Artı Gerçek – Emek Partisi (EMEP) Bölge Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada Maraş merkezli depremlerden etkilenen illerde, depremzedelerin yaşadıkları felaketin yanında bir de dil sorunu yaşadıklarına dikkat çekildi.. Anadilde eğitim ve kamusal hizmete vurgu yapılan açıklamada, hükümetin izlediği politika eleştirilerek, “Başta deprem bölgelerinde ana dilinde kamusal hizmet derhal sağlanmalıdır” denildi.
Türkiye’nin dil konusunda çeşitlilik gösterdiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Bu dillerden çoğu hükümetin uyguladığı tekçi politikalar nedeniyle yok olmaya mahkum edilmektedir. Üstelik farklı etnik kimliklerden halkların konuştuğu diller üzerindeki baskı yalnızca bugünün ya da üç beş yıl öncesinin meselesi değildir.”
‘CUMHURİYETEN BU YANA UYGULANAN POLİTİKA’
Türkçe dışındaki dilleri yok sayan politikaların Cumhuriyet kurulduğundan bu yana uygulanan bir politika olduğunun ifade edildiği açıklamada, şöyle denildi:
“1980 darbesini takip eden süreçte ve AKP iktidarıyla ‘Şaha kalkmıştır’. Yüz yılı aşkın süredir uygulanan bu tekçi politikaların diller açısından gördüğü en büyük tehdit ise bugün ülkede en çok konuşulan dillerden biri olan Kürtçeyedir. Kürtçe özellikle AKP iktidarı döneminde hükümetin, yönetirken sıkıştığında siyasi rant malzemesi yapabileceği bir duruma düşürülmüştür. Kürtçe ve ülkede konuşulan diğer ana dilleri seçim malzemesi yapan hükümet yıllardır Kürt halkının ana dilde eğitim talebini görmezden gelmektedir.”
‘DİLİN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA KANITLANDI’
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“6 Şubat tarihinde meydana gelen iki depremle etkilenen illerde de depremzedelerin dil konusunda yaşadığı zorluklar bugün anadilinde eğitimin, ana dilinde kamusal hizmetin neden bu kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. AKP’nin iktidarda olduğu yıllar içerisinde üniversitelerde açılan bazı dil enstitüleri ya da hükümetin politikalarına uygun televizyon kanallarının olması, anadil talebi olan halkın ağzına bir parmak bal çalmaktan başka bir anlama gelmez. Hükümet tekçi politikalarından vazgeçerek Kürtçe başta olmak üzere Zazaca, Lazca, Hemşince gibi birçok dili anayasal düzeyde garanti altına alarak dillerin yok olma tehdidinin önüne geçmek zorundadır. Bölge illeri başta olmak üzere ülkede yaşayan halkların sesine kulak tıkamadan anadilinde eğitimin temel insan hakkı olduğunu bilmeli ve bu hakkı gasp etmemeli, başta deprem bölgelerinde ana dilinde kamusal hizmet derhal sağlanmalıdır.” (MA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***