Oyuncu Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın, babasının vasiyeti ile ilgili tartışma yaşadıkları iddialarına yanıt verdi.
Haziran 2022’de kalp durması nedeniyle hayatını kaybeden Arkın’ın çocuklarının, vasiyet yüzünden tartıştıkları ve dava yoluna gittikleri öne sürülmüştü. Cüneyt Arkın’ın gözlerden uzak büyüttüğü kızının, babasının kendi el yazısıyla hazırladığı vasiyetnamede kendisine bir şey bırakmaması üzerine dava açtığı da gündeme gelen iddialar arasındaydı.
Cüreklibatır ailesi adına açıklama yapan Murat Arkın, şu ifadeleri kullandı:
“Asrın medyamızın bazı kuruluşları ve sayın gazetecileri haber yapmışlar. Aile içi kavgalar, birbirine girmeler, karşı karşıya gelmeler. Bazılarımız da bu haberin dolduruşuna gelip bazı üzücü yorumlar yapmış. Bu açıklamam, haberi yapanlar için değil sadece bu aileye gönül vermiş, ailemizi seven, sayan, bizleri gördüklerinde gözlerinden o güzel gülümsemeyi hiç eksik etmeyenler için. Benzer haberler babamı yitirdikten hemen sonra da yapıldı. Bağırarak konuşmayı meziyet sanan bazı yorumcular ‘Neden babasının yanına Eskişehir’e defnetmediniz’ diye televizyonlarda bizden hesap sordular. ‘O yolu gitmek size ağır mı geldi’ dediler. ‘Neden Zincirlikuyu, tüm meşhurların olduğu yer daha mı cazip geldi’ dediler sustuk.
Daha 40’lı yaşların başında iken ölümü düşünebilecek kadar hayatı ve onun getireceklerini içine sindirebilmiş annem ve babamın o mezarı daha 1980’lerde almış olabilecekleri onların anlayabileceği bir şey değildi elbet. Babam babasının yanında ebedi istirahatinde. Bağırıp çağıranlar, siz hiç tasalanmayın. Burada; en ünlü olduğu zamanlarda bile senet karşılığı film yapmak zorunda bırakılmış, film bitiminde aynı senedi yine iş yaptığı yapımcılara kırdırmak zorunda kalan, 80lerde erotik film furyası döneminde, yine o dönemde çektiği bir aksiyon filminde sakatlanıp aylarca yatakta bakıma muhtaç olan, kapısına bavul dolu paralarla gelip ‘zaten yataktasın, yatakta para kazanırsın’ diyen yapımcıları kapı dışarı eden bir adam ve ailesinden bahsediyoruz.
Babamın mezarı elleri gibi hala sıcacıkken, son gecesinde hastaneye yetiştirilirken üzerindeki eski püskü, kollarında delikleri olan hırkası, üzerindeki baba kokusuyla karşımızda asılıyken, masasının üzerinde el yazısı son şiirleri hala dururken, odasını toparlarken bulduğum, 20 sene önce bana yazdığı, ne kadar özlediğini anlatan ama neden göndermediğini asla bilemeyeceğim mektubu 6 aydır her gün okurken, para için kavga. Para. Parayı bizim için değerli kılan sadece üzerindeki Atatürk resmidir. Asrın medyasında bu haberi yapan kuruluşlardaki habercilere gazeteciliği biz öğretecek değiliz. O yüzden bırakıyorum dersi yine Yeşilçam versin. Ekteki videoyu izlemenizi öneririm. Tüm dostlara, sevenlere sevgi ve saygılarımızla.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***