İYİ Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Başdanışmanı Kürşad Zorlu, bugün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi.
Zorlu, eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç’ın seçimlerin deprem nedeniyle ertelenmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına, “Seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasamızdaki kurallar bellidir. Bu doğrultuda hareket edeceğiz ve tavrımızı ortaya koyacağız” diye yanıt verdi.
“ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ CANLARIMIZI KURTARMAK”
Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili doğrudan etkileyen deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarının sayısının dün itibarıyla 35 bin 418 kişiye ulaştığını, yaralıların sayısının da 105 bini geçtiğini belirten Zorlu, “Maalesef kayıplarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Her şeye rağmen enkazdan kurtarmayı başardığımız vatandaşlarımızın varlığı da umutlarımızı hala korumamız gerektiği konusunda bize bir uyarı… Bölgeden aldığımız bilgilerde, bazı yerlerde; enkaz kaldırma çalışmalarının, yani oradaki göçüğün tamamen kaldırılmasına yönelik bir çalışmanın başlatıldığı yönelik bir bilgi ulaştı… Öncelikli hedefimiz canlarımızı kurtarmak. Her saniye bir can bizim için” dedi.
Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böylesine büyük bir afet karşısında, milletimizin iş birliği bir kez daha milli devlet olgusunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Milletimiz adeta devletine sahip çıkmış ve bu süreçteki eksikleri gidermeye yönelik olarak seferber olmuştur. Bu bütünlüğü ilerletmek adına, bilhassa sivil toplum kuruluşlarımız ile yürütülen faaliyetler çerçevesinde… Hiçbir yardım faaliyetini birbirinden ayırma lüksümüz yok. Böyle bir çaba içerisinde asla olmamak gerekiyor. Bu çabaların bir kutuplaştırma aracı olarak değerlendirilmesini son derece sakıncalı buluyoruz. Dayanışma ruhumuzu kimse zedelemesin.
Bilhassa ‘devlet nerede’ sorusu. Vatandaşlarımızın eleştirisini, isyanını, öfkesini anlamak zorundayız. Canlar gidiyor. Bir gelecek kaygısı, umutsuzluk… Bu insanları anlamak zorundasınız. Bu soruyu soran vatandaşımızın sorduğu temel sorunun yansıdığı alan, bugün getirilen bu yanlış sistem ile bu ‘parti devleti anlayışı nerede’dir. Sorunun cevabı oradadır. Eleştiriler karşısında, ‘burada siyaset yapılıyor’ şeklinde bir ifadenin de yakıştırılması doğru değil. Elbette bu insanlar bu eleştirileri yapacak.”
“BAZ İSTASYONLARI KULLANILAMADI, İNSANLAR CİDDİ SÜREDE SIKINTILAR YAŞADILAR”
Eski İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel’in geçtiğimiz yıl deprem üzerine yaptığı açıklamalara ilişkin görüntüleri izleten Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açıklama sonrasında yetkililerin verdiği cevap daha hazindir. ‘Neden siyaset yapıyorsunuz, insanları infiale sevk ediyorsunuz?’ Bu organizasyonel bozukluğun yerel birimlerde meydana getirdiği netice, aslında kurumsal depremin neticesiymiş… Devletimiz geniş imkânları ve organizasyonel kapasitesi maalesef gerektiği şekilde sahaya yansıtılmamıştır. Örneğin çadırkentlerin nereye kurulacağı bilgisi bile ilk üç gün, yerel birimlerde mevcut değildi. İletişim bozuldu, GSM operatörleri başta olmak üzere… GSM operatörleri arasında böyle bir deprem anında acil eylem planının devreye girmesi beklenir. Baz istasyonları kullanılamadı, insanlar ciddi sürede kayıplarına ulaşma konusunda sıkıntılar yaşadılar…
BİZİM KOORDİNASYON MERKEZİMİZİ AFAD DİYE ARAYANLARIN SAYISINI ANLATAMAM
Biz İYİ Parti olarak en başından bu yana sahada en bir sivil toplum kuruluşu gibi organize olmayı başardık. İlk 72 saatlik dönemde devletin ilgili kurumlarını harekete geçirmeye, tıkanan noktalarda uyarmaya ve desteklemeye çalıştık. Bizim koordinasyon merkezimizi AFAD diye arayanların sayısını anlatamam… Belediyelerimiz, il ve ilçe başkanlıklarımız ve en önemlisi vatandaşlarımızın desteğiyle 450 tırla 1 milyondan fazla ihtiyaç malzemesini depremzedelere ulaştırmayı başardık. Binin üzerinde çadır sevkiyatı yaptık. Gençlik Politikaları Başkanlığımız tarafından yazılımı gerçekleştirilen ‘afetdestek.com’ sayfamızla bölgeye ilişkin gerekli tüm stratejik yer ve konumları sürekli güncelliyoruz. Depremin üçüncü gününden itibaren bir tahliye ofisi kurduk. İki binin üzerinde gelen tahliye taleplerinin tamamına geri dönüş sağladık. 1.124 vatandaşımızın tahliyesini sağlayarak konaklama ve barınmaya ihtiyacı olan 7.000’e yakın vatandaşımızı yerleştirdik.
SADECE BU VERGİYLE 110 METREKARE DOLAYINDA 1 MİLYONDAN FAZLA KONUTA SAHİP OLABİLİYORUZ
Dün Genel Başkanımızın başkanlığında afet değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik. Bir Depremle Mücadele Kurulu oluşturuyoruz. Eksilikleri, hatalar ve kurumsal sorumlulukların nerede olduğuyla ilgili detaylı bir tespit çalışmasını başlattık. Farklı tarihlerde yapılmış binaları inceliyoruz. Bunları 1975’ten itibaren 4 bölümde inceliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının bir açıklaması var; ‘Yıkılan binaların yüzde 98’inin 1999 öncesi olduğu’ yönünde… Eski olmasına rağmen ayakta kalmayı başarmış binalara karşın yeni olmasına rağmen yıkılmış binalar söz konusu… Beş yıl önce bir imar affı çıktı. 200 binin üzerinde yapıya bu yolla kullanım izni verildiği yönünde kamuoyuna yansıyan bir resmi bilgi var. Şimdi merak ediyoruz; bu yapıların ne kadarı ayakta kalmayı başardı? Sorumluluğu farklı tarihlere yaymak suretiyle buradan kaçınmak mümkün değildir. 2003-2022 arasındaki 20 yıllık dönemde yaklaşık 86 milyar 138 milyon TL düzeyinde deprem vergisi toplanmış. Sadece bu vergiyle 110 metrekare dolayında 1 milyondan fazla konuta sahip olabiliyoruz.
PSİKOLOJİK, SOSYOLOJİK, DEMOGRAFİK AÇIDAN DA BİRÇOK SORUNLA BİZİ BAŞ BAŞA BIRAKACAK
Can kayıplarımız başta olmak üzere, bu büyük felaket; ekonomik, psikolojik, sosyolojik, demografik açıdan da birçok sorunla bizi baş başa bırakacak. Dün açıklana rakamlara göre tahliyeler ve kendi imkânlarıyla 2 milyon 200 vatandaşımızın bölge dışına çıktığı bilgisine sahibiz. Genel Başkanımızın Hatay’dan başlayarak ülke genelinde yabancılara yapılan toprak satışının durdurulması gerektiğiydi. 10 ilimizde yaşayan 1,7 milyon Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Köylerin boşaltılması konusunda çok sayıda ihbar geliyor, bu terör örgütlerinin farklı biçimde örgütlenmesine sebep olabilir.
BURADAN HALA DÖNME ŞANSIMIZ VAR
Üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verildi. Böyle kararlarla; bir mağduriyeti ortadan kaldırmak isterken, başka bir başka mağdur kesimler yaratmak siyasi iktidarın attığı artık sıradan adımlardan biri haline geldi… Pandemi sürecinde zaten 2 yıla yakın gençlerimiz eğitimden uzak kaldı. KYK yurtlarında kalan öğrencilerimize diyorsunuz ki, ‘çıkın.’ Yaklaşık 850 bin kapasiteye sahip bu yurtlarımız. Bu gençler nereye gidecekler? Hiçbir süre tanımıyorsunuz. Yeni bir sorun alanı meydana getiriyorsunuz. Bu bir çözüm değildir. Buradan hala dönme şansımız var. Eğitim sistemini, daha da bozmaya hakkınız yok.
