Metin YOKSU
ADIYAMAN – Maraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisinin görüldüğü kentlerden olan Adıyaman’da yas ve matem havası hakim. Kentin en işlek caddesi olan Atatürk Bulvarı’nda enkazların büyük çoğunluğu kaldırılırken, ara sokak ve mahallelerde halen yıkıntılara denk gelmek mümkün. Ağır hasarlı binalar, ara sokak ve caddelerde insanların can güvenliğini tehdit ediyor.
Kentin birçok noktasında hijyen sorunu devam ederken, çadırlarda kalanlar yağmur nedeniyle de zor günler yaşıyor. Meteoroloji verilerinin önümüzdeki günlerde hava sıcaklığının artacağına işaret etmesi ise depremzedeleri endişelendiriyor. Yazın 40 ve 45 dereceyi aşan sıcaklıkların görüldüğü kentte konteyner ve çadırların sağlıklı olmayacağını ifade eden depremzedeler, bir an önce konut sorunun sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasını talep ediyor.
Yaşadıkları belirsizlikler içinde bayrama da hazırlanan depremzedeler, bayram şekerlerini öncelikle çocukları sevindirmek ve mezarlıkta dağıtmak için satın aldıklarını ifade etti.
‘YAŞAMAK ZORUNDAYIZ’
Kentin önemli alışveriş mekanlarından olan Eskisaray Mahallesi, Ulucami ve Demirciler Çarşısı’nda uzun bir aranın ardından gözle görünür bir hareketlilik gözümüze çarpıyor. Yaptığımız görüşmelerde, çoğu esnafın depremin üzerinden bir ay geçmesi ile dükkanlarını açtıklarını öğreniyoruz.
Hayatın olağan akışına geçmesi için mücadele etmeye çalıştıklarını söyleyen esnaf, önemli olanın satış yapmak değil insanların enkaz ve yıkıntı dışında bir yerleri görmesi olduğunu anlatıyor. Uzun bir aranın ardından bayram arefesi dolayısıyla yeniden çarşının hareketlendiğini dile getiren esnaf, kentte kalanların yanısıra kenti terk edenlerin geri dönebilmesi için bu görüntünün önemli olduğunu söylüyor.
Demirciler Çarşısı esnaflarından Eyüp Şanga, durumu şöyle özetliyor: “Hüzünlü bir bayram olacak. Hüzünlerimizle, yasımızla, acılarımızla, gördüklerimizle, çıkardığımız enkazlarla geçirdiğimiz bir bayram olacak. Çok zor. Yaşanılacak gibi değil ama yaşamak zorundayız. Ama mecbur adı üstünde bir bayram… Nefes alıyorsak ve ölmediysek yaşamak zorundayız.”
‘GERİ DÖNÜN’ ÇAĞRISI
Kentten çoğu insanın yaşamını sürdürebilmek için köylere gittiğini vurgulayan Şanga, Adıyaman’ı terk edenlerin de azımsanmayacak sayıda olduğunu söyledi. Kenti terk etmek zorunda kalanlara geri dönmeleri için seslenen Şanga, şehrin yeniden inşasının hızla tamamlanmasının önemine işaret etti. Kıyafet alışverişinde siyah rengin tercih edildiğini belirten Şanga “Bayramda herkes mezarlıklarda olacak. Bu yıl bayram yerimiz mezarlıklar sevdiklerimizin yanı olacak” dedi.
‘DÜKKANLAR ÇOCUKLAR İÇİN AÇIK’
Demirciler Çarşısı’nın eski esnaflarından olan Hikmet Tunç ise dükkanları en çok da çocuklar için açık tutmaya çalıştıklarını anlattı: “Adıyaman’da bayram havası olamaz. Hüzünlüyüz. Cenazelerimiz oldu. Bu yüzden bayram havası zaten olamaz. Bu durumdan en çok çocuklarımız etkileniyor. Onlar için bu dükkanlar açık. Alışverişler önce çocuklarımız için yapılıyor. İyi günleri bekliyoruz. Zor günleri yaşıyoruz. Bakalım nasıl olacak. Ama böyle giderse zor günler daha da artacak. Hükümet ilgilenmiyor. Evlerimiz inşa ediliyor deniliyor ama biz onları nasıl ödeyeceğiz. Biraz zor. Gıda yardımları ile bu iş nereye kadar devam edecek?”
Toptancıdan 47 liraya aldığı bayram şekerlerini 50 liraya satarak geçimini sağlayan Ömer Kanca da, bayram şekerinin mezarlıkta dağıtılmak için alındığına dikkat çekiyor. Hayat pahalılığı içinde bir de depremin etkilerini yaşadıklarını anlatan Kanca “Kimsenin gündeminde bayram yok. Herkes yarını düşünüyor. Yarın da bayram yerine mezarlığına gideceğiz” sözleriyle duygularını dile getiriyor.
ŞEHİR YASTA
Kentin en eski esnaflarından olan Batuhan Saptüzel “Normalde bayram hareketliliği çok olurdu. Hepimiz yastayız. Yas olunca da adetten bayram şekeri ve kolonya insanlara ikram edilir. Bu bayram da bayram şekerleri ve kolonya mezarlıklar, cenazeler için satın alınıyor. Adıyaman’da cenaze olmayan, taziye olmayan bir ev yok Normale dönmeye çalışırken bir yandan da yasımız halen bu şehirde” diye konuştu.
‘İKİ ÇOCUĞUM VAR, BİRİNE AYAKKABI ALABİLDİM’
Çocuğuna ayakkabı almak için çarşıya geldiğini söyleyen Bilal Sert ise şunları söyledi: “Kimse henüz düze çıkamadı. Yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Çocukların ayakkabıları yok. Birine alabildim birine alamadım. Kimse çadırımıza gelmeyecek ama yine de yarım kilo şeker aldım. Bayramda köye gideceğiz. Orada mezarlıkları ziyaret edeceğiz. Acılar unutulmaz. Acılarımız ile yaşarız ama acılarımızı hafifletmek zorundayız.”
‘ÇOCUKLAR ÇADIR GÖRMEKTEN YORULDU’
Uzun bir aradan sonra çadırdan çıktığını ve çocuklarını gezdirmek için çarşıya geldiğini ifade eden Hayriye Balcı “Önemli olan çocuklarımız. Onları gezdirmek için çarşıya çıkardım. Çocuklar çadır ve enkaz görmekten yoruldu. Onlar her şeyin farkında ve bu onları derinden etkiliyor. Bayram onlar için belki iyi olacak. Onların iyi olması için çarşıya alışverişe geldik” diye konuştu.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***