14 Mayıs seçimlerinde sonucu en çok merak edilen şehirlerden biri Marmara ve Ege bölgelerinin kesiştiği kent Balıkesir.
2018 seçimlerinde sandıktan birinci çıkarak kentteki sekiz milletvekilinin beşini hanesine yazan Adalet ve Kalkınma Partisi, bir yıl sonraki yerel seçimlerde de Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni kazansa da rahat değil.
AK Parti’nin birinci sıra adayının bir önceki yerel seçimde Millet İttifakı’ndan yarışan eski İYİ Partili ama aynı zamanda MHP’den de 2009-2014 yılları arasında Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan İsmail Ok olması iktidar partisindeki dengeleri etkilemiş görünüyor.
Kılıçdaroğlu kazanırsa Balıkesir’in bir bakanı cepte
Yerel seçimlerde Balıkesir’de halihazırda Balıkesir milletvekili olan Ahmet Akın’ın göstermek isteyen Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nda o zamanki tek ortağı İYİ Parti lideri Meral Akşener’i ikna edemeyince vazgeçti ama bu feragat seçimin kazanılması sonucunu doğurmadı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayları Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile adeta kente çıkarma yapan İttifak’ın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dört yıl önce büyükşehir adayı olarak çıkaramadığı Ahmet Akın’ı şimdi “bakan” adayı olarak Balıkesirliler’e takdim edince büyük alkış aldı.
Kılıçdaroğlu’na adaylık işareti meydanda ilk Balıkesir’de verildi
1950’den beri yapılan seçimlerde CHP’nin hiçbir zaman birinci parti çıkmadığı Balıkesir, Kemal Kılıçdaroğlu için özel bir kent.
Lozan Anlaşması’nın 99. yıldönümüne denk gelen geçen 24 Temmuz’daki “Milletin Sesi” mitinginde bugün olduğu gibi yine Kuvayı Milliye Meydanı’nda halka hitap eden Kılıçdaroğlu, ilk kez “13. Cumhurbaşkanımız” pankartıyla karşılanmıştı.
O gün özellikle Somalı madencilerin verdiği enerjiyle alan çok coşkuluydu.
Ancak ne bugünkü kadar büyük bir kalabalık ne seçimin kazanılacağına dair güçlü bir inanç vardı. Üstelik katılımcı yapısı bu kadar kozmopolit değildi.
Milli Görüşçüler’den Kılıçdaroğlu’na destek
DEVA Partisi ve Saadet Partisi seçmenleri de miting alanındaydı. Kimisi partisinin bayrağını ve flamasını sallıyor, kimisi rozeti ceketinin yakasında sessiz sessiz konuşmaları dinliyordu.
Miting boyunca konuşmacıların iktidara yönelttiği eleştirileri onaylayan Sadi Bey, soyadını söylemek istemese de 40 yıldır Milli Görüş hareketi içinde bulunduğunu gururla söylüyordu. “Ben bugüne kadar CHP’ye hiç oy vermedim. Ama bu kez vereceğim. Milletvekilinden emin değilim ama Cumhurbaşkanlığı’nda Kılıçdaroğlu’na verecek. Bizim öyle Alevi meselemiz yok. Adam dürüst namuslu. Başkalarına benzemiyor. Bu kez Balıkesir’de roller değişecek.”
“Roller değişecek” ile ne kast ettiğini sorulunca, “bir önceki seçimde AK Parti 5 CHP 3 milletvekili almıştı, şimdi tersi olacak” diye sözlerine açıklık getirdi. Bu seçimde Balıkesir’deki nüfus artışıyla vekil sayısı dokuza çıktı. O yüzden de Balıkesir’e yönelik ilgi daha da yoğunlaştı.
Ülkücülerin tercihi seçim sonucunu belirleyebilir
Balıkesir’in deniz kenarındaki ilçeleri Bandırma, Erdek, Burhaniye, Edremit ve son seçimde Demokrat Parti kazanmış olsa da Ayvalık daha çok sol sosyal demokrat ağırlıklı.
Ancak kent merkezi ile Bigadiç, Savaştepe gibi içerideki yerleşimler her ne kadar iktidar partisine yakın dursa da ağırlıklı olarak milliyetçi eğilimdeki seçmene sahip.
Miting alanında da milliyetçi katılımı dikkat çekiyordu. Kamu çalışanı olduğu için ismini vermeyen bir Balıkesirli, “Ekonomik kriz zaten Cumhur İttifakı’nı zora koşuyor burada. Şimdi bir de Sinan Ateş cinayeti var. Sinan Bursa’da yaşasa da bizim elimize doğdu, burada büyüdü. O işte büyük hata yaptılar. Bir de listede bir önceki seçimde rakip olan isim var. Ben aslen Ocak’tan yetişme bir ülkücüyüm. Burada da birbirimizden bağımsız en az 10 arkadaşımı gördüm. Biz ülkücüyüz ama bugün Kılıçdaroğlu’na vereceğiz. Çünkü devleti biliyor, güven veriyor” diyor.
