HABER ANALİZ | MEHMET ÖZDEMİR, LONDRA, TR724
Birleşik Krallık’ı oluşturan ülkelerden İskoçya, Başbakan Nicola Sturgeon’un 15 Şubat’taki sürpriz istifası üzerine ilginç bir liderlik yarışına sahne oluyor. 8 yıldır ülkeyi yöneten, İskoç Ulusal Partisi’nin (SNP) lideri Sturgeon’un yerine geçmek için 3 aday çıktı: Maliye Bakanı Kate Forbes, eski Toplum Güvenliği Bakanı Ash Regan ve Sağlık Bakanı Humza Yousaf (Hamza Yusuf).
Seçim sürecini yönetmekle görevli SNP Sekreteri Lorna Finn’in verdiği bilgilere göre, hafta başında kampanyalarını başlatan adaylar için parti üyeleri 13 Mart’tan itibaren oy kullanmaya başlayacak. Seçim sonucu bundan iki hafta sonra, 27 Mart’ta açıklanacak. O zamana kadar Sturgeon görevlerini sürdürecek.
Adayların kimliği ve kampanyanın odağındaki konu, liderlik yarışının hayli renkli geçeceğini gösteriyor. Örneğin, ikisi çok genç; Kate Forbes 32, Hamza Yusuf 37 yaşında. Üç adayın en çok tartışılan yönü ise bazı politikaları dini referanslarına göre ele aldıkları iddiası. Parti yönetiminde en fazla destek gören aday Yusuf olurken, üyeler arasındaki ankette Forbes’in ismi öne çıkıyor. Üyelerin yüzde 35’e yakını ise kararsız.
İskoç Parlamentosu’nun önemli gündemlerinden biri ‘erken yaşta cinsiyet değişikliğine hukuken izin veren yasa tasarısı’. Özellikle Hristiyan iki adayın bu tasarıya inançları doğrultusunda karşı çıktığı öne sürülüyor. Yönetimin favori adayı Hamza Yusuf, adından anlaşılacağı üzere göçmen bir Müslüman, ancak onun meseleye yaklaşımı farklı.
Hamza Yusuf
Başbakan Sturgeon’un sürpriz istifasının sebebi neydi?
‘Cinsiyet tasarısıyla’ ilgili gelişmeler aslında mevcut Başbakan Nicola Sturgeon’u istifaya sürükleyen konulardan biri. Dolayısıyla adayların özelliklerine ve savundukları politikalara geçmeden önce onun neden istifa ettiğine bakmakta fayda var.
Sturgeon, 16 yaşında siyasete atıldı. Bunun sebebi, kendi ifadesiyle ‘Demir Leydi’ lakaplı Margaret Thatcher’in başbakanlıkta yaptığı her şeyi yanlış görmesiydi. Glasgow Üniversitesi’nde hukuk okuyan Sturgeon, 28 yaşında iken (1999) kurulan ilk İskoç Parlamentosu’na milletvekili olarak girdi. 2014’teki İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılma referandumunda yüzde 55 ‘Hayır’ oyu çıktı. Bu sonuç, dönemin SNP lideri ve başbakanı Alex Salmond’un istifasına yol açtı ve yerine Sturgeon geçti. Böylece Sturgeon, İskoçya Özerk Yönetimi’nin beşinci, ülkenin ilk kadın başbakanı oldu.
Görev süresince en büyük mücadelesini İngiltere ile 316 yıllık birlikteliği sona erdirecek ‘tam bağımsızlık’ konusunda verdi. 2016’da gerçekleştirilen Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma (Brexit) referandumunda İskoç seçmenlerin yüzde 62’si, ‘Hayır’ demişti. Ancak Krallık genelinde ‘Evet’ oyu ağır basınca İskoçya da AB’den çıkmış oldu. Bu fark, SNP tarafından ikinci kez bağımsızlık referandumu yapmanın gerekçesi olarak gösterilmeye başlandı. Hatta Sturgeon referandum için tarih bile belirlemişti: 19 Ekim 2023.
İngiltere, iki yasanın hayata geçmesini engelledi
Yeni referandum planını Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi bozdu. Mahkeme, Kasım 2022’de, İskoçya yönetiminin, İngiltere Parlamentosu onayı olmadan ikinci kez bağımsızlık referandumuna gitme talebini oy birliğiyle reddettiğini açıkladı.
