WAN – Eğitim Sen Wan Şubesi, kentteki okullarda kız – erkek çocuklarının ayrı sınıflarda okutulmasına karşı yaptığı başvuru nedeniyle hedef alınmalarına tepki gösterdi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şubesi, kentteki Şehit Murat Demirci Anadolu İmam Hatip Lisesi, Van Merkez İmam Hatip Lisesi ve 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde kız ve erkek öğrencilerin ayrı dersliklerde eğitim gördüğünü tespit etmesi üzerine 19 Ekim 2022’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurdu. Konuya ilişkin açıklama yaptığı için baskı gördüğünü belirten Eğitim Sen, yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
Laik eğitimin bazı çevrelerin iddia ettiği gibi “dinsizlik eğitimi” olmadığını vurgulanan açıklamada, “Laiklik, doğrudan doğruya inançlara ve onların varlığına dayalı bir kavramdır. Bu nedenle laik eğitimin dinsizliğe davetiye çıkaracağını savunanlar; toplumsal yaşamın tüm alanlarında dini kuralların egemen olmasını isteyen, kendi inançlarını tüm topluma dayatmaya çalışan, farklı inanç ve düşüncelerin varlığına ve yaşamasına tahammül edemeyenlerdir” ifadelerine yer verildi. Karma eğitimin önemine vurgu yapılan açıklamada, “Karma eğitimle öğretim, kız ve erkek öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren bir arada eğitilmeleri, toplumda kadın erkek eşitliğini yaşama geçirmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu şekilde karşı cinslerin küçük yaşlardan itibaren birbirini tanıması, farklılıklarına saygı göstermesi öğretilebilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
KARMA EĞİTİME AÇIKLIK GETİRİLDİ
Açıklamanın devamı ise şöyle: “Karma eğitim, erkek ve kız öğrencilerin ortak bir program temelinde, aynı mekânı paylaşarak bir arada eğitim almalarıdır. Karma eğitim, erkeklerin eğitim olanaklarından daha fazla yararlandığı bir dönemde, bir yandan kadınların okullaşmasına olanak yaratırken diğer yandan geleneksel cinsiyet rollerine meydan okuyan ve kadınlarla erkeklerin eşit olmadığı ön yargısını yıkan bir uygulamadır. Gerçek bir karma eğitim uygulaması, bireyin hiçbir cins ayrımcı uygulamaya tabi olmadan tüm eğitim süreçlerinde ilgi ve isteklerine yönelik eğitim almasına, gelecekte yapmak istediği mesleğe ilişkin kendi yönelimini oluşturmasına ve karşı cinsle bir arada yaşama saygılı bir tutum geliştirmesine olanak sunar. Bu haliyle eğitimin, müfredattan kurumsal örgütlenmesine, öğretmen tutumlarından kullanılan materyale kadar karma eğitim hassasiyeti içinde tasarlanması kaçınılmazdır.”
Bu yaklaşım uzun yıllar kadının eğitim hayatı dışında bırakılması veya onların eğitiminin çocuk bakımı, ev idaresi, eşin iş yaşamına hazırlanması gibi başlıklarda sınırlandırılmasını beraberinde getirmiştir. Kadını kamusal alandan uzaklaştıran, özel alana hapseden bir anlayış hakim olmuştur. Karma eğitim karşıtlığı, kadın hakkında karar verme erkini elinde tutmak isteyen muhafazakâr bir ideoloji ve erkek egemen bir anlayışın ürünü olarak sürdürülmektedir. Bu tutum bilimsel dayanaklardan yoksun olmanın yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını yok eden özellikler taşımaktadır. Kadına belirli toplumsal rolleri dayatan karma eğitim karşıtlığı, bireyin gelişim özellikleri, toplumsal yaşamın derinliği ve eğitimin birçok temel ilkesini görmezden gelmektedir.”
Karma eğitim ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ısrarcı olduklarına değinilen açıklamada “Bu ısrar, eril bir cinsiyet rejimi üzerinden oluşturulmak istenen eşitsizlik ve hiyerarşilerin dönemin koşullarına göre yeniden düzenlenmesine engel olmaktır. Dolayısıyla karma eğitim savunusu, laik ve demokratik eğitimi desteklerken, sosyal yaşamın muhafazakârlaştırılması ve cins ayrımcı emek piyasasının devamlılığına karşı durma anlamına gelmektedir. Eğitimin, bütünlüklü yapısıyla insanları nesneleştirip, yabancılaştırmayan ve demokratik bir toplumun politik özneleri olmalarına yardımcı olabilecek bir şekilde inşa edilmesi önem kazanmaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘HADSİZLİK’
Açıklamanın sonunda ise şu belirlemelere yer verildi: “Ülkenin her türlü maddi ve manevi değerini istismar eden, rant aracına çeviren başta inanç istismarcısı malum iktidarcı sendika ve kimi vakıf ve cemaatler olmak üzere; şunu çok iyi bilsinler ki bu ülkenin hiçbir değeri başta din olmak üzere kimsenin tekelinde değildir, çocuklarımızın birbirlerine yabancılaşmalarına sebep olan ve kimi tarikat ve cemaat ağlarına düşerek istismar edilmelerine, çocuk yaşta evlendirilmelerine hiçbir tepki vermeyenlerin Eğitim Sen’e dil uzatmaları en hafif tabirle hadsizliktir.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***