Baharın gelmesiyle birlikte Ege’nin dağlarında açan çeşit çeşit otlar da toplanmaya başladı. Toplanan otlar İzmir’in turistik ilçesi Çeşme’de 12’nci kez kapılarını açan Alaçatı Ot Festivali’nde lezzet meraklılarıyla buluşuyor. Ancak bu kez festival, sadece doğanın yeniden canlanmasına değil, depremzedelerle dayanışmaya da sahne oluyor.
Depremin yaralarını sarmak amacıyla bu yılki teması ‘Yeniden Doğuş’ olarak belirlenen festivalde, 6 Şubat’taki depremden etkilenen 11 ilin yöresel lezzetleri de sergileniyor. Özellikle deprem bölgesinden gelen kadın üretici kooperatifleri, ürettikleri ürünleri satarak geldikleri il ve ilçelerdeki hayatın da yeniden doğmasına yardımcı olmaya çalışıyor. Festival, 30 Nisan’a kadar devam edecek.
Kahramanmaraş’ın kahramanlık destanını tekrar yazmak
Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesinde yaşayan Mutlu Besin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Cennet Polat, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada depremde önce kıyameti sonra mahşeri yaşadıklarını söyledi. “İnsanüstü zor şartlardan geçtik. Anlatsam belki sabaha kadar anlatırım, neler yaşadığımızı” diyen Polat, Alaçatı’ya gelme gerekçelerinin ise yaşananları geride bırakmak olduğunu vurguladı.
Polat, Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Savaşı’nda bir destan yazdığını hatırlatarak, “Keşke hemşerilerimiz memleketini bırakıp gitmek yerine herkes orada kalsaydı, mücadele etseydi. Kahramanlık destanının tekrar yazılmasında onların da çorbada bir tuzu bulunsaydı. Benim iki tane evim var, ikisi de yıkıldı. Çadırda yaşıyorum. Yıllarca da yaşayabilirim. Ama bu kahramanlık destanını, kooperatifimi ayağa kaldırarak tekrar yazmayı hayal ediyorum. Ve bu hayalimi gerçekleştireceğim” dedi.
Bölgenin tekrar ayakları üzerinde durması için yardım malzemesine değil, ürettikleri ürünlerin satılmasına ihtiyaç duyduklarının altını çizen Polat, “Bize yardım etmek istiyorlarsa Mutlu Besin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni Mutlu Besin Koop, Nazende Koop, Tapaneli Kadın Koop, Kilizi Koop sayfalarını takip etsinler ve bizlerin ürünlerini alarak bizlere en büyük desteği o şekilde versinler” diye konuştu.
“Şehrimizi ayağa kaldıracağız, hep birlikte el ele”
Depremde yıkımın en fazla olduğu il Hatay’dı. Hatay Üreten Eller Kadın Kooperatifi Ortağı Aysun Çekmez de depremin ardından bir süre Mersin’de kalmış. Çocukları halen Mersin’de okula gidiyor. Ama kendisi Hatay’ın yeniden doğuş mücadelesine katkı vermek için memleketine dönmüş: “Aslında bölgede ilk başta umudumuzu tamamen yitirmiştik. Sonra geri döndük. Çünkü biz alışmışız. Farklı kültürler yani mezhep, din ayırmadan kardeşçe yıllarca yaşadık. Antakya gibisi yok, bilenler bilir. Başka şehirde yapamayız.”
Kendisini sorumlu hissettiği için geri döndüğünü söyleyen Çekmez, eşiyle birlikte serada kurduğu çadırda yaşıyor. Amacı ise hasar gören evini onararak oraya yerleşmek. “Şehrimizi ayağa kaldıracağız, hep birlikte el ele” diyen Çekmez Alaçatı Ot Festivali’nde ise depremzede arkadaşlarının ürünlerini satıyor: “Ben son dakika hazırlığımı yapabildim. İki gün içinde bu ürünleri hazırladım. Mesela şu çiçekler bizim ablamızın. Deprem esnasında oğlu o panikle ikinci kattan aşağı atladı ve omuriliği şu an kötü yani tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı. Onun ürünlerini getirdim. Fidancı bir arkadaşımız var, onun ihtiyacı var. Onun ürünlerini getirdim. Yağımız, salçamız hep annemizin. Kilerlerimiz yıkıldı maalesef ve bizim bu ürünleri elimizden çıkarmamız lazım.”
“İnşallah tekrar yeniden doğacağız”
VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Hatay Medeniyetler Kadın Kooperatifi ortağı Emel Temizkan da deprem bölgesiyle dayanışmanın sürmesi gerektiğini söyledi: Temizkan, “Biz buraya biraz yaraları sarmaya biraz dinlenmeye, sesimizi duyurmaya, ayakta kalmaya, orada kalan kadınlarımıza destek olmaya, ümit olmaya geldik. İnşallah tekrar yeniden doğacağız. İnşallah o enkaz altında kalan dokuma tezgahlarımızı tekrar iyileştireceğiz. Kadınlarımızı toparlayacağız, tekrar üretim yapmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinde kadınların daha da or durumda olduğunu kaydeden Temizkan, sözlerini şöyle sürdürdü. “Yaralar çok büyük, zararlar çok büyük. Ama bilmiyorum inşallah sesimiz duyurulur, destekler bitmez. Çünkü şimdiden sonra hayat daha bir zor. Özellikle kadınların mücadelesi fazla. Kooperatif olarak biz o kadınlara çare olmak zorundayız. Zaten amaç buydu. Şimdi daha bir çalışıyoruz.”
“Hayata tutunmaya çalışıyoruz. Hiçbir destek almadan, kendi çabamızla”
Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinden ev hanımı Songül Sarıoğlu günlerce soğukta, arabaların içinde idare ettikten sonra yaklaşık iki ay Mersin’de Kredi Yurtlar Kurumu’nun kız yurdunda kaldıklarını söyledi. İki kızı üniversitede okuyan Sarıoğlu, daha sonra 12 yaşındaki kızıyla birlikte Çeşme’de bir tanıdıklarının kendilerine açtığı evde yaşamaya başlamış.
Sarıoğlu geleceğe endişeyle bakıyor: “Şu anda da orada kalıyorum kızım iki ay okula gidememişti altıncı sınıftaki, onu bir okula yazdırdım. Gelecekten endişeli bir şekilde devam ediyor hayat. Ne olacağımız ne yapacağımız belli değil.”
Sarioğlu, Alaçatı Ot Festivali’nde Çeşme Belediyesi’nin depremzedelerle dayanışma amacıyla verdiği stantta Maraş biberi, Maraş çöreği ve Maraş tarhanası satıyor. “Hayata tutunmaya çalışıyoruz. Hiçbir destek almadan, kendi çabamızla” diyen Sarıoğlu, tekrar memleketine dönme ihtimali olup olmadığı sorusuna ise “Bir laf vardır, doğduğun yere değil, doyduğun yere bak. Nerede karnımız doyarsa orada kalacağız. Çünkü bir gecede her şeyimizi kaybettik” cevabını verdi.