Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin vurduğu 11 şehirde milyonlarca insan yardım bekliyor.
Yaraları sarmak, maddi kayıpları telafi etmek ve depremde ayakta kalabilen konutlar inşâ etmek hiç kolay olmayacak.
Maddî kayıplar zamanla telafi edilse bile 36 bin 187 can (16 Şubat 2023 tarihi itibarıyla resmî kayıtlara göre) geri gelmeyecek.
Müteahhitlerin inşâ ettiği çürük binaların altında kalarak can verenlerin ailelerinin, komşularının ve arkadaşlarının acısı hiç dinmeyecek. Ateş yine düştüğü yeri yakacak.
Bu yüzden o elemi dindirmek için atılan her adım kıymetlidir, alkışı hak eder. Bir şartla… Şeffaf, samimi ve dürüst olmak kaydı ile deprem mağdurları için verilen 1 lira ile 1 milyar lira kadar kıymetlidir.
Dün akşam ATV, FOX, Kanal D, Kanal 7, Show TV, Star TV, TRT 1 ve TV8 tarafından koordine edilen “Türkiye Tek Yürek” kampanyasını 300’e yakın televizyon kanalında naklen yayınladı.
PARA SAĞ CEPTEN SOL CEBE GEÇTİ
Kampanyada 115 milyar 146 milyon 528 bin Türk Lirası (TL) bağış toplandı. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında ayni ve nakdi bağışların tamamı vergi matrah indirimi olarak sayılacak.
Kampanya özü itibarıyla takdire şayan. Ancak kamu kurumlarının bağış yapması vatandaşın vergileri ile devletin kasasında toplanmış paraların sağ cepten sola cebe aktarılmasından ibarettir.
Bunun için ne kampanyaya ne de naklen yayına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı kararı ile kamu kurumları kârı, yedek akçeyi ve 2023 yılı bütçe tahsisatından yapacakları tenkisatı deprem harcamaları havuzuna aktarabilirdi.
Serbest Görüş:
dBorsa’da artçı şok hazırlığı
dBenzine ve motorine rekor zam
dMersin’de ev fiyatları ve kiralar fırladı
Dün akşam toplanan 115,2 milyar TL’nin (6,1 milyar dolar) 90 milyar liraya yakın kısmı kamu kurum ve kuruluşları tarafından bağışlandı. Her 100 liralık bağışın 72 lirası kamu kurumlarına ait.
Vergi indirimine tabi tutar da ilave edildiğinde 85 milyonluk Türkiye’de herkes 400 liraya yakın para bağışlamış oldu.
Bunun yerine özel şirketlerin, sivil toplum kuruluşlarının, vakıfların ve derneklerin kampanyaları teşvik edilebilseydi, bağış için ilave teşvikler açıklansaydı Hazine’ye daha fazla ilave kaynak aktarılabilirdi.
Tabiî afete bağlı 11 şehirde Olağanüstü Hâl (OHÂL) ilan edildiğine göre deprem yaralarına sarmaya dönük harcamalarda idarenin yetkileri de arttı. Niye kullanılmıyor?
MERKEZ BANKASI PARA MI BASACAK?
Bağış rekortmeni 30 milyar TL ile Merkez Bankası (TCMB) oldu. Bağışın Merkez Bankası’nın 2022 yılı kârından mı, ihtiyat akçesinden mi? aktarılacağı meçhul. Merkez Bankası kârını (temettü) bağışlayacaksa, Kurumlar Vergisi’ni ödedikten sonra bu tutar zaten Hazine’ye aktarılacaktı.
2022 yılı kârı 41,2 milyar TL. Kârın 30 milyarı Hazine’ye değil de afet yardımı için AFAD’a aktarılacak.
Temettü genel kurul beklemeden bağış olarak aktarılması teamülü Berat Albayrak’ın Hazine Bakanı olduğu 2019 yılından beri kale alınmıyor. TCMB ocak ve şubat aylarında temettüyü Hazine’ye aktarıyor.
TCMB’de bağış mukabilinde azaltılabilecek bir varlık varsa başka. Ancak o varlığın kaynağının da muhasebeleştirilirken belirtilmesi icap eder. İhtiyat akçesi ya da sermaye olacak yerden verilen bağış 85 milyonun parasıdır.
TCMB de sağ ceptekini sol cebe aktardı. Hülle yolu ile “Bağış yapıyorum.” dedi.
KAMU BANKALARI: BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!
Merkez Bankası’nın akabinde en cömert bağışçı kamu bankaları (Ziraat Bankası: 20 milyar TL, Vakıfbank: 12 milyar TL ve Halkbank: 7 milyar TL) oldu. Üç bankanın her biri 2022 yılı aralık ayında Hazine’den 20’şer milyar TL sermaye takviyesi aldı. Hazine o parayı piyasadan yıllık yüzde 10 faiz mukabili borç olarak aldı. A
İlaveten Bankacılık Kanunu’nun 6’ncı maddesine göre bankalar kanunî öz kaynaklarının binde 4’ünden fazla bağış yapamaz.