ÖZELLİKLE TUVALETLERİN KURULUMU BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Bölgeden bize gelen çok sayıda talep var. İhtiyaç listesi. Şu anda en çok ihtiyaç duyulan malzemeler; çadır ve konteyner, ısıtıcı, battaniye, kullanıma hazır hale getirilmiş seyyar tuvaletler. Çünkü bir süre sonra bölgede bir takım salgın hastalıkların, enfeksiyon riskinin olduğu yönünde de bilgiler veriliyor. Özellikle seyyar tuvaletlerin kurulumu ve giderlerinin hızlı bir şekilde sağlanması önem taşıyor. Sonrasında başka bir enfeksiyon riski de doğabilir. Bununla birlikte bebek ve kadın hijyen malzemelerine de ihtiyaç var. Hala ulaşılamamış köyler var. Maalesef var. Biz de hızlı bir şekilde bu ihbarları yetkili mercilere taşımaya çalışıyoruz… En önemli sorunlardan bir tanesi, bu yardımların sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Onun için diyoruz ki, ayırmayalım. Bu konuda çaba gösteren bütün devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları… Hepsi bu amaca hizmet etsin. Sonuna kadar denetim yapacağız. Yapılmalıdır.”
“MİLLETİMİZİN DAYANIŞMA RUHUNU HİÇ KİMSENİN BOZMAYA HAKKI YOK”
Zorlu açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç’ın, seçimlerin ertelenmesi yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Zorlu, şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanımız olayın meydana geldiği ilk günden itibaren, bunu bir siyaset üstü anlayışla değerlendirmemiz gerektiğini ve böyle yapacağımızı açıkladı. Devletin sesini duyma zamanı, dedi. 72 saat bekledi, sahadaki çalışmaların sekteye uğramaması adına… Bu konuda çok özenli bir dil geliştirdik. Biraz önce eleştirilerimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü; milletimizin dayanışma ruhunu hiç kimsenin bozmaya hakkı yok. Ama bununla birlikte siyasi iktidarın da hatalarından, kusurlarından kaçmaya imkânı yok. Bunlar ortada duruyor.
“SEÇİMLERİN MUTLAKA ZAMANINDA YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Bununla ilişkili olduğu için böyle başlama gereği hissettim. Maalesef canlarımız gidiyor, enkaz altında birçok canımız duruyor. Böyle bir günde, dönemde bir seçim konusunun gündeme gelmesinden dolayı büyük üzüntü duyuyoruz ve seçim tarihi konusunu gündeme getirerek buradan bir siyasi rant sağlamaya çalışılan kişilere de yani seçimin ertelenmesi konusundan bahsediyorum; inanmak mümkün değil, böyle bir dönemde. Bu kabul edilebilir bir durum değil. İYİ Parti olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne anayasal devlet ilkesine inanmış bir siyasi partiyiz. Seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasamızdaki kurallar bellidir. Bu doğrultuda hareket edeceğiz ve tavrımızı ortaya koyacağız. Emin olun yaralarımızı birlikte sararak bu seçimi de gerçekleştirip neticelendirebiliriz. Esas aldığımız tek hedefimiz bu yaraların hızlı sarılmasına yönelik adımlarımızı atmamız, güçlendirmemiz. Dayanışma ruhumuzla bölgeyi hızlı bir şekilde normalleştirerek, ülkemizi hak ettiği noktaya taşıyabilmektir. İYİ Parti bu sorumlulukla, yapılacak seçimlerden sonra inşallah iktidara gelerek halkımızın hak etmediği bu tabloyu kazıyıp atacaktır.”
Kaynak: ANKA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***