Nicola Sturgeon, geçen aralık ayında da, arzulu bir şekilde üzerinde durduğu ‘Toplumsal Cinsiyeti Tanıma Reformu’nun İskoç Parlamentosu’ndan geçmesini sağladı. Kamuoyunda büyük tartışmalara sebep olan yasa, bireylerin küçük denecek yaşta ailelerinden bağımsız cinsiyetlerini hukuken değiştirebilmesinin önünü açıyordu.
Bu ‘reformun’ hayata geçmesi de İngiltere merkezi hükümeti tarafından engellendi. Hükümet, söz konusu değişikliğin Britanya’yı oluşturan İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’daki eşitlikle ilgili yasaları etkileyeceği gerekçesiyle Kraliyet onayı almasının önüne geçeceğini duyurdu. Sturgeon, bu yasaya en az ‘bağımsızlık’ kadar önem veriyordu. Elinin her iki konuda bağlanması liderlik motivasyonunda kırılmaya yol açtı. Kendisi istifa açıklamasında dile getirmese de siyasi kulislerde liderliği bırakması daha çok bu hususlarla ilişkilendirildi.
Diğer yandan SNP İcra Kurulu Başkanı Peter Murrell ile 13 yıldır evli olan Sturgeon’un cinsi tercihiyle ilgili iddialar da hep medyanın gündeminde yer aldı. Bir LGBTQ+ derneğine üye olması ve eşcinsel arkadaşı Mhairi Black ile yakınlığı gibi durumlar ‘cinsel eğilimine’ delil gösterildi. Fakat kendisi şimdiye kadar bu konuda olumlu veya olumsuz bir beyanda bulunmadı.
İşte bu iki konu mart ayı sonuna kadar devam edecek liderlik yarışında gündemden düşmeyecek gibi duruyor. Özellikle ‘cinsiyet değişikliği tasarısı’ adayların dini inançlarıyla birlikte tartışılıyor. Peki, hangi aday neye inanıyor ve konuya nasıl yaklaşıyor?
Hamza Yusuf, başbakan ve 4 bakanın desteğini aldı
Üç aday arasında öne çıkanlardan biri, Pakistan asıllı Müslüman bir göçmenin oğlu olan 37 yaşındaki Hamza Yusuf. Glasgow Üniversitesi’nde siyaset bilimi okudu. İskoçya’nın ilk Müslüman milletvekili Beşir Ahmet’in parlamento asistanı oldu. Dinini ‘gururla’ ifade etmekten çekinmiyor, kampanya dönemine rastlayan Ramazan ayında oruç tutacağını belirtiyor. Ancak yönetimle ilgili politikaları demokratik değerlere göre oluşturacağını ısrarla vurguluyor. ‘Cinsiyet değişikliğinin kolaylaştırılması, eşcinsel evliliğe izin ve kürtaj’ gibi konulardaki tavrını buna örnek gösteriyor.
2011 yılından beri Glasgow milletvekili olan Yusuf şu an Sağlık Bakanı olarak görev yapıyor. Daha önce ‘ulaştırma’, ‘Avrupa’ ve ‘adalet’ bakanlığı yaptığı için diğer adaylara nazaran daha tecrübeli. Partide yükselmesinin önünü açan bizzat Nicola Sturgeon olmuştu. İskoç Parlamentosu’ndan 4 bakan ve birçok milletvekilinin de desteğini sağlamış vaziyette.
Hamza Yusuf, kampanyasını başlatırken, İngiltere tarafından engellenen ‘bağımsızlık’ ve ‘cinsiyet değiştirme’ konularını yeniden canlandıracağını açıkladı. Bağımsızlık referandumuyla ilgili Sturgeon’dan farklı bir yaklaşım sergileyeceğini, politikaları tabandan yukarı doğru büyüteceğini söyledi. Diğer iki adayın aksine, ‘küçük yaşta hukuken cinsiyet değiştirmeyi kolaylaştıran’ tasarıyı savunduğunu açıklamakla kalmadı, merkezi hükümete karşı yasal işlem başlatma sözü verdi.
Yusuf, ülkenin siyaseten çok bölündüğünü ve bunun üstesinden gelinmesi gerektiğini söylüyor. Kendisinin insanları bir araya getirme kapasitesine sahip olduğunu savunuyor.
Tepkiye rağmen ‘inancının gereğini’ yapıyor
Parti yönetiminde daha az destek bulan Kate Elizabeth Forbes, 2020’den beri Maliye Bakanı olarak görev yapıyor. 1990’da İskoçya’da doğdu ama babasının işi gereği bir süre Hindistan’da yaşadı. Cambridge Üniversitesi’nde tarih okudu. Mezuniyetten sonra 2 yıl muhasebecilik yaptı. 2016’de İskoç Parlamentosu’na seçildi. Tecrübe eksikliğine karşı gençliğine ve dinamizmine güvenen Forbes, kampanyasını başlatırken seçmenlere ilham verecek vizyon, cesaret ve enerjiye sahip olduğunu savundu.
