Ali Murat Hamarat
Asla unutmayacağım dediğiniz bir gol var mı? Birçoğumuzun şüphesiz aklına tonla gol geliyordur. İlhan Mansız’ın Senegal’e 2002 Dünya Kupası’nda attığı voleden 2000 UEFA Kupası finaline nokta koyan Gheorghe Popescu’nun penaltısına, Marco van Basten’in 1988 Avrupa Şampiyonası finalinde Sovyetler Birliği karşısında yazdığı şiirden, Diego Armando Maradona’nın 1986 Dünya Kupası’nda İngilizleri inci gibi ipe dizdikten sonra fileleri havalandırmasına sayısız an bu oyunun meftunlarının hafızalarını süslüyor. Şüphesiz 5 Şubat’ta atılan bir gol var ki bu topraklarda milyonlarca futbolsever asla unutmayacak.
O mezkûr Pazar günü, Atakaş Hatayspor, Kasımpaşa’yı ağırlıyordu. Taraflar bir türlü ağları bulamamış, uzatma dakikalarına golsüz gidilmişti. Artık maçın son anlarıydı. Kazanılan frikikte topun başına geçen Christian Atsu sert vuruyor; yerde seken top filelerle buluşuyordu. Tribündeki binlerce taraftar havalara uçarken, oyuncular sevinç yumağı oluşturuyordu.
Galibiyeti getiren bu golden sonra Atsu, teknik direktörü Volkan Demirel’le kucaklaşmıştı. Geçirdiği sakatlık yüzünden çok şans bulmayan Ganalı yıldız, hocasından forma istemiş; maçın son saniyesinde de takımını kurtarmıştı. Demirel’in karşılaşmadan sonra şöyle konuşmuştu: “Benim için bugün galibiyetten önemli bir durum da Christian Atsu’nun gol atmasaydı. Çünkü geldiğimizden beri çok çalıştı, kupa maçında oynattık, tekrar sakatlandı. Ama şu an çok hazır olduğunu ve istediğini bize bugüne kadar gösterdi. Hatta son hafta bir görüşmemiz oldu. ‘Hocam ben oynamak istiyorum, oynamazsam da gitmek istiyorum’ diye. Ben de ona ‘Gitmek istersen gidebilirsin ama kalmak istersen de başımın üstünde yerin var’ dedim. Bugün gol atmayı bildi. O yüzden ben bugün galibiyetinin her şeyini ona armağan ediyorum.”
Atsu’nun aynı akşam için uçak bileti vardı. Orta saha oyuncusu önce İstanbul’a, ardından Fransa’ya uçacaktı. Fakat o golden sonra futbolcu karar değiştiriyor, Hatay’da kalmaya karar veriyordu. Birçoklarının hayatını kaybettiği Rönesans Rezidans, ona da mezar oluyordu.
Gana’da çok fakir bir ailenin çocuğu olarak doğduğunda yıllar 1992’yi gösteriyordu. Anne ve babası çiftçilik yaparak ayakta kalmaya çalışıyordu. Daha bacak kadarken onlarla domates mısır eken Christian ve ikiz kardeşi, abilerinin peşinden başkent Acra’nın yolunu tutmuştu. Okula gideceklerdi.
O küçük eve sonradan anneleri geliyor, tek göz odada altı kişi yaşıyordu. Fakat anne bir süre sonra köye geri dönmüştü. Hollanda ekibi Feyenoord’un akademisine kabul edilen Christian şanslıydı. Ailesi başkentte ekonomik gerekçelerle tutunamazken, futbol onun altın bileziğiydi. Karnı doyuyor, günde iki kez antrenman yapıyordu.
MEŞİN YUVARLAĞIN PEŞİNDE
Babasının hastalığını bilmediğinden ona veda etme fırsatı bile bulamayan delikanlı çabalarının karşılığını alıyor, 17 yaşında Portekiz’e uçuyordu. Avrupa’nın büyük liglerine futbolcu ihraç etme konusunda zirvede bulunan ülkede kendisini ispatlamak istiyordu.
