İsveç hükümeti, NATO üyeliğini onaylamak için Türkiye’nin kilit taleplerinden biri olan terörle mücadele yasasını sıkılaştırma kapsamında ilave adımlar atacağını ve aşırılık yanlısı grupların bazı faaliyetlerini yasaklayacağını duyurdu.
Stockholm, son birkaç yıldır gündemde olan sürecin önünü açmak için kasım ayında anayasada değişikliğe gitmişti.
Yeni yasa tasarısıyla ilgili basını bilgilendiren Adalet Bakanı Gunnar Strömmer, “Bu, bir terör örgütü içinde belirli bir terör suçuyla somut olarak bağlantılı olmayan, çok sayıda faaliyeti hedef alan daha geniş kapsamlı bir suç tanımı.” dedi.
“Son derece geniş kapsamlı bir kriminalizasyondan bahsediyoruz.” ifadesini kullanan Bakan Strommer, şu ana kadar faaliyetleri belirli bir terör eylemiyle ilişkilendirilemeyen kişilerin kovuşturulmasının zor olduğu ancak yeni yasanın her türlü katılımı kapsayacağını aktardı.
Adalet Bakanı’na göre yeni tasarı, mevcut mevzuata kıyasla cezalandırılabilir eylemlerin kapsamını önemli ölçüde genişletiyor.
Yeni tasarıya göre, “terörist” olarak tanımlanan örgütler için malzeme (ekipman) taşımak, miting ya da toplantı düzenlemek, yemek pişirmek ya da ulaşım araçlarını sürmek gibi eylemler suç sayılacak.
Keza yetkililere terör örgütlerini finanse ederek ya da başka yollarla destekleyen kişileri gözaltına alma ve yargılama konusunda çok daha geniş yetkiler verecek.
Ülkedeki “örgütlenme özgürlüğünün” tanımı nedeniyle şimdiye kadar mümkün olmayan bu düzenlemenin kabul edilebilmesi için Anayasa’da değişiklik yapılması gerekiyor.
Hükümet, haziran ayında yürürlüğe girmesi öngörülen tasarıyı mart ayında parlamentoda oylamaya sunmayı planlıyor.
IŞİD’le bağlantılı Özbek bir sığınmacının arabasıyla Stockholm’de alışveriş yapılan bir caddeye dalıp beş kişiyi öldürdüğü 2017’deki saldırının ardından İsveç, terörle mücadele yasalarını sıkılaştırmış durumda.
Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından geçen yıl mayıs ayında Finlandiya ile birlikte yapılan NATO’ya katılım başvurusunun onaylanması için Türkiye’nin öne sürdüğü temel şartlardan biri de “terörizmin” üzerine gidilmesiydi.
İki İskandinav ülkesinin ittifaka katılımı, İsveç’i özellikle PKK ve Suriye’de etkin Kürt gruplar dahil “terörist” olarak gördüğü gruplar için bir sığınak olmakla suçlayan Ankara tarafından engelleniyor.
PKK bayraklarının sık sık dalgalandığı İsveç’te bu tarz gösterilere izin verilmesi Türkiye’yi rahatsız ediyor.
Strommer, yeni yasanın gösteri hakkını etkilemeyeceği ve PKK bayrağı dalgalandırmayı engellemeyeceğini söyledi.
PKK, Türkiye’nin yanı sıra ABD ve İsveç dahil Avrupa’da terör örgütü olarak kabul ediliyor.
Strommer, “Farklı bir görüşün ifadesi olarak bayrak sallamak tek başına suç teşkil etmeyecek.” ifadesini kullandı.
Ancak Bakan Strommer, bayrak sallamanın tek başına suç teşkil etmese de mahkemede delil olarak kullanılabileceğini sözlerine ekledi.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya’dan aralarında PKK ve Gülen grubu bağlantılı çok sayıda kişiyi iade etmesini istemişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***