Akşener için Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bitiren konuşma

YORUM | M. AHMET KARABAY

Millet İttifakı’ndan fiilen ayrılan İYİ Parti ve Meral Akşener’in, en kritik toplantıda nasıl manevra yaptığına ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Akşener için Millet İttifakı’na nokta koymasına neden olan asıl konuşma da belli oldu.

Pek çok kesim, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in, Millet İttifakı’ndan ayrılmasına olan şaşkınlığını dile getirmeye devam ediyor. Bu köşeyi okuyanlar Akşener’in Erdoğan güdümlü politikalar izlediğini ve çağırması halinde Altılı Masa’dan ayrılıp gideceğini 8 Temmuz 2021’de yazdığımı hatırlarlar.

Dünkü yazımda da “Meral Akşener’e kızmayın, herkes görevini yapıyor” demiştim. Bu yazıda, Akşener’in daha ittifakı kurdukları günlerde, nasıl ayrılacağının taşlarını döşemeye başladığını anlattım.

Akşener, İYİ Parti lideri olarak aday olması halinde yüzde kaç oy alacağını 2018 seçimlerinde görmüştü. HDP Eş Başkanı olarak seçime katılan Selahattin Demirtaş yüzde 8,40 oy aldı. Akşener yüzde 7,29 oy oranıyla Demirtaş’ın ardından dördüncü sırada yer alabilmişti.

Akşener, bu deneyimden sonra bir daha doğrudan kantara çıkmamaya ve 2023 seçimlerinde aday olmamaya daha o zaman karar verdi. İttifaka girdiğinde de “Ben cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” diyerek bu tavrını masaya büyük bir fedâkarlık gibi koydu.

AKŞENER, KILIÇDAROĞLU’NU SEÇTİRMEMEYE PROGRAMLANMIŞ

Altılı Masa’nın “kurucu ortağı” olarak bilinen Akşener, demokrasi ve hukuk yanlısı çıkışlarıyla İYİ Parti’yi bu çerçevede kitle partisi yapmaya çalıştı. Bu adımlardan sonra kimi liberal ve demokrat isimler de son dönemde partisine yöneldi.

Sanki Erdoğan karşısında kazanabilecek iki adaydan başka kimse yokmuş gibi “Seçilecek aday” dayatmasını yapan Akşener, masadan kalktığında da aynı iddialarını dillendirdi.

Kendisi, aynı masa etrafında oturduğu beş parti liderinin aynı isimde uzlaştığı bir ortamı, “Bize 5 parti dayatma yaptı” diye sunmaya kalktı. Ne var ki İYİ Parti lideri, aynı isimde uzlaşan 5 partiye yaptığını dayatma olarak görmek istemiyor.

Millet İttifakı’nın en önemli iddiası Parlamenter Sistem idi. Planlanan sisteme geçildiğinde zaten cumhurbaşkanı, olağanüstü yetkilerinden arındırılıp koordinatör ve temsili bir konuma geçecekti.

Akşener, bir hesabın insanı olarak masada bulunmamış olsaydı, “Bizim adayımız belliydi. Bunu da masaya getirdik. Diğer beş lider Kemal Bey üzerinde uzlaştı. Biz bir dayatma içerisinde olmayız. Zaten bir geçiş dönemi yaşayacağız. Bundan dolayı biz de Sayın Kılıçdaroğlu’na tam desteğimizi ortaya koyuyoruz” diyebilirdi.

İYİ Parti lideri böyle bir yaklaşım sergileme yerine, 3 Mart tavrını takındı.

AKŞENER’İN ERSAN ŞEN’İ ADAY GÖSTERME GİRİŞİMİ

Türkiye’de siyaset kirli bir zeminde yapılıyor. Sağ ve İslamcı siyaset ise bütünüyle pisliğe bulaşmış olarak yürütülüyor. Kimse bu dönemin AK Parti ile başladığı saflığına düşmesin. Bu dönemde farklı olan, hırsızlıkta alt sıralardan dünya liginde zirveye oynamaya başlanmış olması.

Akşener, Altılı Masa’dan kalkıp gitmesinden sonra kiminle işbirliği yapacağı konusunda zor duruma düştü. Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi ile Muharrem İnce’nin Memleket Partisi arasındaki işbirliğinin sona ermesi, İYİ Parti’yi zora soktu.

Profesörü Ersan Şen, Türkiye’nin soyulmasına ve soygunun bir sistem olarak kurulmasına tam kapsamlı zemin hazırlayan bir hukukçu olarak öne çıktı. Şen’in hukuk ve demokrasi havarisi kesilerek televizyonlarda neredeyse her akşam boy göstermesi üzerine 17 Aralık 2022’de “Cüzdanın sesi Ersan Şen’i tanımak ister misiniz?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Dileyenler, Ersan Şen’i tanımak için o yazıyı okuyabilirler.

Yargı camiasında “kirli dosyaların avukatı” olarak bilinen ve Türkiye’nin en çok kazanan avukatlarından olan Ersan Şen, “yargıyı iktidarın köpeği” yapan baş isimlerden.

“Kurtla birlikte öldürüp, çobanla birlikte yiyen, sonra da sahibiyle birlikte yas tutan” Ersan Şen, şimdi İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı olma yolunda.

Ersan Şen, dün akşam Habertürk TV’de canlı yayında İYİ Parti’den talep gelmesi halinde, görevden kaçmayacağını ve aday olacağını söyledi. Konu, gazeteci Faruk Aksoy’un “Ersan Hocam, Meral Hanım arayıp sizi Cumhurbaşkanı adayımız olarak görmek istiyoruz dese ne yaparsınız?” sorusuyla gündeme geldi.

