Dinçer GÖKÇE
İSTANBUL – Maraş merkezli depremlerden önemli ölçüde etkilenen illerden biri de Diyarbakır oldu. 409 kişinin yaşamını yitirdiği kentte binlerce bina da hasar aldı. İki çocuklu Şahin ailesinin Yehişehir İlçesi’nde bulunan evleri de hasar alınca, aile üyeleri bir okula sığındı. Aile olarak depremden sağ çıksalar da 10 Mart günü gelen haberle hayatları altüst oldu.
YOLU TAMAMLAYAMADI
Anılan gün, Dicle Üniversitesi’ne bu yıl kaydını yapan Betül Nur Şahin (20), arkadaşları ile görüşmek için evden çıktı. Belediye otobüsüne binen Şahin, aracın durağa yanaşması ile birlikte otobüsten indi. Şahin, kaldırımla ikiye ayrılan yolu tamamlamak üzereyken, sol taraftan hızla gelen bir araçtan kendisini kurtaramadı.
7 METRE UZAĞA DÜŞTÜ
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ferzan Suphi İsen’in (20) kullandığı aracın çarptığı Şahin, 6-7 metre uzak bir noktaya düştü. Ağır yaralanan Şahin hastaneye kaldırıldı. Ancak genç kız, kazadan 12 saat kadar sonra yaşamını yitirdi.
‘OTOBÜSÜ GÖRDÜM HIZIMI AZALTTIM’
Kaza sonrası gözaltına alınan Ferzan Suphi İsen, “Yolun sağında belediye otobüsü park halindeydi. Otobüsü görünce ben de yaya çıkma ihtimaline karşı frene bastım. Üst geçit olmasına rağmen yavaşlamaya çalıştım. Tahmini 60 kilometre hızla giderken, otobüsün önünden koşarak karşıya geçmeye çalışan bir yaya önüme fırladı. Ben frene bastım, ancak aramızdaki mesafe çok kısa olduğu için aracımı yayaya çarpmaktan kurtaramadım” dedi.
ADLİ KONTROL ŞARTI İLE SERBEST
İsen, ifadesinin devamında ise şunları kaydetti: “Bir tıp fakültesi öğrencisi olarak durumuna bakmak istedim. Fakat travma olabileceğinden dolayı, etraftakilere dokunmamaları gerektiğini söyledim. Şahıs yerde yatıyordu. Bilinci kapalıydı. Burnunda kanama vardı” Gözaltına alınan İsen, ertesi gün adliyeye sevk edildi. İsen adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
‘HIZI EN AZ SAATE 120 KİLOMETREYDİ’
Artı Gerçek’in telefonla görüştüğü görgü tanığı Y. Y. (19) ise, aracın kaza anındaki hızı için “Aşırı hızlıydı” ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:
“Orası yan yol. Çevrede okullar var. Zaten hemen otobüs durağının yanında olan bir kaza. Sürücünün hızı en az saate 100-120 kilometreydi. Çarpmanın etkisi ile yaya, metrelerce yükseğe fırladı ve diğer yola düştü. Sürücü de, polisle konuşurken süratli olduğunu söyledi. Bunu ben duydum”
POLİSE, ‘KAPUTU YAPTIRIRIM’ DEDİ
Görgü tanığı, olaya ilişkin anlatımının devamında “O an orada dikkatimi çeken bir diğer husus ise şu oldu. Kazadan sonra sürücünün ilk yaptığı şeylerden biri, BMW marka arabasının ne kadar hasar aldığına bakmak oldu. Ağır yaralı kız ambulansa konulduktan sonra aracın hasar durumu ile ilgili de polislerle konuştu. ‘Aracın kaputunu yaptırırım artık’ dediğini duydum” dedi.
‘DOSYAYA MÜDAHALE EDİLDİ’ İDDİASI
Anne F. Şahin ise, “Kızıma düğünde takacağım duvağı mezar taşına taktım. İki kızım vardı, biri gitti biri kaldı. 20 yaşındaki bir çocuğu toprağa vermenin acısı kadar, karşı tarafın bu süreçteki tavrı da bir o kadar bizi yaraladı. Bizi ne arayan oldu ne de acımızı paylaşan… Çocuğun amcası eski milletvekili, babası da özel bir hastanede doktor olarak görev yapıyor. Dosyayı istedikleri şekilde hazırlatmışlar” diye konuştu.
POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Bu arada, trafik kaza tespit tutanağı düzenleyen polisler hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık başvurusunda, “Kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan aracın vurmasıyla birlikte havada takla atan müteveffa metreler sonra karşı şeride düşmüş. Hal böyle olmasına karşın kasıtlı bir biçimde müteveffanın tamamen kusurlu olduğuna dair tutanak tanzim edilmiştir” denildi. Kazaya ilişkin yaşamını yitiren Şahin’in yüzde 100 kusurlu gösterilmesinin temel nedeni ise, indiği yerin hemen yakınındaki üst geçidi kullanmaması gösterildi.
Şehir içinde otomobiller için hız sınırı, saate 50 kilometre. Ancak, okul çevrelerinde bu limit saate 30 kilometre olarak belirlenmiş durumda.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***