MA HATAY’DA
HATAY – Hala temiz su ve çadıra ulaşım sorununu devam ettiği deprem bölgesinde kendi imkanlarıyla salgın hastalıklara karşı önlemler almaya çalıştıklarını belirten TTB MK üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, koruyucu sağlık hizmetleri için Sağlık Bakanlığı’na yaptıkları birlikte çalışma çağrısına yanıt alamadıklarını söyledi.
Mereş merkezli 6 Şubat’ta ve Hatay merkezli 20 Şubat’ta meydana gelen depremlerde binlerce yapının yıkıldığı Hatay’da, suya erişim ve hijyen ürünlere ulaşımdaki sorunlar devam ediyor. Enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği kentte, gerekli tedbir ve önlemlerin alınmaması ise salgın hastalık ve asbest riskini artırıyor.
Kentin durumuna dair konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, koruyucu sağlık hizmetlerine dikkat çekti.
TEMİZ SUYA ERİŞİLMİYOR
“Bir çocuk halen üşüyorsa, bir çocuğun halen çadırı yoksa halen temiz suya ulaşılmıyorsa sağlık hakkıyla ilgili cümle kurmaya gerek yok” diyen Karahancı, bunun sağlık hakkının olmadığı anlamına geldiğini söyledi. Deprem bölgesinde uyuz salgınının arttığını kaydeden Karahancı, buna karşı verebilecekleri ilaç, losyon ve kremlerin kullanılabilmesi için suya erişimin olması gerektiğini dile getirdi. Suya erişim olanaklarının olmamasından dolayı ilacı veremediklerini belirten Karahancı, “Teknolojilerle çok uç noktalara vardığını iddia eden iktidar, bir uyuzla baş edemeyecek kadar, suyu veremeyecek kadar burada sınıfta kaldı” dedi.
SAĞLIK HAKKI ENGELLENİYOR
Salgınlara karşı büyük bir çaba içerisinde olduklarının altını çizen Karahancı, ilk günden beri depremin etkilediği tüm kentlerde olmaya çalıştıklarını kaydetti. Her depremde aynı organizesizlik, aynı umursamazlık ve yetmezlik halini gördüklerini söyleyen Karahancı, önlemlerin gönüllü sağlıkçılarla alınmaya çalışıldığını belirtti.
CİLT HASTALIKLARI BAŞLADI
İlk günlerde tozdan dolayı daha çok solunum şikayetleri aldıklarını ifade eden Karahancı, şuanda da cilt problemlerinin başladığını aktardı. Özellikle uyuz ve bit başvurularında ciddi artış olduğunu kaydeden Karahancı, şöyle dedi: “Kadınlarda özellikle vajinal enfeksiyonu (vajinit) oldukça artmış durumda. Önlem ise çok basit alınabilecek yöntemlerdir. Temiz su, iç çamaşırı, pede ulaşabilme ve tuvalet. Ancak bunlar yok.”
Kronik hastalıklarda da artışların olduğuna işaret eden Karahancı, bunun nedenlerinden birinin ısınamama ve ısınmada kullanılan odunun isi olduğunu belirtti. Her an olası salgın riskine karşı alarmda olduklarını söyleyen Karahancı, bu durumu sürekli değerlendirdiklerini ifada etti.
ASBESTE KARŞI ÖNLEM
Enkaz kaldırma çalışmaları esnasında havaya karışabilecek asbeste karşı uyarıda bulunan Karahancı, bu nedenle deprem bölgesinde maske kullanımının önemine dikkat çekti. Karahancı, “Bölgedeki çalışanları gezerek ve elimizdeki kısıtlı imkanları paylaşarak, asbeste karşı koruyucu maskeler dağıtmaya çalıştık. Bunun ücretsiz ve her an ulaşılabilen şekilde şehrin her yerinde olması gerekiyor. Yıkım şartlarının bir şekilde suyla tozu engelleyecek önlemlerle yapılması gerekiyor. Ama burada kara düzen gidiyor” dedi.
KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ
Sağlık emekçileri olarak gönüllü olarak bölgede bulunduklarını söyleyen Karahancı, Sağlık Bakanlığı’na yaptıkları birlikte çalışma çağrısına yanıt alamadıklarını dile getirerek, ekledi: “Artık burada insanların canının ciddi riskte olduğu, koruyucu sağlık hizmetinin hızlanması ve birlikte yürütülmesi için hep birlikte kafa yorulması gereken kritik dönemdeyiz. Bunun için meslek örgütleri ve sağlık emekçileriyle birlikte şeffaf birsürecin örülmesi gerekiyor. Önümüzde daha çok uzun bir süreç var. Deprem oldu ve bitti değil. Depremin etkilerinin psiko-sosyal olarak ciddi etkilerinin olduğu ve kronik birçok rahatsızlığın olabileceğini, koruyucu sağlık hizmetleri, çocuk ve gebelerde bizzat planlanması gerektiğinin unutulmaması gerekiyor. Bunları hep birlikte yapmamız lazım.”
MA / Eylem Akdağ – Müjdat Can
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***