AMED- HDP’nin kendi adayıyla seçime gitme eğilimi seçmeni tarafından da önemli oranda desteklendiğini kaydeden araştırmacı Yüksel Genç, “Seçmen, çantada keklik olarak görülmesine kızgın ve bu karar iradesini dikkate alacak dönüşüme davettir” dedi.
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, aralarında İstanbul, Konya, Diyarbakır, Kars gibi illerin de olduğu 20 ilde yüz yüze ve online bin 582 kişiyle yaptığı seçim anketinin sonuçlarını paylaştı. 23 Aralık 2022- 2 Ocak 2023 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair yapılan ve yüzde 3 hata payı ile yüzde 98 güven aralığı gözetilen çalışma şirketin öz kaynaklarıyla yapıldığı belirtildi. Türkiye’nin temel sorunları, sosyo-ekonomik ve oy verme davranışlarını kapsayan araştırmaya katılanların yüzde 51,5’i erkek, yüzde 48,5’i’sı ise kadın görüşmecilerden oluştu.
EN ÖNEMLİ SORUN: EKONOMİ
Katılımcılar, Türkiye’nin en önemli sorununu yüzde 65,8’le “Ekonomik Kriz/İşsizlik” olarak görürken, yüzde 41,5’i kısmen, yüzde 25,2’si ise bu sorunun kaynağında “Çatışma ve Şiddet Politikaları ile Sınır Ötesi Operasyonlar” olduğunu düşünüyor. Anayasa Değişikliği ile Görevli AKP Heyetinin HDP’yle görüşmesini olumlu değerlendirenlerin oranı yüzde 34,3, olumsuz görenlerin oranı ise yüzde 25,1 olarak kaydedildi.
SURİYE’YE SALDIRI SONUCU DEĞİŞTİRMEYECEK
“İstanbul Taksim’de geçtiğimiz ay yaşanan bombalı patlama ve ardından Suriye’nin Kuzey/Kuzey Doğusuna gerçekleşen operasyonlar/sınır ötesi operasyonlar oy verme davranışınızı nasıl etkiliyor?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 66’sı “Etkilemiyor”, yüzde 15,2’si “Oy verdiğim partiye daha sıkı sarılmama yol açıyor”, yüzde 8,5’i “Kararsız kalmama neden oluyor”, yüzde 6,5’i “Sandığa gitmeyi düşünmüyorum” şeklinde yanıtladı.
İTTİFAKLAR ARASINDA BİR PUAN VAR
“Hali hazırda var olan hangi ittifaka oy verirsiniz?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 32’si “Millet İttifakına” yüzde 30,7’si “Cumhur İttifakına”, yüzde 17,8’i “Oy verdiğim parti içinde olursa ancak oy verebilirim”, yüzde 11,3’ü “Hayır, hiçbir koşulda mevcut ittifaklara oy vermem”, yüzde 5,5’i “Kararsızım”, yüzde 2,5’i “Emek ve Özgürlük İttifakına oy veririm” cevabını verdi. Verilen yanıtlara göre Millet ittifakının yüzde 1,3 puan önde olduğu, ilk defa oy kullanacak gençleri de barındıran 18-24 yaş grubunun yüzde 36,60’ının Millet ittifakına, yüzde 19,50’sinin Cumhur İttifakına oy vereceği de tespit edildi.
AKP DÜŞTÜ, HDP YÜKSELİŞTE
“24 Haziran 2018’de gerçekleşen Genel Seçimlerde hangi partiye oy verdiniz?” sorusuna görüşmecilerin yüzde 31,6’sı “AKP”, yüzde 21’i “Oy kullanmadım”, yüzde 20,6’sı “CHP”, yüzde 10’u “İyi Parti”, yüzde 9,8’i “HDP”, yüzde 6,5 “MHP”, yüzde 0,4’ü “Saadet Partisi” yanıtlarını verdi. Aynı gruba yöneltilen “Bu Pazar Bir Genel Seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna ise yüzde 27,7’si “AKP”, yüzde 23,8’i “CHP”, yüzde 11,1’i “İyi Parti”, yüzde 10,9’u “HDP”, yüzde 5,4’ü “MHP”, yüzde 2,4’ü “Deva Partisi”, yüzde 0,7’si “Saadet Partisi”, yüzde 0,6’sı “Gelecek Partisi”, yüzde 0,5’i “TİP” derken, yüzde 8,2’i “Kararsızım”, yüzde 8,4’ü “Oy kullanmayacağım” yanıtlarını verdi.
Verilen yanıtlara göre, AKP’nin bir önceki seçimde kullanılan oy oranına göre yüzde 3,9’luk bir oy kaybı yaşarken; CHP’de yüzde 3,2’lik, İYİ Parti yüzde 1,1’lik, HDP ise yüzde 1,1’lik bir artış görüldü.