Porto altyapısında tutunabilen Ganalı, 19’unda A Takım kadrosundaydı. Tecrübe kazanması için kiralandığı Rio Ave’de kendisini gösteren ve oynadığı 30 maçta 6 gol atan Atsu, 1 Haziran 2012’de de ilk kez millî formayı giyiyordu. Lesotho karşısında ağları da bulan genç yıldız adayı, uluslararası basının ilgisini çekmeye başlamıştı. Kısa sürede adı “Ganalı Messi”ye çıkmıştı. Fakat o bu benzetmeler karşısında oldukça mütevazıydı…
2012-13 sezonunda Porto forması giyen delikanlı, 2013 yazında Chelsea’ye transfer olmuştu. Bonservisine 3.5 milyon sterlin ödeyen Londra ekibi, Ganalı oyuncudan umutluydu. O dönemler dünyanın birçok köşesinden gençleri alıp başka takımlara kiralayan İngiliz devinde göze girebilecek miydi? Bunun için başka yerlerde kendisini göstermesi gerekliydi.
İlk Vitesse’ye kiralanan oyuncu, Hollanda’da iyi bir sezon geçirmişti. 2014-15 sezonunda bu seferki adresi Premier Lig’di. Everton’da az maça çıkan Atsu, millî takımda sürekli oynuyordu. 2014 Dünya Kupası’nda boy gösteren genç yıldız, futbolun beşiğinde bir türlü göze giremiyordu.
2015 Afrika Uluslar Kupası, onun parladığı organizasyondu. Gana’yı finale taşıyan Atsu, turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmiş, ayrıca şampiyonanın en güzel golüne de imzasını atmıştı. Şampiyon penaltılarla Fildişi Sahilleri olurken, onun bir sonraki adımı merak ediliyordu.
Bournemouth’da neredeyse hiç sahne almadan Malaga’nın yolunu tutan oyuncu, İspanya’da 12 maçta 2 gole imza atmıştı. 2016-17 sezonunda kiralık olarak geldiği Newcastle United, o tarihte ikinci küme tozu yutuyordu. Atsu ve arkadaşlarının performansı siyah-beyazlıların Premier Lig’e lider olarak yükselmesini sağlamıştı.
Bonservisine 6 milyon sterlin ödenen Ganalı, sonunda Ada’da mutluydu. Newcastle’da kök salan oyuncu, bu kulüpte 121 karşılaşmaya çıktıktan sonra Suudi Arabistan’a transfer olmuştu.
ÇOCUKLAR İÇİN ÇARPAN YÜREK
İngiltere’de oynarken verdiği bir röportajda yaptıklarını duyuyorduk. Kimsesiz, istismar edilen, insan kaçakçılığı mağduru çocuklara yardım eden Atsu, yoksullara el uzatıyordu. Özellikle çocuklar için daha iyi bir gelecek hayal eden oyuncu, Arms Around the Child adlı hayır kurumunun da Gana elçisiydi. Çocukların okuması, temiz suya kavuşması ve düzgün beslenebilmesi için dirsek çürüten futbolcu, meşin yuvarlak sayesinde kazandıklarını insanlarla paylaşıyordu. Toplumsal projelere de bağış yapan yıldızın ölümünden sonra bir yetimhane de yaptırdığını okuyorduk.
65 defa Gana için sahne alan Atsu’nun son durağı Hatay’dı. Geçirdiği sakatlık yüzünden Hatayspor formasıyla sadece 4 kez izleyebildiğimiz Atsu, takımının 2022-2023 sezonunda son golünü attı. Tribünlerde o an yaşanan sevinç unutulmazdı. Golü kutlayanlardan kaçının depremde hayatını kaybettiğini bilmiyoruz fakat kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa o da Rönesans Rezidans’ın enkazı altında kalan Ganalı yıldızın cansız bedeninin 18 Şubat’ta bulunabildiği.
Birçoğumuza “bugün varız, yarın yokuz” diye düşündürttüğü golünü asla unutamayacağız.
Ali Murat Hamarat: Spor tarihçisi, spor yazarı. BirGün gazetesi yazarı. İstanbul Üniversitesi’nde hukuk okuyup bir dönem asistanlık yaptıktan sonra gazeteciliğe Taraf’ta başladı. Eurosport’un internet sitesinde genel yayın yönetmenliği yaptı. Radyo ve televizyona programlar hazırladı. 2017’den beri tarih Dergisi’nde yayın kurulu üyesi.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***