Yeni yıl geldi, tarih 2023, genel seçimler kapıda…
Erdoğan, siyasi hayatının en zor seçimine giriyor.
Bugüne kadar “O Ses Türkiye şarkı yarışmasına katılsa yine kazanır” diye tarif edilen, 25 yıldır hep kazanan Erdoğan’ın, bu kez ‘hayatın doğal akışında’ bu seçimleri kaybedeceği aşikar. Tüm anket şirketleri yalan söylemiyorsa, Emek ve Özgürlük ittifakının tam desteğini alan bir ortak aday, Erdoğan’ı tarih sahnesinden piste alacak.
2019 yerel seçimlerinin kazanılması, orada gösterilen ortak akıl ve mücadele de bu günlerin habercisiydi elbet.
Peki neden içimiz rahat değil?
Çünkü Erdoğan ‘hayatın doğal akışı’na müdahale ediyor ve buna el yükselterek devam edecek.
Ekrem İmamoğlu’nu köşeye sıkıştırmak, büyükşehir belediyelerine kayyım atamak gibi korkunç planları hali hazırda uygulamaya konuldu. Bu süreç daha çok su kaldıracak. Konuşacağız…
Bu hafta HDP’nin kapatılma davası öncesi, bankadaki tüm parasına ve bu yıl gelecek olan 540 milyon TL civarı hazine yardımına el konulması gündemde. Malum Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, 19 Aralık’ta AYM Başkanlığı’na başvurarak HDP’nin Hazine yardımı bulunan hesaplarının “HDP’nin terör örgütü ile organik bağının dava sürecinde de devam ettiği” gerekçesiyle “acilen bloke” edilmesini istedi. Duruşma 10 Ocak’ta gerçekleşecek, sonucu göreceğiz.
HDP seçimlere parasız, partisiz, tanıdığımız tüm aktörlerine siyasi yasak gelmiş, derdest edilmiş, polis ve yargı zulmü altında girecek gibi görünüyor.
Erdoğan’ın bütün hesabı Kürt seçmenin gönülsüz, kırgın, yalnız hissedeceği bir dönemde onlara devletin tüm gücünü kullanarak saldırmak ve HDP seçmenini gevşetmek, sandığa küstürmek üzerine kurulu.
Anlatayım; son anketlere göre durum hep benzer. Mesela Metropoll Şirketi’nin son kamuoyu araştırmasına göre:
Kararsızlar dağıtıldıktan sonra
AKP yüzde 36,9
CHP yüzde 24,7
İyi Parti yüzde 12,5
HDP yüzde 11,2
MHP yüzde 7,3
Zafer Partisi yüzde 2
Yeniden Refah Partisi yüzde 1,3
Diğer yüzde 4,2
Yani bu seçimlerde başkanı ve parlamento dengesini parasız, partisiz, tanıdığımız tüm aktörlerine siyasi yasak gelmiş, polis ve yargı zulmü altında, %10-15’lik bilinçli bir seçmen kitlesi belirleyecek.
6’lı masanın bu seçmene bu süreçte çok net bir söylem geliştirmesi gerekiyor.
2019 belediye seçimlerinde başka partilerin adaylarını destekleyen, aday göstermeyen, sokakta bildiri dağıtan, galibiyeti “hepimizin zaferi” haline getiren HDP seçmenine bir hakkın iadesi şarttır. 6’lı Masa’nın, kendilerini iktidara taşıyacak bu kesime yakınlaşması kazanmak için tek yoldur. HDP’nin siyaset yapma hakkını tanımak, gerekirse 6’lı masa listelerinde HDP adaylarına yer açmayı teklif etmek, ortak mitingler düzenlemek, tutuklu siyasileri ziyaret etmek, onların selamlarını meydanlarda halka iletmek mümkün mü?
Mümkün…
Ekrem Bey’in başkanlığı başkanlık da Selçuk Bey’in durumu farklı mı?
Erdoğan sonrası Türkiye’de demokratik teamüllere döneceğimize göre mesela Selçuk Mızraklı’nın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine dönmesini istemek, bunun sözünü vermek mümkün mü?
Mümkün…
Olması gereken de bu değil mi?
2019’da belediyeleri böyle kazanmadık mı?
Erdoğan bu seçimi kaybetmek üzere. Ne yaparsa yapsın kaybetmek üzere.
Asıl soru bizlerin kazanmak için ne kadar cesur davranabileceğimiz.
Ha gayret…
Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002’de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007’de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***