“Freedom House”, belki “Dar-ül Hürriyet” diye çevirebiliriz, iki gün önce dünya özgürlük endeksini açıkladı (Mart 2023).
Durum yine felaket bizim ülkemiz için.
Bir gazete yazısında araştırmanın metodolojisini girmek çok anlamlı gelmiyor bana ama kısaca şunları söyleyebiliriz: Özgürlükler siyasal özgürlükler (political liberties) ve vatandaş özgürlükleri (civil liberties) diye iki kategoride ele alınmış, siyasal özgürlükler 40 üzerinden, vatandaş özgürlükleri de 60 üzerinden değerlendirilmiş.
Türkiye siyasal özgürlükler alanında 40 üzerinden 16, vatandaş özgürlükleri alanında da 60 üzerinden 16 almış, yani her ikisinden de ikmali kalmışız ve böylece özgürlük endeks değeri 32 olarak çıkmış. İkmale kalmışız diyorum çünkü umarım ikmallerde bu sınavları başarı ile vereceğiz.
Freedom House (Dar-ül Hürriyet ya da Özgürlük Evi) bu araştırmayı senelerdir yapıyor.
Araştırmanın bir yerinde son on senedir özgürlük endeks değeri en çok düşen ülkeler arasında Türkiye maalesef ve maalesef beşinci sırada; başka bir ifade ile özgürlüklerde baş aşağı yuvarlanıyoruz.
En çok gerileyen ülke Libya(-33), sonra Nikaragua (-30), sonra Güney Sudan (-30), sonra Tanzanya (-30) ve hemen sonra da özgürlük endeks değerinde son on yılda -29’luk bir gerileme ile Türkiye geliyor.
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bu durum beni korkunç rahatsız ediyor, bu durumdan rahatsız olmayanlara hayretle bakıyorum.
Ve biraz da dalga geçerek bakıyorum bu adamlara(!) çünkü sıkılmadan, utanmadan bu tür araştırmaların ve sıralamaların, yaklaşık hepsinde Türkiye’nin durumu feci, Türkiye düşmanları tarafından yapıldığını ve yayınlandığını iddia edebiliyorlar; Einstein her zaman olduğu gibi yine çok haklı, uzayın bir sonu var galiba ama aptallığın sınırı yok demiş.
Özgürlük endeksinde son on yılda Tanzanya ve Güney Sudan ile yarışarak 29 puan gerileyen Türkiye’de bu durum hiç de şaşırtıcı değil, ülkemizde aklı başında herkes son on yılda yaşanan korkunç kötüleşmeyi görüyor, Freedom House’un yaptığı ise sadece bizlerin yaşayarak gördüğü bu menfur kötüleşmeyi 210 ülke içinde mukayeseli bir biçimde sayısal hale getirmek olmuş.
KUZEY KIBRIS BİZDEN ÇOK İYİ DURUMDA
Freedom House’un araştırmasında BM’nin tanımadığı ülkeler de var, bu kuruluş diplomatik tartışmalara girmeden mesela KKTC’yi de bu sıralamaya dahil etmiş.
Türkiye’nin özgürlük endeks değeri 32 iken KKTC’nin (Kuzey Kıbrıs diye geçiyor) endeks değeri 76 ile bizim iki katımızdan bile daha fazla.
Erdoğan’ın son senelerde KKTC’ye ilgisi Kıbrıslıları çok rahatsız ediyor, derdi herhalde KKTC’ye de bir Diyanet kurarak, KKTC Anayasa Mahkemesini azarlayarak orada da özgürlük endeks değerini bizim seviyelere çekmek, başka türlü rahat edemeyecek Hazret.
Özgürlük endeksinde en yüksek değer, başka bir ifade ile tam puan yüz (100) ve İsveç ve Finlandiya bu çalışmada tam puan almışlar, yüz endeks değerlerini yakalamışlar.
Ve biz, bu ülkelerin yargısını eleştirmeye cüret edebiliyoruz, bu ülkelerin NATO üyeliklerine ambargo koyma durumundayız, ne gırgır değil mi?
Araştırmaya daha bu sabah ulaştım, ileride belki daha da detaylı yazarım bu konuda ama ilk gözüme çarpanlar bunlar.
Bir de çok çarpıcı olan bizden iyi ve kötü ülkelerin profilleri.
Örneğin Lübnan ve Mali gibi ülkeler bile bu endeks değerinde Türkiye’nin üzerinde; AB ülkelerini falan saymıyorum bile.
Bizden kötü ülkeler arasında gözüme çarpanlar şunlar: Suriye, Somali, Sudan, Kongo, Mısır, Irak, İran, Venezuela, Türkmenistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar.
Katar ile bu ölçüde kankalığın maddi temeli de varmış, araştırmada ortaya çıktı.
Türkiye’de bir iktidar değişikliği olursa bu değişikliğin beş yıl içinde ne kadar anlamlı ve verimli bir değişiklik olduğuna bu tür mukayeseli uluslararası sıralamalar üzerinden bakmak ve karar vermek lazım.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***