2020 yılının mart ayından itibaren dünyayı etkisi altına alan Covid-19’un yarattığı etki sürerken salgına yönelik tedbirler geçtiğimiz aylarda art arda kaldırıldı. Kış aylarının gelmesiyle birlikte grip ve üst solunum yolu enfeksiyonu yaratan diğer virüslerin toplumda görülme sıklığı arttı.
Grip olarak da bilinen influenzanın varyasyonları ve domuz gribi olarak anılan Influenza A Virüsü de çocuklarda ve erişkinlerde ağır hastalık yaratan bir tablo olarak karşımıza çıkıyor.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, grip türlerinin toplumda görülme sıklığının artmasının nedenlerini ve korunma yöntemlerini Gerçek Gündem’e anlattı.
“PANDEMİ HALEN DEVAM EDİYOR”
Koronavirüs pandemisi sürecinde alınan tedbirlerin insanların bağışıklık sistemini etkilediğini vurgulayan ve domuz gribinin influenzanın (grip) bir varyasyonu olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Her sene bu değişerek devam ediyor. Bunu domuz gribi olarak değil influenza, grip virüsü olarak değerlendirelim. Biz 2 yıldır pandemi nedeniyle insanlara sürekli ‘maskenizi takın, sosyal mesafenizi ayarlayın, kendinizi koruyun’ şeklinde bir önlemler paketi anlatmaya çalıştık bilimsel olarak. Her sene bu hastalıktan etkilenen belirli bir sayıda insan vardı. Biz o insanların hastalığa yakalanmasını engelledik” ifadelerini kullandı.
Pandeminin hala devam ettiğini belirten Ertuğrul, “Sonuçta duyarlı insan nüfusu, kitle arttı. Özellikle ileri yaştakileri, altta yatan hastalığı olanları korumaya çalıştık. Böyle bir birikim sonrasında insanlar bu önlemleri kaldırınca duyarlı kitle influenza ile karşılaştı ve çok sayıda hastamız oldu” diye konuştu.
“ÖNLEMLERLE DEVAM EDİLMELİYDİ”
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, koronavirüs salgını için alınan tedbirlerin geçiş süreci olmadan kaldırılmasının yarattığı etkilere ilişkin ise şunları söyledi:
“Aslında o önlemleri kaldırmadan yavaş yavaş toplumsal bir geçiş dönemi yaşamamız gerekiyordu ki şu anda pandemi bitmedi hala devam ediyor. Ama bunları yapmadığımız için birden birçok sayıda insan hastalandı. Çocuklar evlerine getirdiler, erişkinler hastalandı. Buna bağlı olarak altta yatan hastalığı bulunanlar ve ileri yaştakiler hastalandı. Ve ağır hasta sayımız da arttı böylece.
Bağışıklık sistemimiz bu infeksiyonlara ve influenzaya karşı hazır kıta dururken 2 yıldır Covid’e bağlı önlemler yüzünden bunu da dinlendirdik. Şu anda birdenbire böyle bir virüs ile karşılaştığında bağışıklık sistemimiz daha fazla tepki ile hastalığın şiddetli seyretmesine yol açtı. Bence şu anda da önlemlerle devam edilmesi gerekiyordu.”
“KAPALI ORTAMA GİRİLDİĞİNDE MASKE TAKILMALI”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
“İnsanlar kapalı ortama girdiklerinde maskelerini takmalılar. Toplu taşımalarda da mutlaka maskelerini takmalılar. Kalabalık insanın çalıştığı ofis, fabrika gibi yerlerde insanlar maskeli bulunmalılar.”
Covid-19’a neden olan Sars-Cov-2’nin ve influenzanın genetik materyallerinin farklı olduğunu ve mutasyona yol açacak bir etkileşimin genetik olarak mümkün olmadığını belirten Ertuğrul, “İki virüsün aynı anda bir insanda olma olasılığı, aynı anda infeksiyon oluşturma olasılığı var. Bu da kolay kolay olabilecek bir şey değil. Çok nadir karşımıza çıkan bir durum. Böyle bir olgu olursa, iki virüs aynı anda insanda infeksiyona yol açarsa elbette bu ağır bir hastalık tablosuna yol açabilir” dedi.
“GRİP TANISI LABARATUVAR TESTİYLE KONULABİLİR”
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, influenzanın yarattığı belirtileri ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarından farklarını, “Yüksek ateş, kas, eklem ağrısı, halsizlik, yorgunluk, bazen pnömoni tablosuyla yani akciğer enfeksiyonu, zatürre dediğimiz tabloyla seyredebilen, ağır hastalık tablosu da oluşturabilen özellikle risk gruplarında ölüme de yol açabilen bir hastalıktır grip. Bir de diğer solunum yolu infeksiyonları var. Grip dediğimiz hastalık bir solunum yolu infeksiyonu şeklinde de seyredebilir. Bir de diğer solunum yolu infeksiyonları var. Covid-19 bunlardan bir tanesi olabilir; üst solunum yolu infeksiyonu şeklinde seyredebilir veya adenovirüs, Respiratuvar Sinsitiyal Virüs (RSV), rinovirüs olabilir. Bunlar ise daha çok soğuk algınlığı, nezle dediğimiz tabloya yol açan virüslerdir, infeksiyon ajanlarıdır” ifadeleriyle özetledi.
Grip hastalığının tanısının laboratuvar testiyle konulabileceğini vurgulayan Ertuğrul, “Daha sistemik bir infeksiyon şeklinde kas, eklem ağrılarıyla, biraz boğaz ağrısıyla, halsizlikle, yorgunlukla seyreden bir hastalık tablosu gördüğünüzde bu influenzaya bağlı grip tablosu olabilir diyebilirsiniz. Ama bu bir domuz gribi, kuş gribi vs. diyemezsiniz. Ama bunu adenovirüs infeksiyonundan, Covid-19’dan ayırabilmek için mutlaka laboratuvar testi yapmalısınız. Çünkü diğerleri de buna benzer tablolar seyredebilir. Klinik tablo aynı, benzer olabilir. PCR veya antijen testleri de yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***