SÊRT – Çatışmada yaşamını yitirdikten sonra cenazesi arkadaşlarıyla birlikte Newala Qesaba’ya gömülen Emin Sarik’in ailesi, insanların kemikleri üzerine inşaat yapmanın vicdansızlık olduğunu söyledi.
Kürt ve Ermenilere yönelik katliamlarda yaşamını yitirenlerin toplu gömüldüğü Newala Qesaba’da (Kasaplar Deresi), yapımı süren lüks villalara yönelik tepki artıyor.
Bizzat jandarma tarafından tutulan kayıtlarda PKK’nin öncü kadrolardan Mahsum Korkmaz’ın (Egît) cenazesi dahil 82 kişinin Newala Qesaba’ya gömüldüğü biliniyor. Ancak bu sayıya, gözaltına alınıp öldürüldükten sonra buraya gömülenler dahil değil. Buraya defnedilenlerden biri de PKK’nin öncü kadrolarından Emin Sarik. 1960 yıllında Sêrt’in Misirc ilçesine bağlı Kinaskê Köyü’nde dünyaya gelen Sarik, ailesi ile birlikte 1963’te Êlih’e yerleşti. Sarik, 1980 askeri darbesi sonrası PKK’ye katıldı. Uzun yıllar PKK’de çeşitli faaliyetlerde bulunan Sarik, 1985 yıllında askerlerle çıkan bir çatışma sonucu 3 arkadaşı ile birlikte yaşamını yitirdi. Annesi Merese Sarik’in gözü önünde Newala Qesaba’ya gömülen cenaze, tüm uğraşlarına rağmen aileye verilmedi. Anne Sarik, oğlunun kemiklerini almak için yıllarca mücadele verirken 4 yıl önce yaşamanı yitirdi. Sarik’in kardeşi Hüseyin Sarik, insan kemiklerinin olduğu bir yere lüks villaların yapılmasına tepki gösterdi.
ANNE YAŞAMINI YİTİRDİ
O dönem Pervari İlçe Jandarma Taburu’ndan babasını arayan askerlerin abisinin cenazesini teşhis için çağırdıklarını hatırlatan Sarik, “Babam cenazeyi teşhis etmek için gitti, ama teşhis edemedi. Daha sonra annem gitti ve teşhis etti. Cenazelerin onlara verilmesini istediler, ancak verilmedi. Teşhis için gidildiğinde abim ve 3 arkadaşının öldürülmesinin üzerinden 20 gün geçmiş. Annem o süreci bize şu şekilde anlatıyordu; ‘Ben gittikten sonra, askeri yetkililer aralarında konuştular. Daha sonra yanıma gelerek, teşhis için cenazeleri göstereceklerini söylediler. Bizi arabaya bindirdiler ve Newala Qesaba bölgesine gittik. Aradan geçen 20 güne rağmen oğlumun ve 3 kişinin cenazeleri hala açıkta ve askeri bir araçta bekletiliyordu. Ben Emin’imi teşhis ettim. Askeri yetkililere oğlumun cenazesini bana verilmesi için yalvardım, ama gözümün önünde Newala Qesaba’da bir çukuru açtılar ve her 4’ünü de oraya gömdüler.’ Annem oğlunun cenazesini kendilerine vermesi için çok ısrar etti ancak vermediler. O günden sonra sürekli başvuru yaptı ancak oğlunu defnetmeden yaşamını yitirdi. Tek isteği oğlunun kemiklerini almaktı” diye konuştu.
TEK FOTOĞRAF
Sadece Sêrt halkı değil herkesin inşaat yapılan alanda insan kemikleri olduğunu bildiğini vurgulayan Sarik, “Abimin teşhisine giderken 11 yaşındaydım, dönem hatırladığım kara kaplı bir defterin gösterildiği ve abimin fotoğrafının da burada olduğudur. Hatta o esnada karakol komutanı ağır bir şekilde küfür edince dedem komutanı yumruklamıştı. Sonrasında bize şiddet uygularken, annem abimin fotoğrafını o defterden koparmıştı. Bu fotoğraf abimin tek fotoğrafıdır. O dönemden bu yana cenaze verilmiyor. Oradaki kemiklerin bir köpeğin ağzından kent merkezinde dolaştığını sonra tekrar buraya konulduğu tüm Siirt halkı biliyor. Bilinmesine rağmen buraya binalar, lüks havuzlu villalar ve AVM inşa ediliyor. Bu nasıl vicdan, bu nasıl ahlak” diye sordu.
HANGİ AHLAK HANGİ VİCDAN…
Vahşetin yaşandığı Newala Qesaba’da inşa edilen düğün salonu, polis okulu, çevre yoluna şimdi de 8 katlı binalar, lüks havuzlu villalar ve AVM’nin inşa edildiğine dikkati çeken Sarik, şöyle devam etti: “Kefensiz yatan insanların yattığı bu bölgeye yönelik vahşet her geçen gün başka bir boyut alıyor. Orayı kim imara açtı, kim inşa ediyorsa, bu halka hukuk önünde hesap verecek. İnsanların kemikleri üzerinde, halay çekmek, yüzmek nasıl bir vicdan. Hangi vicdanla çocuklarınızı burada büyüteceksiniz, halay çektireceksiniz. Cenazeler üzerinde yapılan havuzlarda nasıl çocuklarınızı büyüteceksiniz? 8 ay önce buraya heyet ve milletvekilleri ile gittiğimizde inşanın durdurulduğu bilgisi verildi. Ancak şimdi yüzlerce villanın yapıldığını görüyoruz. Hangi ahlak ve vicdan ile bunu yapıyorlar. Ailelere sesleniyoruz. Heyet oluşturup hukuki girişimlerde bulunalım. Bu vahşete dur diyelim. Kapitalizmin vahşi yüzü ile mücadele edelim. Oradan geçen insanların tüyleri diken diken olurken, buraya yapı inşa etmek nasıl bir vicdan. Bir halkın acıları üzerine inşa edilen bu alandan Sêrt halkına sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın mezarları üzerine villa yapılsa nasıl kabul edeceksiniz? Kendinizi bu ailelerin yerine koyun.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***