SEÇMENİN GÖZÜ HDP’DE
“Hali hazırda var olan hangi ittifaka oy verirsiniz?” sorusunun “Bu pazar bir genel seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu ile karşılaştırmasına ilişkin sorulara, HDP’ye oy vereceğini belirten katılımcıların yüzde 48,3’ünün “oy verdiğim parti içinde olursa ancak oy verebilirim”, yüzde 26,2’sinin hayır, hiçbir şekilde oy vermem”, yüzde 19,8’i “Emek ve Özgürlük İttifakına oy veririm” demesi dikkat çekti. Devamla “Oy vermeyi düşündüğünüz partinin genel seçimlere bir ittifak çatısı içinde girmesini ister misiniz?” sorusuna verilen yanıtlara göre ise görüşmecilerin sadece yüzde 7,9’unun “hayır oy vereceğim parti seçimlere tek girmeli” dediği, yüzde 33,3’ünün “oy vereceğim parti Millet İttifakının içinde olsun isterim”, yüzde 29’unun “oy vereceğim parti Cumhur İttifakı içinde olsun isterim”, yüzde 4,2’sinin ise “oy vereceğim parti Emek ve Özgürlük İttifakı içinde olsun isterim” dediği tespit edildi. Öte yandan katılımcıların yüzde 10,3’ü “Kararsızım”, yüzde 8,2’si ise “Oy kullanmayacağım” biçiminde bu soruya yanıt verdi.
HDP’NİN DESTEKLEYECEĞİ ADAY KAZANIR
* “Haziran 2023 tarihinde yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini sizce hangi parti veya ittifakın adayı kazanır?” sorusuna ise toplamda yüzde 36,4’ü “Cumhur İttifakı adayının”, yüzde 30,5’i “Millet İttifakı adayının kazanacağını”, yüzde 18,2’i “HDP’nin destekleyeceği adayın kazanacağını” düşündüğünü bildirdi. Yüzde 9’u ise “Öngöremiyorum/bilemiyorum” dedi.
HDP SEÇMENİ BELİRLEYİCİ OLDUĞUNU BİLİYOR
*“Haziran 2023 tarihinde yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini sizce hangi parti veya ittifakın adayı kazanır?” sorusunun “Bu pazar bir genel seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu ile karşılaştırmasına da; HDP’ye oy vereceğini belirten katılımcıların yüzde 82’si “HDP’nin destekleyeceği adayın kazanacağını” düşündüğü, aynı düşünceye sahip olan diğer muhalefet partilerindeki oranın Saadet Partisinde yüzde 45,50, Deva Partisinde yüzde 23,70, CHP’de ise yüzde 22,4 olduğu, HDP seçmeninin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki etkisine en az inanan seçmenin İyi Parti ve MHP’de kümelendiği görüldü.
HDP ADAY ÇIKARMALI DİYENLER YÜZDE 34
“Sizce HDP Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ilk turunda aday çıkarmalı mı?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 33,8’i “Evet, kendi adayını çıkarmalı”, yüzde 21,2’si “Hayır, kendi adayını çıkarmayıp, seçmenlerini tercih konusunda yönlendirmemeli”, yüzde 20,2’si “Hayır, kendi adayını çıkarmayıp Millet İttifakı içindeki ortak adayı desteklemeli”, yüzde 10’u “Dâhil olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında bir aday çıkarmalı”, yüzde 13’ü ise “Fikrim yok” biçiminde yanıtlar verdi.
CUMHUR SEÇMENİ HDP’NİN ADAY ÇIKARMASINI İSTİYOR
“HDP Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ilk turunda aday çıkarmalı mı?” sorusunun “24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde hangi partiye oy verdiniz?” sorusu ile karşılaştırmasına ise, HDP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 76,5’inin “Evet, parti olarak kendi adayını çıkarmalı” yanıtını verdikleri görüldü. HDP’ye oy veren seçmenler dışında, HDP’nin Cumhurbaşkanı Adayı çıkarması gerektiğini düşünenlerin ilk sıralarını Cumhur İttifakı içindeki partilere oy vermiş seçmenlerden oluşması dikkat çekti.
KILIÇDAROĞLU ÖNDE
“Bu Pazar bir Cumhurbaşkanlığı Seçimi olsa, iki adaylı bir Cumhurbaşkanlığı Seçiminde hangi adaya oy verirsiniz?” sorusuna ise katılımcıların, yüzde 35,8’si Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 36,8’i Kemal Kılıçdaroğlu; yüzde 35,9’u Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 33,6’sı Ekrem İmamoğlu; yüzde 35,4’ü Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 30,9’u Mansur Yavaş; yüzde 36,1’i Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 20,4’ü Meral Akşener; yüzde 43,4’ü Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 20,9’u Ali Babacan; yüzde 46,2’si Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 16,7’si HDP’nin adayı yanıtlarını verdi. Bu sonuçlara göre Kemal Kılıçdaroğlu 1 puan farkla mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde görüldü.
