Cumartesi Anneleri 936. haftada, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşananları gündeme aldı. Basın açıklamasını, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
Açıklamada, depremden sonra haber alınamayan çocuklara dikkat çekildi ve “Enkazdan kurtarıldıktan sonra çoğunluğu çocuk kendilerinden haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın” denildi.
Açıklama şöyle:
“Gerekli önlemlerin alınması halinde en az zararla atlatılabilecek doğal afetler ne yazık ki ülkemizde kitlesel ölümlere ve ağır yıkımlara neden oluyor. 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremde de aynı şey oldu; önlenebilir kitlesel ölümler ve ağır yıkımlarla karşı karşıya kaldık.
Depremin felakete dönüşmemesi için gereken önlemler alınmadığı gibi, deprem sonrası iletişim, arama-kurtarma, kimliklendirme çalışmaları da etkin bir biçimde yapılmadı. Bu durum yaşanan felaketi katmerledi.
Toplu ölümlerin gerçekleştiği durumlarda kurbanların kimliklerinin belirlenmesi için yürütülen “Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme” çalışması arama-kurtarma ile eş zamanlı olarak yapılmak zorundadır.
Çünkü depremde ölenlerin yakınları öncelikle sevdiklerinin hızla ve doğru olarak belirlenip kendilerine teslim edilmesini isterler. İnsanın ölümünden sonra bedeninin yakınlarına teslim edilmesi bir insan hakkıdır. Geride kalan yakınlarının, ölülerini sahip oldukları dini, kültürel ve toplumsal değerlere göre defnetmeleri ve s evdikleri ile vedalaşmaları en kadim insanlık değeridir. Kayıp kişilerin bedenleri kimliklendirilmediği sürece resmi olarak ölü sayılmazlar. Onların hem “var” hem de “yok” kişiler olması hali ölümden daha derin, dayanılması daha zor bir acıya neden olur.
Sevdiklerine ait bir mezara ulaşma mücadelesi verenler olarak, mezar arama mücadelesi verenlerin çoğalmasını istemiyoruz. Bu nedenle 936. haftamızda devleti yönetenlerden talep ediyoruz:
Depremde kayıp olan sevdiklerine ulaşamayanların “Her gün ölüyoruz!” çığlığını duyun.
Basına yansıdığına göre deprem sonrası defin geleneklerine uymadan, meçhul kişi olarak gömülen
binlerce insanın kimliklendirme çalışmalarının acilen tamamlanmasını sağlayın. Depremde hayatını kaybedenlerin toplu mezarlara gömüldükleri iddialarına cevap verin.
Enkazdan kurtarıldıktan sonra çoğunluğu çocuk kendilerinden haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın.
Türkiye’de uzman ve imkan bulunmasına karşın Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme çalışmalarına
yönelik bir yapılanma bulunmamaktadır. Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme sisteminin hayata
geçmesini sağlayın.
Yönetenler olarak, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarınızla birlikte deprem ve sonrasında yaşanan
felaketteki sorumluluğunuzu üstlenin, özür dileyin, istifa edin.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***