HABER MERKEZİ – KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad, 17’nci Uluslararası Kürt Konferansı’nın Kürtlerin varlığına saldırılara bir yanıt olduğunu söyleyerek, “Konferans, Kürtlerin varlığını kimsenin yok edemeyeceğini gösterdi” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nda (AP) 17’ncisi düzenlenen 8 Mart’ta başlayan Uluslararası Kürt Konferansı, “Avrupa Birliği, Türkiye, Ortadoğu ve Kürtler” ana başlığıyla 2 günlük tartışmaların ardından sona erdi. Avrupa Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) tarafından Sol Grup, Greens-European Free Alliance (GREENS/EFA), Sosyalistler ve Demokratların Özgür İttifakı Grupları (S&D) ve Brüksel Kürt Enstitüsü ile işbirliği içinde düzenlenen konferans, sonuç bildirgesinin kabulüyle sonuçlandı.
Konferansa KNK’yi temsilen katılan Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Zeyneb Murad, konferansın önemi ve sonuçları hakkında Mezopotamya Ajansı (MA) değerlendirmelerde bulundu.
ULUSLARARASI GÜÇLERİN TAVRI ELEŞTİRİLDİ
Kürt sorununda Türkiye’nin bir çıkmaza girdiğini ve tartışılan başlıkların da bu yönlü olduğunu belirten Zeyneb Murad, Türkiye’nin Rojava’ya ve Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarının detaylı bir şekilde tartışıldığını kaydetti.
Konferansta DAİŞ’in yok edilmesinde büyük rol oynayan güçlere yönelik gerçekleştirilen saldırılarda uluslararası devletlerin sessizliğinin kınandığına vurgu yapan Zeyneb Murad, “Yine Başur Kurdistan’da kimyasal silah kullanımı da geniş olarak tartışıldı. İnsan hakları ihlalleri ve uluslararası hukuk ihlallerin en fazla olduğu Türkiye’de, Türkiye’nin Kürtlere yönelik stratejik planlarını farklı şekillerde hayata geçirmek istediği belirtildi. Başlıklarından en önemlisi Türkiye’deki Kürt sorunuydu. Siyasetin nasıl işlediği, Türkiye’nin Kürtleri yok etmek için farklı yöntemler kullandığı tartışıldı. Kürtlere yönelik soykırım planlarını devrede olduğu üzerine konuşmalar yapıldı. Uluslararası güçlerin bu konulara ciddi bir şekilde yaklaşması talep edildi” dedi.
‘TÜRKİYE STANDARTLARA UYMUYOR’
Murad, konferansta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiği ve diyalog yollarının açılmasına vurgu yapıldığını ifade ederek, “Bir diğer konu da Türkiye’deki siyasi atmosfer oldu. Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ciddi saldırıların olduğu belirtildi. Türkiye’nin uzun yıllardır Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmak için başvuruda bulunduğunu, ancak demokratik olmayan bir sistemi ve demokratik olmayan yöntemler uyguladığı ve en fazla hak ihlalin olduğu ülke kategorisinde değerlendirildiği için Avrupa standartlarına uymadığı ifade edildi” diye belirtti.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki sorunlara etkisinin tartışıldığını ifade eden Murad, “Yine Kurdistan’da kimyasal silah kullanımı da bildirge de yer verilen bir diğer başlıktı. Konferansta kimyasal silahların kullanıldığı alanları inceleyen bir uzman görüşlerini dile getirdi. İnceleme yapmak için bölgeye gitmek isteyen uzmanların engellenmesi eleştirdi. Bağımsız bir kurulun gidip bölgeyi incelemesi gerektiğine vurgu yapıldı” şeklinde konuştu.
SALDIRILARA YANIT
Konferansın Kürtler için büyük bir başarı ve kazanım olduğunun altını çizen Murad, aynı zamanda Türkiye’nin saldırılarına da bir cevap niteliğinde olduğunu belirtti. Murad, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Konferansa katılım düzeyi ve tartışılan konular çok önemliydi. Erdoğan’ın Kürtleri susturma çabalarının amacı anlaşıldı. Bir taraftan kimyasal silah saldırıları, diğer taraftan siyaset susturulmak isteniyor. Türkiye diğer devletlerle olan ortaklığını Kürtlere karşı kullanıyor. Bu güçlerin desteğiyle Kürtleri susturmak istiyor. Bu konferans, Kürtlerin sesini kimsenin susturamayacağına bir yanıttı. Bu konferans, Türkiye’nin saldırılarına da bir cevaptı. Avrupa Parlamentosu’nda bu tür önemli konuların tartışılması önemliydi.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***