Şen de soru üzerine, “Sayın Meral Akşener’den ve İYİ Parti’den böyle bir teklif gelirse elbette seve seve kabul ederim” ifadelerini kullandı.

Yayına ara verildiği sırada Meral Akşener’in seçim kampanyalarından sorumlu başdanışmanı olan Buğra Kavuncu, Ersan Şen ile irtibat kurdu. Akşener’in görüşmek istediğini belirtti.

Ersan Şen’in aktardığına göre, telefon görüşmesinde, Akşener, İYİ Parti’den teklif gelmesi halinde adaylık konusunda “Ciddi misiniz?” diye sordu. Şen‘in de ciddi olduğunu belirtmesi üzerine, Akşener görüşmek için davet etti.

Ersan Şen’in adaylığına kısa bir ara verip konuya yeniden döneceğim.

KILIÇDAROĞLU’NUN AKŞENER’İ ÇİLEDEN ÇIKARAN KONUŞMASI

Sağ partiler, haktan hukuktan söz etseler de beslenme kaynakları öteki partilerden çok daha kirli olmasından dolayı, yolsuzlukların üzerine gitmek yerine gidiyormuş gibi görünmeyi tercih eder.

Epey bir süreden bu yana bürokrasi içinden CHP’ye yolsuzluk dosyaları akıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğu, buna dayanarak bürokratlara, “Kanunsuz emirlere karşı durun, kanunlara uymayan talepleri geri çevirin” çağrısı yapıyor.

Daha önce genel değerlendirmeler yapan Kılıçdaroğlu, 3 Aralık 2022’de “CHP İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısında “kirli sermayenin çaldığı rakamı 418 milyar dolar” olarak açıkladı. Dahası bunun takipçisi olacağını duyurdu.

Bu açıklamaların ardından neler yaşadığını ise daha sonraki grup toplantılarında kamuoyu ile paylaştı. Kılıçdaroğlu, 17 Ocak 2023 tarihli CHP Grup Toplantısında bunu en somut şekilde ortaya koydu:

“Önce benimle konuşmak istediler, kapıyı yüzlerine kapattım. Sonraki aşamaya geçtiler. Bu işe bazı medya organlarını da soktular. Hapislerden çıkan mafya artıkları, medya ünlüleri, satın alınan gazetecileri yöneten merkezleri de var.

Her türlü operasyona başvurdular. Bilmedikleri bir şey var; Bay Kemal asla ve asla yolundan dönmez. Kararımdan dönmedim ve artık son aşamaya geldik. Silah ve suikast tehditleri… Yeni bir şey değil, uzun zamandır bu tehditler var.

Şimdi buradan bu paramiliter yapılara seslenmek istiyorum; be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar… Siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan gelin görüşelim.”

Bazı kelimeler ve tabirler, Kılıçdaroğlu’nun ağzından ilk kez çıkıyordu. “Be gafiller, be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar…” sözleri esas itibariyle CHP liderinden belki de ilk kez duyuluyordu.

HER ŞEY BU KONUŞMADAN SONRA DEĞİŞTİ

Kılıçdaroğlu’nun 418 milyar dolar rakamını ilk kez telaffuz etmesi ve bu konuda kararlılığını dile getirmesinden her şey hızla değişmeye başladı. Kılıçdaroğlu’nu bir şekilde kontrol edebileceklerini sanan çevreler, kendileri açısından tablonun çok karanlık olduğunu anladılar.

İşte Meral Akşener, bu tarihten itibaren üstlendiği misyonun gereğini yerine getirmeye başladı. Altılı Masa içinde ektiği pürüz tohumlarını hızla sulayıp geliştirdi. 30 Ocak 2023 toplantısında ortak deklarasyonla yeşeren umutları kurutma yolunda adımlar attı.

Ekonomi dünyası ve siyaset arasındaki korelasyonu en iyi kuran gazetecilerden birisi olan Çiğdem Toker, FOX TV’de 3 Mart’ta yayınlanan Orta Sayfa programında bu sistemin nasıl çalıştığını olabildiğinde ayrıntılarıyla açıkladı.

“Kılıçdaroğlu kamu kaynaklarının ihale yoluyla peşkeş çekilmesinin hesabını soracağını söylüyor. 418 milyar dolar diye bir hesapları var” #OrtaSayfa pic.twitter.com/NDjL5iJohA

— FOX HABER (@FOXhaber) March 3, 2023

Millet İttifakı’nı yalnız bırakan Akşener, kendisine uygun cumhurbaşkanı adayını ekranda buldu. 17-25 Aralık’tan sonra devleti soymaya sistem uyduran Ersan Şen, şimdi Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olma yolunda.

Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti lideri Akşener’e “Ne yapmak istediğini biliyorum” dercesine dün 418 milyar doların peşini bırakmayacağını dillendiren bir sosyal medya paylaşımı yaptı.

“418 milyar dolar ile ilgili çok kararlı olduğumun tekrar altını çizmek isterim. Her kuruşu bu milletin insanlarına geri verilecek. Kim olduğunuz, nasıl düşündüğünüz, kime oy verdiğinizin hiçbir önemi yok; bu para sizin, hakkınızı alacaksınız.”

Hırsızlığa hukuk sistemi kuran İYİ Parti’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayı Ersan Şen, hırsız müteahhitlik lobisinin sesi olduğunu ortaya koyup Kılıçdaroğlu’na cevap verdi:

“Gençlik, geçmişle hesaplaşanı ve hedefi haline getireni istemiyor. Gençler; geçmiş geçmişte kaldı, gelecek senin özgür seçiminde saklı…”

Erdoğan rejiminin mimarı Ersan Şen, İYİ Parti’ye çok yakıştı.