TR724 | ÖZEL
Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremde şu ana kadar 211 bin konut kullanılamaz hale geldi. Hasar tespit çalışmalarının tamamlanması sonrası rakamın önümüzdeki günlerde 250 bini bile aşması bekleniyor. Köylerdeki yıkım söz konusu rakama dahil değil! Ölü sayısı ise dün itibariyle 35 bini geçti.
Pazarcı ve Elbistan merkezli ardı ardına yaşanan iki deprem geride onbinlerce mağdur bıraktı. Bir çok ilde arama kurtarma çalışmaları sona erdi, enkaz kaldırma çalışmalarına geçildi. Bu arada yıkılan binalardan beton ve demir örnekleri de alınmaya başlandı. Yıkılan binalardan alınan örnekler, durumun ‘vahim’ olduğunu gösteriyor.
BİR KEZ DAHA MAĞDUR OLMAMAK İÇİN ARŞİV TUTULMALI
Bu aşamada zaten mağdur durumda olan insanların gelecekte bir kez daha ‘mağdur’ olmaması için hukuki anlamda dikkat etmeleri gereken bazı noktalar var. Öncelikle ‘kaosun’ hakim olduğu böyle bir ortamda savcıları göreve çağırmak çok anlamlı değil. Zira her yer yıkıldı ve dolayısıyla bölgede hem hukuki hem de fiili anlamda bir çok imkansızlıklar var.
Peki mağdurlar hukuki anlamda gelecekte bir mağduriyet yaşamamak için neler yapmalı?
1. Yıkılan binaların görüntüleri ve fotoğrafları detaylı olarak alınmalı. Önce binanı dışından genel görüntüleri alınmalı. Ardından yakınından detay görüntüler çekilmeli. O binanın size ait olduğu genel çekimlerde yakınındaki referans noktaları gösterilerek ispat edilmeli.
Uzaktan başlayan çekim sonrası yürüyerek binaya yaklaşılmalı ve özellikle binanın taşıyıcı kolonları ve demirler detaylı olarak kayda alınmalı. Kolon ve kirişlerdeki yarıklar, duvarlardaki çatlaklar kamera çok haraket ettirilmeden net olarak kayda alınmalı.
2. Eğer kişinin kendisinin harç yatırarak delil tespiti yaptırması gerekiyorsa ihmal edilmemelidir. Belediyelerin enkaz kaldırma çalışmaları yapılmadan bu süreç sonlandırılmalıdır. Tüm bunlar için delil toplanması gerekli ve elzemdir.
Bu davaların ortalama en az 3 yıl süreceğini düşündüğümüzde bugünden gerekli hazırlıkların yapılması zorunludur. Ne kadar ayrıntılı ve sağlam bir dosya hazırlanırsa haklara ulaşmak o kadar kolay ve daha az zahmetli olacaktır.
3. İmkan varsa inşaat mühendisi/mimar gibi bir uzman eşliğinde de enkazda tespit yaptırılabilir. Onların beyanları da kayda alınarak arşivlenebilir.
4- Eğer kişiler kendileri cenazeleri enkazlardan çıkarmış ise durum fotoğraf ve video ile belgelendirilmelidir. Belediye tabibi tarafından defin ruhsatı düzenmişse, defin ruhsatına mutlaka deprem nedeniyle vefatın gerçekleştiği yazdırılmalıdır.
5- Eğer kişinin yakını deprem sırasında hayatta iken gecikmeden kaynaklı bir ölüm gerçekleşmiş ise mutlaka bu durum belgelenmeli telefon görüşme kayıtları, sosyal medya paylaşımları saklanmalıdır. Özellikle vefat eden kişi göçük altında iken, telefonla veya sosyal medya üzerinden mesajlar atıp yardım istemiş ise bu veriler mutlaka saklanmalıdır.
6- Ölü muayene ve otopsi için ısrar edilebilir. Ölü muayenesinin videoya alınması, fotoğraflanması için ısrar edilmelidir. Müteveffanın ölüm zamanının mümkün olduğu kadar net belirlenmesi önemlidir. Çünkü miras hukukunda kimin önce öldüğü geriye kalan mirasçıların haklarını dahi etkileyebilecektir.
7- Eğer ölümün donma/hipotermi nedeniyle gerçekleştiği yönünde şüphe varsa bu durum ölü muayene tutanağına yazdırılması için ısrar edilmelidir.
8- Özellikle 1999 depreminden sonra yapılan binalarda oturanların akrabaları, bu binaları kimin yaptığı, denetim firmalarının kimler olduğu hususunda bilgi toplayıp kayda almalıdır.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***