Michigan State Üniversitesi’nden Dr. Debajit Saha ise 10 yıldır çekirgeleri ve kanser hücrelerini tespit edip edemeyecekleri üzerinde çalışıyor.
Ekibi, çekirgelerin kanserli ve sağlıklı hücrelerin kokusunu ayırt edebildiğini buldu. Ancak çekirgeleri eğitmeye değil, çekirgelerin beyninde zaten var olan bir yeteneği harekete geçirmeye çalışıyorlar.
Dr. Saha BBC’ye yaptığı açıklamada “Beyine doğrudan gidip, beyin sinyallerinden bir model oluşturabiliriz” diyor.
Saha ve ekibi, çekirgelerin beyinlerinden elde edecekleri bilginin, böceklerdeki duyu alıcılarını kullanarak, sadece hastanın nefesiyle kanseri tespit edebilecek bir cihazın temelini sunabileceğini umuyor.
Saha “Biyolojik organizmaları nasıl hastalık teşhisinde kullanabileceği fikri üzerinde çalışmayı seviyorum” diyor.
Ancak buna yardımcı olabilecek canlılar sadece böcekler de değil.
İngiltere’de bir Tıbbi Tespit Köpekleri adlı hayır kurumu, prostat kanserini tespit edebilecek elektronik bir burun geliştirilmesi üzerinde çalışıyor.
Kuruluşun Araştırma ve Ticari Gelişim Direktörü Sophie Aziz BBC’ye yaptığı açıklamada “Çalışmalarımız köpeklerin mesane kanserini tespit edip edemeyeceğiyle başladı. Köpeklerin, kanser hastalarının idrarlarından alınan örneklerde hastalığı bulmaktaki etkinliği üzerinde çalıştık” diyor.
Kuruluş, 2004’te altı farklı cins köpeği eğitti ve teşhis doğruluğunun, rastgele tespitten üç kat daha iyi olduğunu buldu. Daha sonraki çalışmalarda, köpeklerin mesane kanserini % 90 oranında tespit edebildiği bulundu.
Bir başka çalışmada da köpeklerin hastaların kan örneklerinden yumurtalık kanserini tespit edebildiği görüldü. Eğitimli köpeklerse vakaların % 99’unu bulabiliyordu.
Bir sonraki aşamadaysa, elektronik burun geliştirme çalışmaları başladı, ancak kokulardaki çok küçük farklar yüzünden bunun zorlu olacağı görüldü.
Aziz “Özellikle hastalıklar söz konusu olduğunda, kokular hastanın kendi mikrobiyomu ve bağışıklık sistemlerinin hastalığa karşı verdiği tepkiye bağlı olabiliyor” diyor.
Ancak yeni araştırmanın, böceklerin kanser tespitindeki diğer çalışmalara katkı sunabileceğine inanıyor.
“Hayvanlarla ilgili ne kadar çok şey öğrenebilirsek o kadar iyi. Bizimki gibi gruplardan ya da karıncaların kanseri nasıl tespit ettiğini inceleyen araştırmalardan bilgi geldikçe, daha iyi olacak. Hepsi büyük resmin oluşturulmasına katkıda bulunuyor”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***