İYİ Parti’nin Altılı Masa’dan kalkarak kaybettiklerini ve kazandıklarını sıralamak istiyorum. Böylece kâr-zarar muhasebesi yapma imkanı olabilir.
İlk olarak kaybettiklerini sıralayalım. Meral Akşener, Altılı Masa’yı terk ederek kendisine inanan kitlelerin güvenini kaybetti. Bu güveni tekrar sağlaması neredeyse imkansıza yakın. Attığı imzanın mürekkebi kurumadan siyaseten önünü açan lidere karşı sokak kavgasında bile kullanılmayacak ifadeleri kullanması hiçbir zaman unutulmaz.
HALKA ULAŞMA ŞANSI AZALDI
İYİ Parti, masadan kalkarak belediyeler üzerinden halka ulaşma imkanını tamamen yitirdi. Özellikle büyükşehir belediyelerinin halka ulaşmada çok önemli fonksiyonu var. Şehrin kenar mahallerine ekmek, gıda, giysi, yardım paketi ulaştırmada belediyelerin fonksiyonunu en bilen siyasetçi Erdoğan’dır. İstanbul Büyükşehir’i kaybeden AKP’nin İstanbul’da miting yapamaz duruma geldiğini görmek gerekir.
Belediyelerin seçim dönemlerinde program düzenleme, etkinlerle ilgili ihtiyaçları karşılamada da çok önemli bir yeri var. Belediyenin ulaşım desteği desteği vermediği büyük kentlerde İYİ Parti’nin etkinlik düzenlemesi ve miting yapması zorlaşacak. Sonuçta güç gösterisi yapmak için meydanlara istediği kalabalığı toplayamayacak.
MEDYA GÜCÜ DE GİTTİ
CHP’ye yakın medya organlarını istedikleri şekilde kullanma ve her istediklerinde ekrana çıkabilme imkanları ellerinden gitti.
Gün aşırı Halk TV, KRT TV ve Tele1’e rahatlıkla çıkabilen İYİ Parti yöneticileri ve sözcüleri bu fırsatı ya artık bulamayacak ya da çok az bulacak. CHP ile ortaklığın büyük avantajlarından biri de bu medya gücünü istediği zaman kullanabilmesiydi.
İktidarın çok sayıda medya organı var ama son yıllarda CHP de bu açığını kapatmak için sektörde önemli yatırımlar yaptı. Dijital medyada önemli siteler yayın hayatına başladı. Bu medya organlarının haberlerinde İYİ Parti sözcüleri ya görmezden gelinecek ya da arka taraflara atılacaktır.
SOSYAL MEDYADAKİ GÜÇ YİTİRİLDİ
Eğitimli bir kitleyi karşılarına aldıkları için sosyal medya da bu saatten sonra İYİ Parti’nin sesini duyurabileceği alan olmaktan çıktı. Özellikle CHP’li seçmenler sosyal medyada İYİ Partili gibi çalışıyordu. Akşener ve İYİ Parti sözcülerinin açıklamalarını ve eylemlerini geniş kitlelere paylaşım, beğenme ve alıntı yoluyla ulaştırıyyorlardı. Şimdi CHP’li ve İYİ Partili seçmen ayrışması daha net olacak.
BAŞTA KHK’LILAR, STRATEJİK KİTLELER UZAKLAŞTI
Ülkeyi tek adam rejiminden kurtarmak için stratejik oy kullanan kitlelerle arası da açıldı İYİ Parti’nin. 150 bin üniversite mezunu KHK’lı başta olmak üzere. Aileleriyle birlikte milyonlarca insan artık İYİ Parti’ye daha uzaklar.
FAZLA VEKİL ÇIKARMA ŞANSINI KAYBETTİ
İttifak içindeki partilerden alacağı oylarla daha fazla vekil çıkarma imkanını da kaybetti. İYİ Parti’nin oyları bir bölgeye ve bir alana yoğunlaşmadığı için milletvekili sayısını ciddi oranda etkileyecektir. 2018 seçimlerinde orta Anadolu’da CHP’den gelen artı oylarla vekil çıkarma imkanı elde etmişti.
İYİ Parti liderinin söylem ve eylemleri de bir süre sonra dikkate alınmayacaktır. Medyada yer bulmak için marjinal ve dikkat çekici bir dil kullanması gerekecek. Bu durum kısa vadede işe yarasa da zaman geçtikçe medyanın radarından çıkacak ve halka ulaşması iyice zorlaşacak. İktidar denkleminin dışında kalacağı için iş dünyasının, bürokrasinin ve toplumun farklı kesimlerinin ilgisi de azalacak.
KAZANÇLARI NELER?
İttifaktan ayrılmakla İYİ Parti’nin siyaset alanı genişledi. İttifak içindeki partileri olumsuz etkileyecek söylem sınırlaması ortadan kalktı. Örneğin Kürt meselesinde MHP’ye yakın politikalarını rahatlıkla dile getirme fırsatına kavuştu veya KHK’lılar konusunda iktidarla aynı düşünceleri dile getirmekten çekinmesine gerek kalmadı.
YANDAŞ MEDYADA ALAN AÇILACAK
İktidarın kontrolündeki yandaş medyada Millet İttifakı aleyhine konuştukları takdirde çok fazla görünme imkanı elde edecek. Belki buradan MHP ve AKP tabanına ulaşmayı düşünebilir. Ancak muhalefetin ‘vitaminsiz Goobbels’ olarak yaftaladığı Fahrettin Altun’un kontrolündeki AKP medyasında bunu yapmasının çok zor olduğunu hatırlatmakta fayda var.
PARASAL SORUNLARIN SEÇİME KADAR OLMAYACAK
İyi Parti’nin bu ayrılıktan en önemli kazancı ‘Beşli Çete’ ve iktidara yakın işadamları tarafından paraya boğulmaları olacaktır. Seçim kampanyası için hesap yapmak zorunda kalmayacaklar.
Bilançoya bakılırsa İYİ Parti’nin bu ayrılıktan ciddi bir kazancı olduğu söylenemez. Öyleyse soru hala ortada: Akşener hayatının en riskli bu siyasi hamlesini niye yaptı? 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde olduğu gibi görünmez bir el partiyi bu yöne sevk etmiş olabilir mi? Devreye görünmez bir el girdiyse kim adına girdi ve ne vadetti?
Bu soruların cevabını hiçbir zaman net öğrenemeyiz. Ancak gelişmelere bakarak doğru sonuçlara varabiliriz.
Son bir not:
Meral Akşener, İmamoğlu ya da Yavaş’ın adaylığını Altılı Masa’ya kabul ettirebileceğine gerçekten inandı mı? İnandıysa bu özgüveni kendinde nasıl buldu? Sanırım Akşener, öncelikle Kılıçdaroğlu’nun her zaman alttan alan bir dil kullanmasını ve nezaketini yanlış anladı. Ama asıl önemlisi İYİ Parti’yi itifak için vazgeçilmez gördü ve bu güçle istediğini yaptırabileceği düşündü. Oysa her parti stratejik konumu nedeniyle önemli. Akşener bunu dikkate almamış görünüyor.
SÜLEYMAN ÖZKAYA
05 Mart 2023 GÖRÜŞ
Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***