Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde AKP iktidarının yetersizliği, koordinasyonsuzluğu ve sistemsizliğinin ardından başlayan protestolar stadyumlara da yansıdı.
Kronos’tan Zafer Çağrı’nın analiz haberine göre, Fenerbahçe-Konyaspor ve Beşiktaş-Antalyaspor maçlarında tribünlerden ‘hükümet istifa’ sloganlarının yükselmesi başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere Cumhur İttifakı ortaklarını oldukça rahatsız etti. Hükümete karşı stadyumlarda kitlesel olarak yükselen sesler sonrası, konu müsabakaların “seyircisiz” oynanması tartışmalarına kadar uzandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, taraftarları tehdit etti, spor şubeye talimat verdi. Bundan sonra Türkiye’de oynanacak maçlarda spor şube ilave kameralarla hükümet aleyhinde protestolarda bulunan taraftarlar gözaltı korkusuyla stadyumlara gidecek.
Peki, AKP hükümeti kitlesel protestolardan neden bu kadar çekiniyor? AKP, Fas’ta yaşanan olayların benzerinin yaşanmasından mı korkuyor?
Her fırsatta, Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusunda dünyanın en iyi ülkelerinden biri olduğunu savunan, hak ve özgürlükler konusunda Avrupa Birliği (AB) standartlarının yakalandığını söyleyen Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan kendisi ile çelişiyor.
Türkiye’de stadyumlarda futbol kulübü taraftarlarının kendi yönetimlerini yüksek bir sesle istifaya çağırdığına sıklıkla şahit olmuşuzdur. Fakat, Erdoğan rejiminin istifası için bu denli bir protesto çok sık görülen bir olay değil. Erdoğan, belki de Türkiye’de stadyumlarda yükselen “hükümet istifa” seslerinin Fas’ta yaşanan olaylarla benzer ve Afrika ülkesindeki gibi iktidardan edebileceğinden korkuyor.
Fas’ta tam adı “Adalet ve Kalkınma Partisi” olan bir parti var. Üstelik amblemi de etrafında haleler olan lamba. Orijinal adı ”Ḥizb Al-ʿAdālah Wal-Tanmiyah” (PJD) olan parti geçen yıla kadar iktidardı. Fas’ın AKP’si 2011 seçimlerinde 395 milletvekili bulunan parlamentoda 107 sandalye kazanarak birinci parti olarak çıkıp hükümet kurdu.
Müslüman Kardeşler’in (İhvan-ı Müslimin) Fas uzantısı olarak bilinen AKP, 2016 yılına kadar başarısını arttırdı ve bu sefer 125 vekil çıkartarak hükümet kurdu. Yaşananlar o kadar benzer ki, AKP’nin adı kısa süre sonra yolsuzluk ve hırsızlıklarla birlikte anılmaya başlandı ve kitlesel tepkiler arttı.
ANSIZIN BİR ŞARKI BELİRDİ, EZİLENLERİN MARŞI OLDU
Fas’ta krala yönelik kamuoyu eleştirisi tabudur, ancak ansızın bir şarkı bir anda ezilenlerin marşı oldu. Ülkede hiç tanınmamış 3 genç adam tarafından ortaya çıkartılan “Yaşasın Halk” adlı parça rekor sürede milyonlarca görüntülenmeye ulaştı. Parça, YouTube’da en çok izlenen Fas videoları listesinin başında yer aldı. Kısa sürede 16,5 milyon kişi tarafından izlenen şarkı, Fas Kültür Bakanlığı tarafından yasaklandı. Bu şarkının başarısı, güvenlik güçlerinin yanı sıra rejimin çeşitli savunucuları ve kiralık gazetecileri arasında bir korku dalgası yarattı.
Bu üç genç kıyafet tarzları, saç stilleri ve dilleriyle fakir, genç Faslıların çoğunu temsil ediyor. Şarkıda, bağımsızlık için savaşanlar, çocukları göç etmeye çalışırken denizde ölen anneler, ezilenler, işsiz mezunlar, siyasi mahkumları savunan gençler kendilerini bir anda hapiste buluyor.
