Deprem İçin Avukat Dayanışma yağma iddiasıyla bazı vatandaşlara yönelik uygulanan işkencelere ilişkin olarak açıklamada bulundu.
Dayanışmadan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“1. 6 Şubat 2023 günü meydana gelen yıkıcı depremde 10 ilimizde 30.000’i aşkın vatandaşımızı kaybına, binlerce vatandaşımızın yaralanmasına şahit olduk, şahit olmaya devam etmekteyiz. Ayrıca maalesef enkaz altında yine binlerce insana ulaşma çabası yetkililerce devam etmektedir. Milyonlarca insanın etkilendiği deprem felaketinde ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gerek arama/kurtarma gerek de ayni ve nakdi yardımlar hala yapılmaya devam edilmektedir.
2. Acılarımızın tarifinin mümkün olmadığı bu günlerde, en az deprem kadar yıkıcı etki bırakacak onlarca işkence, kötü muamele ve linç görüntüleri sosyal medya ve haber sitelerinde paylaşılmaktadır. Hırsız yahut yağmacı iddiasıyla yakalanan kişilere yönelik kolluk kuvvetlerince işkence ve kötü muamele yapıldığı, bölgedeki diğer kişilerce de linç girişiminde bulunarak yaralama hatta vahşice katledildiği ve maalesef bu linç girişimine karşı kolluğun da sessiz kaldığı görüntüleri dehşetler içinde izledik, izliyoruz.
3. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin İşkence Yasağı başlıklı 3. Maddesi ”Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.” ve Anayasamızın Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı başlıklı 17. Maddesinin 3. Fıkrası ”Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” denilerek işkence ve kötü muameleyi kesin bir dille yasaklanmıştır. Yine 5237 Sayılı TCK’nın 77. maddesi ile insanlığa karşı suçlar arasında sayılmış olan işkence suçu, aynı kanunun 94. maddesi ile suç olarak da tanımlanmış hatta suçun önemine binaen zamanaşımının dahi olmadığı hüküm altına alınmıştır. İnsanlığa karşı suç olan işkencenin, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuatta kesin bir şekilde yasaklandığı ve suç teşkil ettiği, işkence suçunu işleyen faillerinin ya da suç şüphesi altında bulunanlar hakkında gecikmeksizin etkin ve hızlı bir soruşturmanın başlatılması taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve iç hukukun bir gereğidir.
4. Bir suç iddiası varsa hukukun en temel ilkeleri gözetilerek süreç takip edilmeli dolayısıyla deprem bölgesindeki yağma olaylarına karşı bir hukuk devletine yaraşır etkin bir soruşturma ile cezalandırma yöntemini benimsenmelidir. Yağmacı veya hırsız iddiasıyla şüphelilere yönelik bireylerin hukuk ve insanlık dışı eylemleri ivedilikle durdurulmalıdır. Başta en temel hak olan yaşam hakkı olmak üzere masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, lekelenmeme hakkı ve savunma kutsallığı gibi çekirdek alanlar yetkililerce korunmalı, işbu münferit olaylar sağduyu ve hukuk çerçevesinde ele alınmalıdır. Kaldı ki işkence ve kötü muamele uygulanan kişilerin masum olma ihtimalini bir an için düşünüldüğünde ve böyle durumların da bölgede var olduğu görüldüğünde masum insanların hesabının nasıl ve kime karşı sorulacağı muammadır. Dolayısıyla adaletin herkese lazım olacağı asla unutulmamalıdır.
5. Söz konusu görüntülerde yer alan gerek kamu görevlileri gerek diğer sivil bireylerin tespit edilerek derhal adli ve idari soruşturmalar başlatılarak işkence ve kötü muamele suçuna karşı etkin bir duruş sergilenmelidir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***