Forbes, İncil’in katı bir yorumunu takip eden İskoçya Özgür Kilisesi’nin bir üyesi ve sık sık inancını ifade etmek zorunda kaldığını anlatıyor. Mesela, aralık ayında ‘cinsiyet değişikliği tasarısına’ karşı çıkarken dini inançlarına göre evlilik dışı çocuk sahibi olmanın ‘yanlış’ olduğunu söylemişti. Geçen yazdan beri doğum izninde olan Forbes, adaylığını açıkladığı gün bir kez daha bahse konu tasarıyı desteklemeyeceğini söyledi. Zaten 2019’da aynı maksatla İskoç hükümetine mektup yazan 15 milletvekili arasında yer almıştı.
Hatta 2014’te parlamentoda olsaydı, ‘eşcinsel evliliğe izin veren’ kanuna da karşı çıkacağını kaydetti. Aldığı yoğun tepkiler üzerine bu konuyu tersine çevirecek çalışmalar yapmayacağını açıkladı. Forbes, kürtajın yanı sıra evlilik dışı cinsel ilişki ve doğuma da karşı olduğunu alenen belirtiyor. Ayrıca ‘trans bir kadın’ için yaptığı tanım şöyle: “Kendini kadın olarak tanımlayan biyolojik bir erkek.”
Forbes, yasalar konusunda inancına göre hareket etmediğini söylese de medya kararlarını gösterip aksini iddia ediyor. Desteğinin bu yüzden düştüğü konuşuluyor. Zira liderlik yarışında şimdilik sadece bir bakanın desteğini alabildi. Buna karşın hafta içinde parti üyeleri arasında yapılan ankette kendisine verilen destek yüzde 28 çıkarken, Yusuf yüzde 20’de kaldı.
‘Cinsiyet değişikliği tasarısını’ protesto için istifa etti
Üç adaydan en zayıfı eski Toplum Güvenliği Bakanı Ash Regan. O da Forbes gibi cinsiyet değişikliğini hukuken kolaylaştıran yasaya karşı çıkıyor. Zaten Ekim 2022’de istifa ile bakanlık koltuğunu bırakması söz konusu yasayı protesto etmek içindi.
48 yaşındaki Regan, Protestan bir anne ve Katolik bir babanın evladı olarak Glasgow’da doğdu. Keele Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudu. Farklı üniversitelerde ‘halkla ilişkiler’ ve ‘geliştirme yönetimi’ alanlarında master yaptı. Şirketlerde pazarlama veya hesap yöneticisi olarak çalıştı. 2016’da Edinburgh’tan milletvekili seçildi.
Kampanyasını başlatırken ‘cinsiyet değişikliği’ ile ilgili yasa tasarısını bir kenara bırakacağını ilan etti. ‘Tam Bağımsız İskoçya’ için yeni bir vizyon oluşturmak amacıyla ‘bağımsızlık sözleşmesi’ çağrısında bulunacağını duyurdu. Bir adım daha atarak, gelecekteki bir seçimi ‘fiili bağımsızlık referandumuna dönüştürme’ fikrinin arkasında durduğunu vurguladı.
Kendisini ‘dindar’ olarak tanımlayan Regan, ‘cinsiyet reformu tartışması’ sebebiyle SNP’den ayrılan üyelerin de liderlik yarışmasında oy kullanmasına izin verilmesini istedi, ancak bu talebi ‘kabul görmek’ bir yana eleştiri aldı.
Regan, tüm trans kadın mahkumların erkek cezaevlerine ve tüm trans erkek mahkumların kadın cezaevlerine gitmesini sağlamak için yeni yasalar çıkarmaya çalışacağını söylüyor. Çünkü mevcut Başbakan Sturgeon, trans bir kadının ısrarla ‘kadın cezaevine gitme’ talebini desteklemiş ve gerçekleşmesini sağlamıştı. Ancak o kişinin, cezaevinde çok sayıda kadını taciz ettiği ortaya çıktı ve büyük tartışmalara yol açtı.
Ash Regan’ın da bu yaklaşımlarından dolayı fazla destek bulamadığı söyleniyor. Şu ana kadar kendisini destekleyen birkaç milletvekilinden başka kimse çıkmadı. Üyeler arasındaki ankette desteği yüzde 7 seviyesinde.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***