ANKARA – AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, muhalefet partilerinin çadır ve gıda satan Kızılay’a yönelik eleştirilerine Kızılay’ın devlet kurumu olmadığını savunarak yanıt verdi.
Meclis Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Haydar Akar başkanlığında toplandı. Gündem dışı söz alan milletvekilleri depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, deprem bölgesinde yaşanan olumsuzluklara dikkat çekerek, “Arama kurtarma ekiplerini deprem bölgesine sokup insanlarımızı enkazdan kurtarmak gerekiyordu. Bu yapıldı mı? O yapılmadı, çünkü arama kurtarma birliklerini, Sivil Savunma Kanunu’nu lağvettiniz, bunları ortadan iktidar kaldırdı. Kötü yapılaşma, kaçak yapılaşma konusunda belediyeden başlayıp Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına kadar uzanan ve zincirin içinde yapı denetim şirketleri dahil nelerin döndüğünü tüm kamuoyu biliyor. Bu konuda ne gibi tedbir aldınız? Hiçbir tedbir almadınız mı?” ifadelerini kullandı.
KIZILAY ELEŞTİRİSİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Orhan Sümer, Kızılay’ın deprem bölgesinde çadır satmasını eleştirerek, “Vatandaşlarımız acilen konaklama sorununun çözülmesini bekliyor, bir bakıyoruz Kızılay elindeki çadırları ve konserveleri parayla satmış” dedi.
HDP’DEN REFAKATSİZ ÇOCUKLAR İÇİN BAŞVURU
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Daniş Beştaş, deprem bölgesinde yaşanan ihmalleri hatırlattı. Enkazdan çıkarılan refakatsiz çocukların durumuna değinen Beştaş, “Refakatsiz çocuklar kamuoyunun çok temel gündemlerinden biri. Hepimiz çok yakından takip ediyoruz; Halkların Demokratik Partisi olarak ben ve birçok milletvekili arkadaşım Çocuk Hakları Alt Komisyonuna başvuru yaptık. Kamuoyuna refakatsiz çocukların, prosedürlere aykırı olarak, cemaatlere, farklı yerlere verildiği yönünde çokça haber yansıdı; hatta bir tanesinin Sakarya’da İsmailağa cemaati tarafından işletilen bir kurum olduğu iddia ediliyor” diye belirtti.
CHP İHBAR HATTI OLUŞTURDU
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da refakatsiz çocuklara dikkat çekerek, “Refakatsiz kalan çocuklarımızın takibi için CHP olarak bir ihbar hattı oluşturduk. Buradan yetkili kurumlarla paylaşımı sağlıyoruz ve takibini yapıyoruz. Şimdi, devletin böyle bir şeyi kesinlikle yapıyor olması gerekiyor. Çocuklarımızın, insanlarımızın akıbetinin ne olduğunu bilmek önce yakınlarının, sonra da milletimizin hakkıdır. Nedir oradaki durum? Kayıp insanlarımızla ilgili gerçek rakam nedir? Bunu bilmek durumundayız” ifadelerini kullandı.
‘KIZILAY’I NE ZAMAN ŞİRKETE DÖNÜŞTÜRDÜNÜZ?’
HDP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da çadır ve gıda satan Kızılay’a tepki gösterdi. Kemalbay, “Bu Kızılay depremzedelere çadır götürmedi, çadır kurmadı, elindeki çadırları üç gün bekletip ondan sonra Ahbap’a sattı. Kızılay, tüzel kişiliğe sahip ve kar amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olarak sunmak zorunda olan bir kuruluş. Ne zaman şirket haline dönüştürdünüz Kızılayı” diye sordu.
CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Kızılay’a yönelik eleştirilerini dile getirerek, Kızılay’ın tarihçesinden bahsetti. Kızılay’ın çadır sattığını belirten Emre, “İktidar partisi milletvekilleri, siz, Kızılay’ın yurt dışına milyonlarca dolar gönderip, oralarda binalar yapılmasını doğru buluyorsanız; buyurun, el kaldırın. O binaların yerine, çadır kurulmasını, çadır alınmasını, insanlara yardım edilmesini doğru bulmuyor musunuz siz? Kızılay’ın amacı bu değil mi?” dedi.
‘KIZILAY DEVLET KURUMU DEĞİL’
Muhalefetin Kızılay eleştirilerine yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kızılay’ın bir devlet kurumu olmadığını savundu. Turan, muhalefetin, “Kızılay çadırı satmadan deprem bölgesine götürseydi” eleştirilerine, “Diyorum ki: Satmasaydı. Ne demem lazım” yanıtını verdi. Muhalefet partilerinin Kızılay’a yönelik eleştirilerinin sürmesi üzerine Turan, bu defa Kızılay’ı savunmadığını ileri sürdü.
Genel Kurul’da; CHP, İYİ Parti ve HDP’nin grup önerileri reddedilmesinin ardından, “Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanun Teklifi” görüşmelerine geçildi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***