Artı Gerçek – Maraş merkezli depremlerin yıkıma neden olduğu Hatay kentinde Arap Aleviler, bu yıl Leyle-t el-shaban’ı buruk karşıladı. Leyle-t el-shaban, Arap Aleviler tarafından kutsal gün olarak kabul görür ve her yıl Şaban Ayı’nın 14. günü kutlanır.
Bu yıl Leyle-t el-shaban kutlamaları, on binlerce insanın ölümüne neden olan deprem nedeniyle sessiz sedasız yapıldı. Arap Alevilerin yoğunlukta yaşadığı Samandağ’ın kırsal mahallesi Cilli (Tekebaşı) de, yaşanan tüm acılara rağmen akrabalar bir araya gelerek, pişirdikleri heriseleri birbirleriyle paylaştı.
Depremde zarar görmeyen Eryılmaz ailesinin evinde herise için büyük kazanlar kuruldu. Pişirilen heriseler daha sonra akrabalara ve mahalleliyle paylaşıldı. Aile, Karaçay Mahallesi’nden gelen akrabalarını ağırladı.
Yaşanan yıkım ve can kayıplarının hüznünü yaşayan aile fertleri, ilk defa kutlamaların bu kadar sönük geçtiğini belirterek, ekledi; “Bugünler de geçecek.”
‘DEPREMDE BU GELENİĞİMİZ DEĞİŞMEDİ’
Karaçay’dan ziyarete gelen Hasan Gültekin, bu yıl depremin gölgesinde geçen günün önemine işaret ederek, “Kadir gecesi gibi bir özelliği var bugünün. Aynı bu günkü gibi kutlarız. Yemek yapar, dağıtırız. Dostlar gelir, dayanışma sağlarız. Depremde de bu geleneğimiz değişmedi” dedi.
“Bu bayramı eskisi gibi değil, hüzünlü karşılıyoruz” diyen Gültekin, “Bu yıl depremin gölgesinde kaldı. Elimizden geldiğinde yine de kutluyoruz. Bayram dolayısıyla misafirliğe gelip aşurelerini (herise) yedik. Hal hatırlarını sorduk” dedi.
LEYLE-T EL-SHABAN NEDİR?
“Şaban Ayı’nın Orta Gecesi” olarak da bilinen Leyle-t el-shaban, her yıl Şaban Ayı’nın 14. günü kutlanır. Çoğunlukla Antakya, Samandağ ve Defne ilçelerinde yaşayan Arap Aleviler için bugün oldukça kutsaldır. Sabah erken kalkılır, türbeye gidilir, yemekler yapılmaya başlanır, eski günler yad edilir, imkanı olanlar olmayanlarla dayanışır.
HAZIRLANAN YEMEKLER KOMŞULARA, YAKINLARA İKRAM EDİLİR
Bugünün vazgeçilmezi ise, bölgede herise ya da hirisi olarak bilinen yemektir. Buğday, et ve kuyruk yağı, büyük kazanlarda tamamen bütünleşene kadar pişirilir. Kimisi kazanın başında yemeğin pişmesini bekler kimisi güç isteyen büyük kepçelerle yemeği karıştırır. Uzun bir uğraş sonucu hazırlanan yemek, daha sonra komşulara, yakınlara ikram edilir. Kimileri de sarma, dolma ve içli köfte yapar bu kutsal günde.
Yemekler hem ikram edilir hem de yenir. Uzun süre birbirini görmeyen akrabalar bir araya gelir, gece saatlerine kadar hasret giderir. Esnaflar ise ya hiç iş yerlerini açmaz ya da erkenden evlerinin yolunu tutar.(MA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***