HDP SEÇMENİ KENDİ ADAYINA VERİYOR
“Bu Pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa HDP adayına oy vereceğim” diyen HDP’lilerin oranı yüzde 94,8; “Kemal Kılıçdaroğlu” diyenlerin CHP’ye oy verecekler içindeki oranı yüzde 78,7; “Ekrem İmamoğlu” diyenlerin CHP’ye oy verecekler içindeki oranı yüzde 69,1; “Meral Akşener” diyenlerin oranı İyi Parti içindeki oranı yüzde 90,9; “Mansur Yavaş” diyenlerin CHP’ye oy verecekler içindeki oranı yüzde 64’tür.
İYİ PARTİ SEÇMENİ YAVAŞ’TAN YANA
Araştırmaya göre, İYİ Parti seçmeninin CHP içindeki olası adaylar arasında en çok Mansur Yavaş’a, ikinci sırada Ekrem İmamoğlu’na, üçüncü sırada Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verebilecekleri tespit edildi. Yine Cumhurbaşkanlığı seçiminin kilit partisi olarak anılan HDP seçmeninin kendi adayı dışında olası ikili adaylar içinde Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verme eğilimi yüzde 66,9, Ekrem İmamoğlu’na oy verme eğilimi yüzde 59,3 Mansur Yavaş’a oy verme eğilimi ise yüzde 12,2 olarak ölçüldü.
‘HDP’NİN KARARI SEÇMENİ MOTİVE ETTİ’
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi koordinatörü Yüksel Genç, Buldan’ın açıklaması sonrası seçmenin nabzını şöyle değerlendirdi: “Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla HDP seçmenini motive etti, seçim atmosferine soktu. Seçim sürecinde önemli bir özne oldukları duygusunu güçlendirdi. Seçmen, gücünün ortaya çıkaracağı dinamiği, bu dinamiğin değiştirici gücünü göstermek, partisini de bu anlamda güçlendirmek arzusunda görünüyor. Millet İttifakından beklediği değeri görmediğini düşünen HDP seçmeni bu biçimde 3’üncü bir güç olarak seçim sürecinde ‘biz de varız’ deme fırsatını yakalamış görünüyor.”
‘ÇANTA’DA KEKLİK GÖRÜLMESİNE KIZGIN’
HDP seçmeninin önemli bir kesimin bu kararı istediğini belirten ve Kürt kamuoyunu çok yakından tanıyan, gözlemleyen Genç, “Partisinin ve talepleriyle birlikte kendisinin yok sayılmasına, çantada keklik görülmesine bir kızgınlık var. Partinin kendi adayıyla seçime girmek bu anlamda da önemli görünüyor. Erdoğan-HDP adayı arasında oy verme tercihleri bakımından HDP seçmeninin partisinin adayına oy verme eğilimi de son çalışmamıza göre oldukça yüksek; yüzde 94.8! Bu oran HDP seçmeninin adayına sahiplenme düzeyini gösterdiği gibi partisinin aldığı karara onayıdır aynı zamanda. Bu oran ayrıca tüm adaylar içinde partisinden en yüksek oy alabilen adayın HDP adayı olacağını gösteriyor. Örneğin CHP seçmeninin Kılıçdaroğlu’na oy verme eğilimi yüzde 78,7 İmamoğlu’na oy verme eğilimi yüzde 69.1! Bu oranlar kendi parti seçmeninden en çok oy alabilen adayların 2’nici ve 3’üncü sırasını oluşturuyor” diye konuştu.
‘İTTİFAKLARI DÜŞÜNMEYE DAVETTİR’
HDP’nin kararı siyasetten nasıl ansıyacağı ve ne tür sonuçlar doğuracağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Genç, şunları ifade etti: “Bu karar her şeyden önce muhalefetin ortak aday ve HDP’nin sürece dahil edilmesi konusunda sergilediği tutuma, politikasızlığa, seçim sürecini bir tür içerde koltuk yetki paylaşımı haline dönüştüren tutumuna ciddi bir müdahale. Bu kadar önemli ve en geniş toplumsal mutabakat isteyen bir seçim sürecine muhalefetin ‘biz bize’ kalma hevesine ciddi bir eleştiridir. Bu karar Türkiye’nin yeni yüzyılına Cumhur İttifakının mevcut otoriter rejimine ve Millet İttifakının geçmiş yüzyılın hatalarını sürdürme olasılığı güçlü restorasyoncu anlayışına karşı üçüncü seçeneğin mümkün olduğuna dair bir çağrıdır. Bu karar kuşkusuz her iki ittifakı da HDP’yi ve Kürtleri hesaba katacak biçimde dönüşüme davettir. Eğer HDP süreci ısrarlı, istikrarlı ve güçlü yürütürse bu değişim dönüşüm kaçınılmazdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***