri zayıf. Aslında İrlanda, sorunu kendi açısından daha Birleşik Krallık Hindistan’da hüküm sürerken çözmüştü. İrlanda 20. yüzyılın başında Birleşik Krallık’a karşı bağımsızlık savaşı başlattı. İngilizler sorunu yine mezhep farkını kullanarak ‘böl-parçala’ yöntemiyle çözdü. Çünkü İrlanda çoğunluk itibarıyla Katolik, İngiltere Protestan’dı. 1922’de varılan anlaşma gereği Katolikler İrlanda Cumhuriyeti’ni kurdu, Protestanlar ise Birleşik Krallık’a bağlı olarak Kuzey İrlanda’da kaldı.
1970’lerde İrlanda’nın kuzeyden toprak talebi sebebiyle baş gösteren iç savaş 1998’de yapılan ‘Hayırlı Cuma’ anlaşmasıyla çözüldü. Anlaşma, güney ve kuzey arasında insanların, hizmetlerin ve malların geçişine açık olmasını kapsıyor. Brexit sonrası İrlanda AB’de kalıp Kuzey İrlanda ayrılınca arada doğal bir sınır doğma ihtimali çıktı. 2 yıldan fazladır çözüm bekleyen bu sorun, Sunak’ın hazırlayıp devreye soktuğu ‘Windsor Çerçevesi’ antlaşması ile daha geçen ay çözüme kavuştu.
Sayıları az da olsa İrlanda Cumhuriyeti’nde hala kuzey ve güneyin birleşmesi gerektiğini savunan ulusalcılar var. Ancak bu talep, Kuzey İrlanda tarafında pek sıcak karşılanmıyor. Uzmanlara göre, iki toplum arasında hala birçok anlaşmazlık var, bu sebeple barış süreci kırılgan olabilir. Böyle bir kırılma anında Hintli liderler hâlâ başta olur mu bilinmez. Olsa bile aynı kökenden olmalarını çözüm için avantaja çevirebileceklerini şimdiden söylemek çok güç.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***