İki ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, görüşmelerde Suriye’nin Arap dünyasındaki diplomatik izolasyonunu sona erdirmek üzere çalışıldığı belirtildi.
Açıklamada iki ülke arasındaki konsolosluk hizmetleri ile uçuşların yeniden başlatılması için adımlar atılacağı kaydedildi.
Mikdat’ın Cidde ziyareti, Şam yönetiminin on yılı aşkın zamandır Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ilk üst düzey diplomatik ziyaret olarak kayıtlara geçti.
Riyad, Suriye iç savaşının başlamasının ardından Şam ile bağlarını koparmış ve Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmeye çalışan muhalif grupları desteklemişti. Bu dönemin ardından da Suriye, Arap Birliği’nden çıkarılmıştı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan’ın 18 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda Suriye’yi tecrit etmenin sonuç getirmediğini söylemesi, Riyad’ın yaklaşımındaki önemli bir kırılma olarak yorumlanmıştı.
6 Şubat’ta yaşanan depremler de iki ülke arasındaki normalleşme sürecine hız kazandırdı.
İki ülke dışişleri bakanı, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmek ve Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşünü kolaylaştırmak için işbirliği yapma konusunda anlaştı.
Suudi Arabistan ile Suriye ilişkilerinin yeniden başlaması, Arap devletlerinin Esad ile ilişkileri normalleştirme hamlelerindeki önemli bir gelişme olarak görülüyor. Nitekim Suriye Dışişleri Bakanı Mikdat, geçen haftalarda on yıldan uzun süredir Mısır ve Ürdün’e de ilk diplomatik ziyaretlerini gerçekleştirdi.
Mikdat’ın Cidde ziyaretin ardından yapılan ortak açıklamada, her iki taraf da Suriye’nin toprakları üzerindeki kendi kontrolünü sağlama ve “silahlı milislerin varlığına son verme” gereği konusunda anlaştı.
AFP’nin İran devlet medyasından aktardığı habere göre aynı saatlerde İranlı diplomatik bir heyet de Riyad’ı ziyaret etti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanani, “İran heyeti, Riyad’daki büyükelçilik ve Cidde başkonsolosluğunun yeniden açılması için gerekli adımları atacak” dedi.
Riyad merkezli Arap bir diplomat AFP’ye yaptığı değerlendirmede, “İranlılar ile Suriyeliler aynı gün Suudi Arabistan’da. Bu çılgınca ve birkaç ay önce düşünülemezdi” dedi.
Reuters’e bilgi veren bazı kaynakların aktardığına göre, Suudi Arabistan’ın 19 Mayıs’ta Riyad’ta yapılması planlanan Arap Birliği zirvesine, Esad’ı da davet etmeyi planlıyor.
Öte yandan ABD ve Avrupa ülkeleri, Esad ailesini milyar dolarlık bir tür amfetamin uyuşturucusu olan captagon’un ticaretinde başrol oynamakla suçluyor. Batılı ülkeler, uyuşturucunun Suriye’de üretildiğini ve hükümet tarafından finanse edildiğini söylüyor.
Uyuşturucuların büyük kısmının Suudi Arabistan da dahil olmak üzere Körfez Arap ülkelerindeki alıcılara satıldığı düşünülüyor.
Esad hükümeti ise uyuşturucu yapımı ve kaçakçılığıyla ilgisi olduğu konusundaki suçlamaları reddediyor, aksine söz konusu ticaretle mücadele ettiğini söylüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***