Kılıçdaroğlu’ndan “biz onlar gibi değiliz” mesajı
Yaklaşık yarım saat kürsüde kalan CHP lideri, önce Temmuz’daki sözünü yineledi ve Cumhurbaşkanı olması halinde “Balıkesir’e İstiklal madalyası” vereceğini teyit etti. Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’nin en önemli tarım ve hayvancılık kentlerinin başında gelen Balıkesir’de, “Kırsal boşalıyor, biliyorsunuz. Gençler kalmıyorlar. Kırsalda çalışan gençlerin ve bütün kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek ve böylece emeklilik hakkı kazanmış olacak” demesi, en az Kurban Bayramı’nda “15 bin lira ikramiye alacaksınız” sözü kadar alkış aldı.
Kılıçdaroğlu, “Biz, onlar gibi değiliz. Biz, mütevazi yaşamayı bilen insanlarız. Evimiz de öyle, barkımız da öyle, çocuğumuz da öyle. Biz, çocuklarımız askerlik yapsın diye bedelliye göndermedik. ‘Garibanın çocuğu gidiyorsa Bay Kemal’in çocuğu da gitsin yapsın’ dedik. Bizim felsefemiz odur. Eğer siyasetçi halka örnek olmazsa olmaz. O nedenle ahlaklı bir siyaset, erdemli bir siyaset, bilgili bir siyaset anlayışını getirmek istiyoruz” dedi.
İşe alımlarda torpil ve mülakata son vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda gençlerle birlikte eliyle kalp işareti yaptı.
İmamoğlu’ndan gençlere “Oyları bölmeyin” çağrısı
2017 Referandumu’nun yol açtığı “tek adam rejimi”nin halkı yoksullaştırdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı adaylarından Ekrem İmamoğlu da, “Bir kişinin, her şeyi bilen, her şeyi yapan, her şeyi anlayan bir kişinin otoritesi bizi nereye getirdi görüyoruz. Dün ile bugün arasında fark var, döviz kurunda fark var. Pazara gidiyorsunuz, pazara gittiğinizde bile dün ile bugün arasında fark var. Ekonomiyi yere serdiler. Paramızı, o canım Türk Liramızı pul ettiler. 21 yılın sonunda şimdi meydanlara çıkıp ‘cek cak’ diyen bir iktidarı ancak ve ancak bu millet evine yollar. Tıpış tıpış evine yollayacağız” dedi.
İmamoğlu konuşmasında muhalefetin oyunu böldüğü eleştirilerine muhatap olan Memleket Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi isim söylemeden hedef aldı.
İBB Başkanı, “Ayrışmak yok. Birileri ‘Ben yolumu sağa çevirdim, sola çevirdim’ diyebilir. Yolu açık olsun bay bay. Ama biz oyumuzu bölmeyeceğiz. Bu seçim parti seçimi değil, bu seçim partilerin seçimi de değil. Onun için altı parti biraraya gelip demokrasi mücadelesi veriyor. Belki ilerleyen yıllarda başka mücadeleler daha iyinin arayışlarını yapabiliriz ama bu seçim o seçim değil. Oyları böldürmeyin özellikle sevgili gençler arkadaşlarınızla konuşun. ‘Sakın ha’ bu seçim özellikle bu ülkenin çocukları ve gençlerinin seçimi. Oyları böldürmemeye, oyları birarada Millet İttifakı’na kullanmaya ve çok güzel insan bu memleketin birleştirici gücü Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Babacan: “Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu, gerisi teferruat”
Benzer ifadeleri DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde yedi Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ndan biri olacak Babacan, “14 Mayıs’ta, önümüzdeki seçimde aslında bir referandum var. Bu seçim aslında sadece iki tercihli bir referandum. Bakmayın öyle metre uzunluğunda oy pusulasına. Temelde iki tane tercih var. Birinci pusuladaki tercih Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu, gerisi teferruat. İkinci pusulada, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı var, gerisi teferruat. Gerisinin zaten ‘Ben kazanacağım, bu ülkeyi yöneteceğim’ diye bir iddiası yok. Hiç kafa karıştırmaya gerek yok” dedi.
Ekonominin eski patronu “yıllardır hiçbir şey yapmayan iktidarın şimdi beş sende yapmadığı şeyleri beş güne sıkıştırmaya çalıştığını”, şarampole yuvarlanmak üzere olduğunu söylediği ekonominin şimdi “şoförü”nün de değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
“Son günlerde İHA’lar, SİHA’lar, TOGG seçime alet edilmeye başlandı”
İki haftadır yaptığı açıklamalarla CHP’nin eksik kaldığı milliyetçi söylemin taşıyıcısı konumunu dolduran Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, iktidarın özellikle seçim dönemlerinde sürekli düşmanlık yaptığını savundu.
“Kılıçdaroğlu seçilirse İHA’larımızı, SİHA’larımızı hangara kapatırlar” diyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye de yanıt veren Mansur Yavaş, “Son günlerde İHA’lar, SİHA’lar, TOGG seçime alet edilmeye başlandı. Bunlar bizim milli malımız. Nasıl daha önceki hükümetler ASELSAN’ı, HAVELSAN’I, ROKETSAN’ı, gelen hükümetlere devrettilerse elbette İHA’lar SİHA’lar da devredilecek. Bize düşen çok daha iyisini geliştirmek olacaktır. Bağımsızlık bizim geleneğimizde vardır. Bağımsızlığımızı korumak için milli güvenlik politikalarımızı devam ettireceğiz. Bugün bir bakan diyor ki ‘Biz gidersek İHA’ları SİHA’ları hangara gömecekler’ ne içtiniz ne yediniz Sayın Bakan?” dedi.