İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi İSPER (İstanbul Personel Yönetim A.Ş.), istihdama yönelik politikaların tasarlanması ve uygulanmasına, işgücü piyasası sorunlarının çözümüne katkı ve yön sağlayacak “İstanbul İşgücü Piyasası: Güncel Görünüm ve Yapısal Özellikler 2022” konulu araştırma raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda; İstanbul İşgücü Piyasasında 2014-2022 döneminde meydana gelen gelişmeler ve ortaya çıkan sorunlar, Türkiye İşgücü Piyasası ile karşılaştırmalı olarak incelendi.
İstanbul İşgücü Piyasasının olumlu ve olumsuz temel özelliklerinin yanı sıra özelikle eğitimli kadınlarda işsizliğinin boyutları, uzun süreli işsizliğin nedenleri, işsizlik sigortasının dışlayıcı boyutları, çalışanların işten memnuniyetsizliği, işgücü arz ve talebinde uyumsuzluk, beceri açığı, inaktivite, enflasyonda ani ve sert yükselişin yarattığı sorunlar, İBB’nin eğitim ve istihdam konusunda iki önemli kurumu Enstitü İstanbul İSMEK ve Bölgesel İstihdam Ofisleri raporun dikkat çeken konu başlıkları olarak tespit edildi.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Neyza Akçabay, işgücü piyasasında beceri açığı ve vasıfsızlık sorununa dikkat çekerek “Araştırma sonuçları firmaların hem beyaz yaka hem de mavi yaka işgücünde aradıkları mesleki beceri ve yetkinlikleri bulamadıklarını gösteriyor. Eğitim sistemi işgücünü istihdama hazırlamada yetersiz. Gençler bu durumun farkında. Üniversiteden mezun olan gençlerin iş bulabilmek için mesleki ve beceri eğitimlere yöneldiğini görüyoruz. Düşük eğitimli ve vasıfsız işsizlerin de mesleki eğitimlere giderek artan bir talebi var: İBB Enstitü İstanbul İSMEK mesleki eğitim programlarına katılma hevesi gösterenlerin oranı, 2021’den 2022’ye tam 10 yüzde puan artışla yüzde 41,7’den yüzde 51,7’ye yükseldi. Ayrıca kadınların mesleki eğitim almaya erkeklere kıyasla daha hevesli olduğunu görüyoruz” dedi.
Araştırma sonuçlarına ilişkin İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İstanbul işgücü piyasasındaki arz ve talepteki uyumsuzluğa dikkat çekti:
“İstanbul’da başta yüksek kira artışları olmak üzere hızla yükselen enflasyon karşısında artan asgari ücretler iş arayanları tatmin etmiyor, bu ücret seviyelerinden çalışmak istemiyorlar. Firmalar boş kadrolarını doldurmada zorlanıyor, işsizlik katılaşıyor. İBB Bölgesel istihdam Ofislerine iş arayanların başvuru oranı bir yılda yüzde 4,3’ten yüzde 12’ye neredeyse üç katına yükseldi. Öte yandan Firmalar da artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtamadıklarını, kar marjlarının daraldığından şikâyet ediyor. Yüksek enflasyon hem mal ve hizmet piyasalarını hem de işgücü piyasasının düzgün çalışmasını engelliyor.”
İSPER A.Ş. Genel Müdürü Banu Saraçlar, “Araştırma sonuçları istihdamda cinsiyet eşitsizliğinin artarak devam ettiğini gösteriyor. Kadın istihdam oranı İstanbul’da yüzde 30,4, bu da demek oluyor ki yüzde 64,6 olan erkek istihdam oranının yarısından daha az. Genç işsizlik oranı kadınlarda yüzde 26,2, erkeklerde yüzde 17,7; cinsiyet farkı tam 8,5 puan. Ücret eşitsizliği de kadınların aleyhine. Kadınlar işe girişte yüzde 11 daha düşük ücrete razı. İşyerinde terfi ve yükselme olanaklarına kadınlar erkekler kadar sahip değil. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Halbuki, firma yöneticileri verimlilik ve iş disiplininde kadın çalışanların en az erkekler kadar başarılı olduğunu söylüyor. Cinsiyet eşitsizliğini gidermek için aktif işgücü politikalarını daha etkin uygulamalıyı.” dedi.
“Kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik artıyor”
Rapor, İstanbul’da eğitim durumu ve işsizlikle ilgili çarpıcı sonuçları gözler önüne seriyor. Bir önceki araştırma ile paralel olarak; İstanbul’da eğitimli genç nüfus oranı yükselirken bu artışın kadınlarda erkeklere oranla daha fazla olması dikkat çekiyor. İstanbul’da yüksek eğitimli kadınların sayısı 2014’ten 2021’e yüzde 64,4 artışla 528 binden 868 bine yükseldi. Kötü haber ise eğitimli kadınların iş bulmalarının zaman içinde giderek güçleşmesi. Yani eğitimli genç kadınların sayısı artıyor fakat bu kadınların iş bulma oranları erkeklere nazaran daha düşük, iş bulma süreleri de daha uzun. Yüksek eğitimli işsiz kadınların toplam kadın işsizler içindeki payı yüzde 43,2 gibi ürkütücü bir seviyede. Erkeklerde ise bu pay yüzde 21,8. Uzun süreli işsizlik oranları toplam işsiz kadınlarda (yüzde 40,6) erkeklere (yüzde 30,9) kıyasla daha yüksek. Sonuç olarak İstanbul’daki genç kadın nüfusun eğitim düzeyi artarken, işsizlik oranları artıyor.
“İstanbul’da istihdama özel sektör yön veriyor”
Araştırmanın istihdamla ilgili sonuçları da bir önceki yıldan çok farklı değil. Kadın istihdam oranı bir önceki yıla göre az da olsa artmış durumda. İstanbul’da 2022 yılı Ekim ayı itibariyle istihdam seviyesi, 6 milyon 115 bin kişi olarak tahmin ediliyor. İstanbul’daki istihdam oranlarına bakıldığında kadınların istihdama katılma oranı (0,2 puan artışla) yüzde 29,8 erkeklerde yüzde (1,4 puan artışla) 66,4 olarak tahmin ediliyor. İstanbul’da 2022 Ekim ayı itibariyle istihdam yüksek oranda (yüzde 86,3) özel sektörde gerçekleşmiş durumdayken, istihdama katılan kişilerin neredeyse yüzde 90’ı işveren yanında/yevmiyeli olarak çalışıyor.
Kayıt dışı çalışma yine gündemde
Rapora göre kayıt dışı çalışma sorunu devam ediyor. İstanbul’da istihdamdaki her 8 kişiden 1’i SGK kaydı olmadan çalışıyor: yüzde 87,5’i kayıtlı, yüzde 12,5’i kayıt dışı. Devlet denetiminin sıkı olduğu firmalar ile büyük ölçekli kurumsal firmalarda kayıt dışı çalışmaya rastlanmazken daha çok küçük ve orta ölçekli özel işyerlerinde kayıt dışı çalışma hala yaygın. Firma yöneticilerine göre asgari ücretteki artış ve mülteci/göçmen sayısının artması kayıt dışı çalışma oranını olumsuz etkiliyor. Asgari ücret artışının; tekstil/konfeksiyon, toptan/perakende ve lokanta/konaklama sektörlerinde kayıt dışılığı artırdığı ifade ediliyor. Mültecilerin en çok çalıştığı tekstil/konfeksiyon, yiyecek içecek hizmetleri,imalat ve inşaat gibi sektörlerde kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu anlaşılıyor. Eğitim, sağlık gibi sıkı denetlenen sektörlerde ve faaliyet alanı ne olursa olsun büyük ölçekli kurumsallaşmış firmalarda kayıt dışılığın olmadığı belirtiliyor.
İşten memnun olmamanın en büyük sebebi; ücret
İstanbul’un çalışan kadın ve erkek işgücünün işten memnun olmamasının ortak ve en büyük nedeni gelir yetersizliği. Araştırmaya göre her altı çalışandan biri işinden memnun değil. Tüm çalışanlarda işten memnuniyetsizlik oranı yüzde 17,4 iken bu oran kadınlarda yüzde 16,5, erkeklerde yüzde 17,8. İşinden memnun olmayanlar, daha iyi bir iş bulamayacaklarını düşünmeleri sebebiyle başka bir iş arayışına girmediğini belirtiyor. Erkeklerde ve kadınlarda eğitim düzeyi ile işten memnuniyetsizliğin oranındaki fark dikkat çekiyor. Lise ve altı eğitim seviyesindeki erkeklerin işten memnuniyet oranı (yüzde 20,6) yüksek öğrenimli erkeklere göre fazlayken, eğitim düzeyi yüksek olan kadınlarda memnuniyetsizliğinin de daha yüksek olduğu görülüyor. (yüzde 17,2).
İşten memnuniyetsizlik gelir düzeyleri itibariyle incelendiğinde beklendiği gibi en yüksek memnuniyetsizlik oranı yüzde 24,1 ile asgari ücrete yakın ücretli grubu. İşten memnuniyetsizliğin en önemli nedeni, gelir yetersizliği (yüzde 35,6). İkinci sırada çalışma saatlerinden memnuniyetsizlik (yüzde 24,4), üçüncü sırada ise yetersiz yükselme ve terfi imkânları (yüzde 21,5) yer alıyor. Ücret yetersizliğine, çalışma saatlerinin uygunsuzluğuna ve terfi olanaksızlığına kadınların erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldıkları anlaşılıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***