WAN – Pazarda meyve sebze fiyatlarının yüksek olmasına tepki gösteren Wanlı yurttaşlar, “100 TL ile sadece 2 limon, 3 patates, 4-5 salatalık alabiliyoruz” dedi.
İktidarın savaş politikaları, ekonomik krizi derinleştirmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayı yıllık bazda enflasyon yüzde 55,18 olarak açıklanırken, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Şubat ayı yıllık bazda enflasyon oranını ise yüzde 126,91 olarak açıkladı. Halkın alım gücünün her geçen gün düştüğü Türkiye ve Kürdistan’da, halk fiyatların her geçen gün arttığına işaret ederek ne alabildiklerini ne de satabildiklerini söyledi. Wan’da pazar esnafı da yurttaşlar da pazarlarda artan fiyatlardan şikayetçi. Artan fiyatlar nedeniyle pazardaki trafik de seyrek.
‘MİLLET AÇ, AÇ!’
Yıllardır pazarcı olduğunu ve böylesi bir süreci ilk defa yaşadığını dile getiren Naci Dindar, Türkiye’yi yönetenlerin bu sorunlara yol açtığını söyledi. Dinar, “Dünyada Türkiye kadar güzel bir ülke bulamazsın, fakat gel gör ki yönetenler yüzünden ülke zehir oldu. Vatandaş ucuz diye pazara geliyor, fakat tane domates alabiliyor. Kendileri toktur, maaşları fazladır keyifleri yerinde, çıkıp sokağa bakmıyorlar. Ramazan ayındayız, bolluk bereket ayındayız ama insanlar aç. Yönetenlerin umurunda değil çünkü kendisi gibi herkesi tok sanıyorlar. Fiyatlar çok yüksek, alım gücü düşük. Pazarcı olmama rağmen evime sebze alamıyorum. Millet açtır aç, millet perişandır!” diye konuştu.
‘DEVLETİ YÖNETEN ADAM DÜNYAYI SOYDU’
Kadınların alışverişe geldiklerinde sadece fiyatlara baktıklarını ve dolaşıp döndüklerini söyleyen Feleknas Cengiz ise “Millet aç biilaç gelip sadece fiyatlara bakıp gidiyorlar. Milletin bu açlığı neden anlaşılmıyor? Devleti yöneten bu adam dünyayı soydu, yıktı geçti. Bu iktidarın değişmesi lazım artık. İstediğimiz hiçbir şeyi alamıyoruz. 10 kişilik aileler bu krizde nasıl geçiniyor, hiç soruyorlar mı? Kendimiz tokuz ama komşumuz aç. Geçinemiyoruz, bu böyle devam etmemeli. Bir kilo soğan 20 TL olmuş buna ne denilebilir ki artık” şeklinde konuştu.
‘İKİ LİMON 5 TL’
Fiyatların her geçen gün daha da kötü bir hal aldığını belirten Fatma Eren de “Alışveriş diye geldim iki limona 5 TL verdim. 100 TL ile pazara geldim elim boş evime gidiyordum. Eskiden 100 TL ile birçok şey alabiliyordum şimdi ise sadece iki limon, üç patates, dört beş salatalık alabiliyoruz. İş yok, güç yok, gelir hiç yok” diye belirtti.
‘BÜTÜN UMUDUMUZ SEÇİM’
Pazara bakıldığında Türkiye’nin içerisinde bulunduğu krizin daha iyi anlaşıldığını söyleyen Hüseyin Yiğit, ürünlere getiren zamlarla alım gücünün her geçen gün daha da azaldığını söyledi. Her gün ürünlerde düzelme adı altında fiyat değişikliği yapıldığına dikkati çeken Yiğit, şöyle konuştu: “İnsanlar evlerine meyve ve sebze alamıyor artık. Yıllardır bu işi yapıyorum böyle bir durum görmedim. İnsanlar sadece fiyatlara bakıp gidiyor. Elleri boş bir şekilde evlerine dönüyorlar. Tüm umudumuz seçimde ve seçimden sonra düzelme olacağına inanıyoruz.”
‘BİR KİLO PATATES BİLE ALAMIYORUZ’
Türkiye’nin ciddi bir krizin içerisinde olduğuna dikkat çeken Cemil İnan ise “İnsanlar kendilerine bir şeyler alamıyor. Ciddi bir kriz var; bir kilo patates bile alamıyoruz. Bu iktidar sahipleri koltukları uğruna insanları yokluğa sürüklüyorlar. İnsanlar bu dönem açlıktan ölmek üzereler” derken, Ahmet Kahraman da, “Markette bir kilo çökeleğin fiyatını sordum 50 TL diyor, meydanda ise 35 TL. Yönetimdekiler, fakirleri sömürmekten başka bir şey yapmıyor. Fakir fukara aç kimse görmüyor, duymuyor. İnsanlar doğru düzgün bir şey alamıyor evine. Bundan iki yıl önce 20 nüfus için 200 TL ile alışverişimi yapardım, şimdi aynı parayı hatta daha fazlasını getiriyorum ama evime borçlu bir şekilde dönüyorum. Aldığımız malzemeler bizi bir hafta bile götürmüyor” dedi.
‘EVİME ET ALAMIYORUM’
Pazarcılıkta en kötü günlerden geçtiklerini, ne alımın ne de satışın olduğunu söyleyen İzzet Semo da şunları söyledi: “Ürünler çok pahalı, insanlar gelip fiyatı sorup gidiyorlar. İnsanlar, artık gramla meyve-sebze alıyor. Şuan soğan 25 TL, patlıcan 30 TL, salatalık 25 TL bu fiyatlarla kim alışveriş yapabilir? Sabahtan akşama kadar tezgahın başında bekliyorum ve sadece sebze taşıdığım aracımın mazotunu kazanabiliyorum. Yıllardır sürdürdüğüm meslek olduğu için devam ediyorum yoksa bu süreçte bu iş yapılmaz. Kriz nedeniyle onlarca pazarcı iflas etti. Bu krizin sebebinin kim olduğunu herkes çok iyi biliyor. Bugün biberi 10 TL’ye alıyorsun, yarın 15 TL’ye ancak alabiliyorsun, yani her gün zam zam. Bir kilo et 150 TL olmuş. Bu yıl eve et almadım hatta Ramazan’da bile evime et alamadım.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***