İZMİR – Deprem bölgelerindeki yapıların yönetmeliğe uygun yapılmadığını söyleyen İnşaat Mühendisi Hüseyin Kapan, yapıların yıkıcı etkisini önleyen teknolojik ürünlere dikkat çekerek, “Bilimin öncelendiği yapı imalatlarında başarı yüzde yüze yakındır” dedi.
Mereş, Dîlok ve Hatay merkezli meydana gelen depremler 11 ili etkiledi. AFAD’ın 24 Şubat’ta yayınladığı verilere göre yaşamın yitirenlerin sayısı 43 bin 556 oldu. Depremde on binlerce yapı yıkılırken, ağır hasarlı yüzbinlerce yapı da yıkılmayı bekliyor.
Depremde yıkılan ve yıkılması gereken yapılarla ilgili tartışmalar sürerken, uzmanlar depremi önleyen ve yıkıcı etkiyi engelleyen teknolojik ürünlere dikkati çekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi üyesi Hüseyin Kapan, yapıların yıkılmasını önleyen sismik izolatör gibi gelişen teknolojiler hakkında bilgi verdi.
DEPREM ETKİSİNİ AZALTAN MAZLEMELER
İnşaat Mühendisi Hüseyin Kapan, yıkılan yapıların çoğunun deprem yönetmeliğine uygun olmadığını belirterek, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi için dikkat edilmesi gereken zemin etüt ve yapı malzemesinin yanı sıra teknolojik malzemelerinin de önemli olduğuna işaret etti. Sismik izolatör, kauçuk ve çelik plakların deprem önleme etkisine dikkati çeken Kapan, bu aletlerin zeminden yapıya deprem kuvvetlerinin azalttığını söyledi.
SİSMİK KAMU KURUMLARINDA KULLANILIYOR
Kapan, sismik izolatörün çok eski bir yapı malzemesi olduğunu vurgulayarak, “Sismik izolatör Asya ülkelerinde çokça kullanılıyor. Türkiye’de bazı kamu kurumları ve bazı özel yapılarda kullanılmaya başlandı. Maliyet olarak kaba inşaatın yüzde 20’si kadar maliyeti var. Bu çok ciddi bir maliyet değil. Her gün yeni teknolojiler gelişiyor. Son dönemde gündeme çokça sismik izolatör gelse de, her yapıda kullanma şansı olamayabilir. Yapının durumuna göre uygun aracı tercih etmek en doğrusu” dedi.
TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ
Deprem etkisini azaltan sismik izolatör dışında da kullanılabilecek ürünlerin olduğunu ifade eden Kapan, “Gelişen teknoloji ile beraber amortisör sistemi dediğimiz yapı malzemesi var. Yapıya gelen yükü hafifleten bir yapı ürünüdür. Yapının ayakta kalmasını sağlıyor. Bunun yanında deprem esnasında darbe emici sarkaç sistemi var. Özellikle gökdelen yapılarda orta katlarda büyük bir küre sarkaç şeklinde konumlandırılıyor. Bu deprem sırasında aksi yönde hareket ederek yapının etkile5nmemesini sağlıyor. Bir diğeri de diyafram sistemidir. Diyafram sistemi ürünü yapıya A şeklinde konumlandırılıyor. Deprem oluştuğunda depremin etkisini absorbe ediyor. Gelişen birçok teknoloji ürünü var. Bütün bunlar yapılara uygun şekilde kullanılabilir” diye belirtti.
YIKICI ETKİYE KARŞI FİBER SALGILAR
“Yapılarda yıkıcı etkiyi azaltmak için karbon fiber sargılarla kolon, kiriş ya da beton perde kaplanarak yıkıcı etki engellenebilir” diyen Kapan, “Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin Hatay’da yaptığı bir yapı vardı. İkiz binalardan birine bu uygulama yapıldı. Uygulama yapılan bina ayakta kalırken ikizi olan diğer bina yıkıldı. Yine çelik lamalarla binalar güçlendirilebilir. Bu binada demir sayısı eksik kaldığında yapılabilir. Kolon ya da kirişleri sargılama yöntemi de etkili bir yöntem. Eski ve yeni betonun birbirine entegresi yapılabiliyor. Bu durumda koruyucu etki sağlayabiliyor. Yapılarda paslanmaya maruz kalan demirlerin tamir edilmesi için kullanılan bazı harçlar var bunlarla da yapı güçlendirilebilir. Ancak bütün bu çalışmalar mühendislerin kontrolünde yapılmalıdır. Çünkü her yapının bulunduğu zemin ve yapısı farklıdır. Bilimin öncelendiği yapı imalatlarında yüzde yüze yakın başarı yakalanabilir” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***