HALK DAYANIŞMASI STADYUMA SIÇRADI VE HÜKÜMET GERİ ADIM ATTI
Fas iktidarı kitlesel protestolardan o kadar korktu ki, şarkıyı yazan ve söyleyen 3 genci tutukladı. Fakat, bu şarkıyı sadece o 3 genç söylemedi. Tutuklamaların ardından “Yaşasın Halk” şarkısı stadyumlara sıçradı. Futbol stadyumlarında binlerce genç hep bir ağızdan “Yaşasın Halk” şarkısını söyledi ve yetkililer geri çekildi.
Sonuç olarak, en temel haklarından mahrum bırakılan milyonlarca yoksul, eğitim eşitsizliği içerisinde boğulan genç Faslılar ve ekonomik olarak ayakta duramayan vatandaşlar “acil değişimin” fitilini ateşlemişti.
STADYUMLAR SUSMADI BU KEZ DE “YOLSUZLUK MARŞI” ÇALDILAR
Fas’ın AKP hükümeti yaptığı icraatlar yerine çaldığı paralar ve yolsuzlukla gündeme gelmeye devam etti. Sadece Fas değil, Orta Doğu ülkeleri yolsuzlukla mücadelede sınıfta kaldı. Ülkede zenginler ceplerini daha da doldurdu, yoksul daha da yoksullaştı. Yaşananlar bir kez daha stadyumlara taşındı. Fas futbolunun en güçlü temsilcilerinden İttihad Tanger takımın taraftarı 2020 yılında söyledikleri marşla hem kendi ülkelerinde hem de uluslararası basında gündem oldu.
“YEMİN EDERİZ KOCAMAN BİR MAFYASINIZ, HERKES HIRSIZ OLDU”
İttihad Tanger takımı taraftarları, “This is a Land of Humiliation” yani “Burası bir aşağılanma ülkesi” adında bir beste yazdı. Taraftarlar hep bir ağızdan bu besteyi stadyumu inleterek söyledi. Bestenin sözleri ise bu zamanın Türkiye’sini özetler nitelikte. Yönetimlerini mafya olmakla suçlayan Faslı taraftarlar bir yandan da hükümetin cebine attığı paraları hedef alıyor.
Şarkının sözleri şu şekilde: “Bu ülke aşağılayan bir ülke. Göz yaşlarımızı döktü. Yaşaması çok acı. Bunu diyenler yalan söylemediler. Hükümet bizi boş vaatlerle öldürdü. Bu ülkede hiç iyi bir şey göremedik. Hükümet bizi boş vaatlerle öldürdü. Bu ülkede hiç iyi bir şey göremedik. Müzik festivalinde Şakira’ya milyarlar verdiler. Bizim taleplerimiz küçüktü. Zamlarla yaktınız bizi. Yemin ederiz kocaman bir mafyasınız! Herkes hırsız oldu. Yemin ederiz kocaman bir mafyasınız! Herkes hırsız oldu. Fakir komşularımız kuyruklarda terbiye edildi. Mum aramızda yanıyor. Hükumet paramızla villa alıp bizimle alay etti.”
FAS’IN AKP’Sİ 2021’DE İKTİDARDAN DÜŞTÜ
Fas halkı, iktidar partisine sandıkta gereken cevabı verdi. 2021 yılının Eylül ayında yapılan seçimlerde iktidardaki AKP’yi siyasetten sildi. Faslılar, Başbakan Sadeddin el Osmani’yi seçimlerin ardından parlamentoya dahi sokmadı. AKP, 113 milletvekili kaybetti ve sadece 12 üyesini meclise gönderebildi.
Ülkede yapılan seçimlerde sandıktan, milyarder iş adamı Aziz Ahannuş liderliğindeki Ulusal Bağımsızlar Topluluğu birinci parti olarak çıktı. Faslı seçmen, AKP’yi sandıkta vurduğu darbeyle birincilikten 8. partiliğe kadar düşürdü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***