MEREŞ – Bazarcix’a bağlı Hasankoca Köy Evi’nde kurdukları Kriz Koordinasyon Merkezi’ne kayyım atanmadan önce 180 noktaya temel ihtiyaçları ulaştıran gönüllüler, iktidarın dayanışmanın önünü kesmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını belirtti.
Mereş merkezli depremin üzerinden geçen her gün, yıkımın boyutunu biraz daha gözler önüne seriyor. Yıkım karşısında harekete geçen sivil toplum örgütleri, siyasi parti ve gönüllülerden oluşan ekipler ise ilk günden bu yana depremzedelerin yarısını sarmak için çalışıyor. Ancak yardımları dahi kendinde merkezileştirmek isteyen AKP iktidarı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde Mereş’in Bazarcix ilçesi Hasankoca Köy Evi’nde kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi’ne kayyım atadı.
HDP’nin Kriz Koordinasyon Merkezi’ne kayyım atanmadan önce yardım malzemelerinin dağıtımı buradan gerçekleştirilerek, birçok depremzedenin ihtiyacı karşılandı. Depremin ikinci günü Bazarcix ilçesine ulaşan koordinasyon, ilk 3 gün yurttaşların barınma, gıda, sağlık ve ısınma ihtiyaçlarının karşılanması noktasına çalışmalar yürüttü. Birçok ilden gelen gönüllülerle birlikte görev alanları belirleyen koordinasyon, köy-mahalle tarama, sağlık, depo, giyim çadırı, güvenlik, tasnif, mutfak, ısınma temin ekibi olarak gruplara ayrıldı. Yaşam ve çalışma alanlarında gönüllü kadınlarla deprem mağduru kadınları buluşturan koordinasyon, kadın yaşam çadırı kurarak, kadınlara köy evi içinde özgün bir alan oluşturdu.
180’DEN FAZLA NOKTAYA ULAŞILDI
180’den fazla mahallede günlük temel ve acil ihtiyaç listesi oluşturan merkez, toplanan 30’dan fazla yardım TIR’ını koordineli bir şekilde dağıttı. Depremin 2’nci günü Bazarcix’ta kurulan ve koordinasyon ile birlikte çalışmaya başlayan sağlık ekibi de, yaptığı gözlemlerin ardından, “acil sağlık hizmeti için sağlıkçılardan bir ekibin kurulması”, “toplu yaşam alanlarında halk sağlığı hizmetlerine ilişkin çalışma yürütme” ve “sağlığın toplumsallaşması ve örgütlenmesi” çalışmaları olarak 3 temel ihtiyacı belirledi.
BİR GÜNDE 20 KÖYE GİDİLDİ
Koordinasyon merkezde bir odayı sağlık ve eczane odası olarak belirleyip, binanın bahçesine sağlık çadırı açtı. 2’şer ekipler halinde günde ortalama 20 köyde sağlık taraması yapan gönüllü sağlıkçılar, koordinasyona atanan kayyım öncesi toplamda 80 köy gezdi.
Kayyım atanmadan önce 10 gün boyunca köylerin giyim ihtiyacını karşılayan koordinasyon ekibi, yaklaşık 2 kamyon elbiseyi, giyim çadırında depremzedelere dağıttı. Kadınların denetimi ve sorumluluğunda olan giyim çadırıyla 10 gün boyunca aktif olarak depremzedelerle dayanışma içinde bulunuldu.
39 ARAÇ ULAŞTI
Yaklaşık 39 TIR, kamyon ve pikap koordinasyon denetiminde Bazarcix’a ulaşırken, bir o kadar araçta Avrupa’dan bireysel ve cemevleri üzerinden geldi. Ortalama 70 aracın koordinasyon denetiminde tasniflemesi yapılarak, dağıtımı gerçekleştirildi.
Depremin ilk günü Amed’ten yola çıkarak Mereş’e geldiklerini belirten sosyolog Halim Barin, Hasankoca köyünde kurulan Köy Evi’ne giderek, çalışmalarını oradan yürüttüklerini anlattı. İlk günden bir sistem oturttuklarını kaydeden Barin, “Bizim sistemde kaos yoktu. Öyle bir sistem kurmuştuk ki, kim gelse ‘Bu iş için profesyonel eğitim almış gibisiniz’ diyordu. Gönüllülerin sayısını çoğaltmaya çalışıyorduk” şeklinde konuştu.
