Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Eylül ayından itibaren uygulamaya koyduğu ekonomi modeli ile kur krizi büyüdü. İktidarın ekonomi politikaları ile birlikte Türk Lirası hızla değer kaybederken kur artışı ilaç temin krizini beraberinde getirdi.
Krizin etkilerinin hafifletilebilmesi için ilaç Euro sabit kuru Aralık ayında 10,75 TL’ye yükseltilirken güncelleme de ilaç temininde yaşanılan sorunlar için çözüm olmadı.
“BASİT TABİR ETTİĞİMİZ İLAÇLARDA SIKINTI YAŞIYORUZ”
Hastalar ilaç bulamamaktan yakınırken İstanbul Eczacı Odası Başkanı Eczacı Şeker Pınar Özcan, ilaç temin krizini Gerçek Gündem’e anlattı.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Eczacı Şeker Pınar Özcan, ilaç tedariğinin sağlanamayacağı konusunda yaklaşık bir yıldır uyarıda bulunduklarını hatırlatarak, “Gidişatın sonunda bu noktaya varacağı belliydi. Şu anda ilaçlarla alakalı ciddi sıkıntımız devam ediyor. En basit olarak çocukların antibiyotik şurupları, yetişkinlerde de aynı şekilde bazı formlarda büyük sorun yaşıyoruz. Ağrı kesici, ateş düşürücü şuruplar… Çok basit tabir ettiğimiz ilaçlarda sıkıntı yaşıyoruz” ifadelerini kullanarak tedarik krizinin geldiği noktayı aktardı.
Hastaların daha çok acillere başvurduğu ve bazı ilaçların daha fazla reçete edildiği nöbet saatlerinde sorunun arttığını vurgulayan Özcan, “Vatandaşa hizmet vermek çok daha zorlaşıyor. Hastalarımız ilaç bulmakta zorlanıyorlar çünkü o ilaçlar gündüz de maalesef elimizde yok. Nöbete de başlıyoruz, birkaç saat içerisinde bitiriyoruz; geri kalanlara maalesef o ilacı bulamıyoruz” sözleriyle ilaç tedarik krizinin ciddi boyutlara ulaştığını aktardı.
“İLAÇ TEMİNİNİN TIKANDIĞI NOKTAYA KADAR BİR ŞEY YAPILMADI”
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Özcan, