– Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in ailesi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın suikastla ilgili dün yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in imzasıyla aile adına yayınlanan açıklamada, “Şehit eşim Sinan Ateş’in tertemiz adını ağzına almadığı için memnun olduğum bir siyasetçi, dün yaptığı açıklama ile sabrımızın sınırlarını zorlamaktadır” denildi.
Açıklamada, “Şehidimiz ile adalet arasına kim girmeye çalışıyor, bu vicdanları yaralayan suikasti kim aydınlatmaya çalışıyor biz ona bakıyoruz. Gerisi bizim için lafügüzaf. Kör değiliz, sağır değiliz, dilsiz değiliz” ifadeleri dikkat çekti.
YALÇIN’IN ‘MASUM İNSANLARIN ÇOCUKLARI’ İFADESİ KIZDIRDI
Semih Yalçın dün yaptığı yazılı açıklamada, “Menfur bir suikast üzerinden siyasi çıkar elde etme çabasındaki izansızlar, zan altında bıraktıkları masum ve suçsuz insanların ailelerini ve çocuklarının duygularını bile göz ardı etmektedir” ifadelerini kullanmıştı.
‘HANGİ İHTİYAÇLA DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPIYOR?’
Ayşe Ateş’in açıklamasında ise bu sözlere yanıt olarak, “Öncelikle kendisini temize çıkarması gereken bu beyefendi, yaşadığımız tüm acılara rağmen soruşturmanın sağlıklı yürümesi adına biz konuşmazken hangi ihtiyaca binaen masum çocuklar üzerinden duygu sömürüsü yapmaya çalışmaktadır?” denildi.
‘OĞLU VEFAT ETTİĞİNDE KOLUNA GİREN, BENİM EŞİMDİ’
Semih Yalçın’ın oğlunun Ankara Kalesi’nden düşerek ölmesini hatırlatan Ayşe Ateş’in, “Acıları deşmek istemem ancak bu beyefendi madem ki bizim acımız üzerinden siyaset yapmak, bir yerlere mesaj vermek hadsizliğini gösterdi birkaç cümle etmek mecburiyeti hasıl oldu. Bu beyefendinin oğlu (Allah rahmet eylesin) vefat ettiğinde beyefendinin koluna giren ve kendisini yalnız bırakmayan benim eşimdi” sözleri dikkat çekti. (HABER MERKEZİ)
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın’dan Sinan Ateş açıklaması
Ayşe Ateş’in açıklamasının tam metni şöyle:
“Şehit eşim Sinan Ateş’in tertemiz adını ağzına almadığı için memnun olduğum bir siyasetçi, dün yaptığı açıklama ile sabrımızın sınırlarını zorlamaktadır. Eşimin Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden ayrılmasından şehit edildiği güne kadar yaşanan süreçlerden dolayı öncelikle kendisini temize çıkarması gereken bu beyefendi, yaşadığımız tüm acılara rağmen soruşturmanın sağlıklı yürümesi adına biz konuşmazken hangi ihtiyaca binaen masum çocuklar üzerinden duygu sömürüsü yapmaya çalışmaktadır?
Bütün çocuklar elbette ki masumdur ancak bu beyefendi iki yetim evladın hayatları boyunca yaşayacakları travmayı görmezden gelip suçsuz oldukları sabit görüldüğü takdirde serbest kalacak olan isimlerin çocuklarını mı düşünmektedir? En azından biz bunu inandırıcı bulmadık.
Acıları deşmek istemem ancak bu beyefendi madem ki bizim acımız üzerinden siyaset yapmak, bir yerlere mesaj vermek hadsizliğini gösterdi birkaç cümle etmek mecburiyeti hasıl oldu. Bu beyefendinin oğlu (Allah rahmet eylesin) vefat ettiğinde beyefendinin koluna giren ve kendisini yalnız bırakmayan benim eşimdi. Beyefendi, rahmetli oğlunun muhterem eşine merhumun yetim bıraktığı evladının yaşadıklarını sorsa idi hakkını araması gereken çocukların hangisi olduğunu daha iyi kavrayacaktı.
Maksadım, satır satır şerh düşebileceğim talihsiz açıklamaya dair cevap vermek değildir. Ülkücü Şehit Sinan Ateş’in evlatları bu siyasetçinin iğreti bir şekilde kullandığı gibi mazlum değildir, aksine mağrurdur. Çünkü benim evlatlarım; hayatı boyunca tertemiz yaşamış ve evlatlarına şerefli bir miras bırakarak şehit düşmüş bir babanın çocuklarıdır.
Bizi herhangi partinin iç meselesi, diğer partilerle meseleleri ilgilendirmemektedir. Şehidimiz ile adalet arasına kim girmeye çalışıyor, bu vicdanları yaralayan suikasti kim aydınlatmaya çalışıyor biz ona bakıyoruz. Gerisi bizim için lafügüzaf.
Kör değiliz, sağır değiliz, dilsiz değiliz. Duam ve beklentim odur ki şehidimizin kırkı çıkmadan gerçekler ortaya çıksın. Tüm gerçekler belgeleriyle ortaya çıktığında bugünlerde yapılan bu ve benzeri açıklamaların mahiyeti daha iyi anlaşılacaktır.”
Ayrıntılar geliyor…
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***