Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “Sosyalist solda HDP ‘kırılması’” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Erkin bugünkü yazısında, 14 Mayıs’taki seçim öncesinde ittifaklar arasında yaşanan son gelişmeleri ve tartışmaların perde arkalarını anlattı.
Yazıda, “Emek ve Özgürlük İttifakı”ndaki anlaşmazlığa dikkat çekildi ve “SOL Parti’nin de ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’yla hareket etmek istediği son günlerde sıkça konuşulanlardan. Ancak… Sosyalist Güç Birliği’nin ana gövdesini oluşturan TKP buna karşı çıktı. Diğer sosyalist partiler de TKP’yi ‘ikna’ etmek için bir hafta boyunca çaba sarf etti. Dün öğrendik ki; TKP 81 ilde aday çıkaracak” denildi.
İşte yazının ilgili kısmı:
HDP’nin ana gövdesini oluşturduğu içinde Türkiye İşçi Partisi (TİP), EMEP, SMF, TÖP gibi parti/kuruluşların olduğu “Emek ve Özgürlük İttifakı” 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını ilan etti. İttifak, milletvekilliği konusunda pazarlıklarını sürdürüyor. HDP, ittifakta yer alan partilerin “Yeşil Sol Parti”den aday olmasını istiyor. Özellikle TİP, Güneydoğu illerinde değil ama Batı’da aday çıkarmaktan ve kendi logolarıyla seçime girmekten yana. Burada anlaşmazlık var! Bir de işin Sosyalist Güç Birliği tarafı var. Bu birliktelikte, SOL Parti (SOL), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ve Devrim Hareketi (DH) var. SOL Parti’nin de “Emek ve Özgürlük İttifakı”yla hareket etmek istediği son günlerde sıkça konuşulanlardan. Ancak… Sosyalist Güç Birliği’nin ana gövdesini oluşturan TKP buna karşı çıktı. Diğer sosyalist partiler de TKP’yi “ikna” etmek için bir hafta boyunca çaba sarf etti. Dün öğrendik ki; TKP 81 ilde aday çıkaracak.
Açıklamalarındaki can alıcı nokta da şu: “… Türkiye Komünist Partisi, geçen haftalarda Türkiye’nin bütün sol-sosyalist-komünist güçlerini emperyalizme, gericiliğe ve sömürüye karşı güçlü ve bağımsız bir seçim ittifakı oluşturmaya çağırmış ve bu ittifakın yalnızca seçim barajını değil toplumsal algıdaki birçok engeli de ortadan kaldıracak büyük bir enerji yaratacağını açıklamıştır. Bu çağrının istenen sonucu vermemesinin temel nedeni HDP’ye ilişkin değerlendirme farklılıklarıdır. Çok bileşenli bir yapıya sahip olan bu partinin NATO, Avrupa Birliği, emperyalizmin bölgesel planları, tarikat ve cemaatler, TÜSİAD sermayesi ve benzeri konulara dair ve ülkemizin en hassas ve kritik tarihsel dönemi olan 1919-1924 yıllarına dönük yaklaşımı TKP açısından bir siyasal işbirliğini olanaksızlaştıran içeriktedir.”
Anlaşılan o ki… TKP, program ve ilkelerin bir kenara konduğu ve seçim hesaplarının belirlediği bir siyaseti reddetti. Bu konuda da tarih kimi haklı çıkaracak, göreceğiz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***