İSTANBUL – Deprem bölgesinden gelen haberleri “vahim” bir tablo olarak değerlendiren İTO Başkanı Nergis Erdoğan, İstanbul’da oluşturdukları kriz masasının ardından 2 günde 800 sağlık çalışanın deprem bölgesine gönüllü gitmek için kendilerine başvurduğunu söyledi.
Mereş’te 7,7 ve 7,6 şiddetinde meydana gelen depremde yıkımın olduğu 10 kentte depremzedeler için yardımlar gönderilirken, İstanbul Tabip Odası (İTO) da deprem bölgelerine gönüllü sağlık ekipleri, ilaç ve lojistik destek sağlanması için kriz masası oluşturdu. İTO Başkanı Nergis Erdoğan, 2 gün içinde yüzlerce sağlık çalışanın bölgeye gitmek için kendilerine başvurduğunu söyledi.
800 GÖNÜLLÜ SAĞLIK ÇALIŞANI BAŞVURU YAPTI
Türkiye tarihinin en büyük yıkımının yaşandığını ifade eden Erdoğan, sağlık sisteminde yaşanan sorunların yıkımı daha da zorlaştırdığını söyledi. Depremin yaşandığı bölgelere gitmek ve ihtiyaçlar temelinde ilaç ve lojistik yardım sağlanması için kriz masasının yanı sıra deprem destek grubu oluşturduklarını dile getiren Erdoğan, bu minvalde sağlık çalışanlarının gönüllü olabilecekleri alanlarda duyurular yaptıklarını aktardı. Yaptıkları duyurunun ardından 2 gün içerisinde 800 sağlık çalışanın hizmet vermek için kendilerine başvurduğunu ifade eden Erdoğan, “Elimizden geleni yapmaya hazırız. Deprem bölgesine çeşitli tıbbi malzemeler ve ilaçların yanı sıra her türlü temel ihtiyaçlar temini konusunda kamuoyun meslektaşlarımıza duyuruda bulunduk. Topladığımız yardımları hem belediyeler, hem de kendi imkanlarımızla bölgeye ulaştırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
‘DURUM VAHİM’
Bölgeye giden çok sayıda sağlık çalışanının da kendi imkanlarıyla gittiğini belirten Erdoğan, depremin yoğun yaşandığı birçok yere hala kurtarma ekiplerini girmediğini, sağlık çalışanlarının yeterli malzeme olmamasından dolayı görevini yerine getiremediğini kaydetti. Erdoğan, “Bu ülkede AFAD’ın binası çöktü. Hastaneler yıkıldı. Bir ülkede AFAD binasının çökmesi trajikomik bir olaydır. Bunlar en baştan bir aymazlığın göstergesidir. Bir ülkede böyle riskli binalar yapmak eşittir insanları ölüme terk etmektir. Hastane bile çöküyorsa bir ülkede geri kalanı siz düşünün artık. Birçok yerde elektrikler kesik ameliyatı yapacak mekan yok. Serum temininde bile güçlü çekiliyor. İnsanları yatıracak yer yok, sandalye de kalp masajı yapıyorlar. Bundan daha ağır bir şey olabilir mi? Bir yandan cesetler yığılmış durumda, öte yandan hastalar yerlerde, durum gerçekten çok vahim. Birde bu tür durumlarda arama kurtarma çok önemlidir” şeklinde konuştu.
‘B PLANI’NIN OLMASI GEREKİYORDU’
Sağlık çalışanlarının bölgedeki duruma ilişkine kendilerine aktarılanları sıralayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlam bir hastane binası yapmayı beceremiyorsak geçmiş olsun bu ülkeye diyelim. Deprem bölgesinde olabilecek tehlikelere karşı sürekli bir lojistik destek ve depolama gibi bir ‘B Planı’nın olması gerekiyor. Hem insan gücü hem de malzeme açısından bunların önceden yapılması lazımdı. Yine Adli Tıp Uzmanlarının bölgeye gitmesi lazım. Bu tür organizasyonlar bir deprem ülkesinde şu ana kadar tıkır tıkır işlenmiş olması gerekiyordu. Ama maalesef ki bunlar yapılmıyor.
‘İNCELEMELERDE BULUNACAĞIZ’
Depremin ilk üç gününden sonra esas yaralılar, hastalar, travmalar asıl o zaman ortaya çıkacak. O zaman daha çok sağlık ekibine ihtiyaç olacak. Biz hekimler olarak oralarda bir an önce sahra hastaneleri kurulmasını talep ediyoruz. Bunun içinde biz evde destek ve sağlık hizmetleri ve diğer destek hizmetleri için gönüllü sağlık ekipleri oluşturacağız. Yine lojistik destek sunmayı planlıyoruz. Bir hafta sonra bölgeye gidip bizzat incelemelerde bulunarak gelip o doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
MA / Esra Salin Dal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***