‘DAYANIŞMA ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI’
Koordinasyona atanan kayyımla tamamen desteğin önünün kesilmesinin amaçlandığını belirten Barin, “Bir kayyımla heyecanı söndüremez. Aksine heyecanımız daha da büyüdü. Kayyım geldi, talan etti ve o desteğin önünü kesmeye çalıştı. Geldiler hem malzemelere el koydular hem de istersek onlarla çalışabileceğimizi söylediler. Doğru söylediklerini ve malzemelerin yerine ulaşacağını bilseydik bağrımıza taş basıp yine o malzemeleri halkımıza ulaştırırdık. Ama amaçları farklıydı. Bu nedenle oradan çekildik” ifadelerini kullandı.
KAYYIM YARDIMLARI ULAŞTIRMADI
Kayyım atanması sonrası 12 gün boyunca yardımların dağıtılmadığını söyleyen Barin, “O kadar malzemeyi kaldıramadılar. Köylülere de sorduk, hiçbir şey yapmamışlar. Küçük arabalarla köyleri geziyorduk. Çoğu kişi de artık bizi tanıyordu. ‘Amed’den geldik. Hasankoca’daydık, gönüllüydük’ diyorduk. Onlar da, ‘Ya siz çok iyi çalışıyordunuz. İlk günlerde yardımlarınız bize ulaşıyordu ama siz gittikten sonra asla yardım gelmiyordu’ diyorlardı. Bu gerçekten de böyleydi” şeklinde konuştu.
‘YALNIZ DEĞİLSİNİZ’
“Ölenler var, yaralılar var, insanlar perişan olmuş. O yüzden bizim burada işimiz bitmez” diyen Barin, bu felaketin yaralarının 1-2 ayla iyileşemeyeceğinin altını çizdi. Bazarcix’ta çok kişiyle iletişim kurduklarını, numara alıp, numara verdiklerini söyleyen Barin, depremzedelere, “Yardımlık bir şey olursa buralardayız. Buralarda olmasak da iletişime geçebiliriz. Birlikte bu felaketi atlatacağız. Yalnız değilsiniz” dediklerini aktardı.
Bölgeye gönüllü olarak gelen sinemacı Zinar Karabaş, “Devlet kurumları yardım noktasında ayrımcılık yapıyor. Kendi yandaşlarına daha fazla yardım ediyorlar” dedi. Kadınların yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çeken Karabaş, şunları kaydetti: “Yasını tutamayan kesimin yine kadın olduğunu, sorumluluğun daha çok kadına verildiğini, çamaşırların kadınlar tarafından elle yıkandığını görüyoruz. Kadınların daha fazla sorumluluk aldığını, emek harcadığını söyleyebiliriz. Kadınların önceliği kendileri değil, ailedeki diğer bireyler.”
İKTİDARIN ULAŞMAK İSTEMEDİĞİ YERLER
Yine bölgeye gönüllü olarak gelen sinemacı Rojhilat Aksoy, depremin oluşturduğu tahribatın kısa sürede çözülemeyeceğini gözlemlediklerini ve bu nedenle uzun vadeli bir çalışma planını önlerine koyduklarını kaydetti. Bölgeye yardımları çok geç gönderen iktidarın gönderdiği yardımlarla da algı yaratmaya çalıştığını söyleyerek, “Biz buna karşı özelde iktidarın ulaşmak istemediği yerlere ulaşmaya devam edeceğiz” dedi.
‘GÖÇ ETMEK İSTEMİYORLAR’
Ulaşılmayan köyler için uzun vadede çözümler üreteceklerini dile getiren Aksoy, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Depremle birlikte geç gelen çadırlardan kaynaklı depremzedeler göçe zorlanıyor. Depremzedelerin evinin bahçesinde güvenli bir alanda çadır kurmak istediklerini görüyoruz. Daha çok evinin etrafında güvenli bir bölgede çadır kurmak istediklerini ifade ediyorlar. Göç etmek istemiyorlar. Depremin ilk şokuyla göç eden kesimin tekrar dönmeye başladığını gözlemliyoruz.”
8 MART RUHUYLA DAYANIŞMA SÜRECEK
İleriki süreçlerde de diğer bölgelerden gelecek gönüllü kadınlarla tespiti yapılan ihtiyaçlara dönük çalışmaları devam ettireceklerini kaydeden Aksoy, iptal edilen 8 Mart etkinliklerini hatırlatarak, “Kadın arkadaşlarımızla birlikte bu dönemde deprem bölgelerine dağılıp, 8 Mart ruhuyla çalışma yürüteceğiz” dedi.
MA / Rukiye Adıgüzel
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***