Bu maddeye göre 20 milyar TL bağışta bulunan Ziraat Bankası’nın azami bağış tutarı 821 milyon TL olabilir. Aşan tutarların her kuruşu için BDDK tarafından ceza kesilecek. Başka bir ifade ile kanunun gereği yerine getirilirse, Ziraat 19 milyar 179 milyon TL ceza ödeyecek.
Borcu ya da cezayı kim ödeyecek? Yine 85 milyon ödeyecek. 2023 yılı vergi, harç ve cezaların artış (yeniden değerleme) oranı yüzde 122.
Şirketlerin bağışlarına gelince… Her bir bağış vergi sonrası net kârdan yapılıyorsa, ayakta alkışlanır. Amma velâkin Vergi Usul Kanunu’na göre gider yazılabiliyorsa yine millet kendi cebinden bağış yapıyor demektir.
Kim kime, hangi parayı bağışlıyor?
Velhasıl bu paraları millet dişinden tırnağından artırıp vergi olarak Hazine’ye teslim etti. Depremin yaralarını sarmak için bütçeden yapılacak harcamalar hâlihazırda yegane önceliği olmalı.
Kimse bundan ötürü bütçe açığını ya da harcama artışına itiraz etmez, edemez. Ancak maksat algıyı değiştirmek olunca iletişim hokkabazlığından başka çıkar yol kalmıyor.
35 MİLYAR DOLAR DEPREM VERGİSİ NE OLDU?
2000-2022 yılları arasında toplanan 35 milyar dolar tutarındaki Özel İletişim Vergisi gelirlerinin, nam-ı diğer deprem vergilerinin nereye harcandığının hesabını vermeyen hükûmet, Kahramanmaraş Depremleri’nin ilk 24 saat afet bölgesine arama-kurtarma ekiplerini dahi götüremedi.
Devlet çöktü. Yollar, havalimanları, limanlar, hastaneler, hatta depremin akabinde ilk müdahale görevi verilen AFAD’ın binaları çöktü.
Acziyeti saklamak için internet bant genişliği daraltıldı ve 7-8 saat boyunca afet mağdurları ile gönüllüler; Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden haberleşme imkânından mahrum bırakıldı.
Hukuka aykırı bir kararla iletişim sekteye uğratılmıştı. Altın kıymetinde saatler akıp geçerken kayıplar arttı, acının yerini öfke aldı.
Enkaz altında yakınlarının sesini duyduğu hâlde beton yığınlarının önünde çaresiz bekleyen insanların öfkesi hiçbir zaman dinmeyecek.
EK BÜTÇE İLE ÇÖZMEK VARKEN…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) ek bütçe çıkarmak yerine yan yollarla, hatta usule aykırı şekilde adımları “yardım ya da bağış” diye sunmak göz boyamaktır.
Afet yönetimi enkaz kaldırmak değildir. İnsanların 9 büyüklüğündeki bir depremde camının dahi kırılmadığı evlerde, iş yerlerinde hayatını idame ettirmesini sağlamak afet yönetiminin esas gayesidir.
Türkiye’de deprem trajedisinin bitmesi için evvela zihniyetin değişmesi elzem.
20 bine yakın insanın can verdiği 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 24 sene geçtiği hâlde karar alma mekanizmaları tamamen felç olmuş, müdahale kabiliyeti hiç olmadığı kadar zayıf düşmüş bir devlet idaresi ile karşı karşıyayız.
24 senede 24 arpa boyu yol alamamışız. İhmal, soygun, talan, vurdumduymazlık namına ne ararsan fazlası ile.
Dürüstlük, şeffaflık, anayasa ve kanunlara riayet namına tutunacak tek dal yok. Hepsi çökmüş, çökertilmiş.
6 Şubat 2023 Depremleri’nden geriye kalan devasa enkazı milletin sağ cebindeki parayı sol cebe taşıyarak örtbas etmek mümkün mü?
Nerede bu devlet? Nerede bu devleti idare edenler?
Kokuşmuş sermaye-siyaset ilişkisine “dur” diyecek ve bütün ihmallerin hesabını sorması gereken millet nerede?
Millet namına siyaset gömleğini giydiğini söyleyen muhalefet partileri tek yürek olup bu kirli düzeni, inşâ edenlerin başına yıkmak için daha neyi bekliyorsunuz?
—————————————
İletişim için:
https://www.youtube.com/turhanbozkurt
Twitter: @turhanbozkurTV
https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/
e-posta: [email protected]
TURHAN BOZKURT
16 Şubat 2023 HABER ANALİZ
Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***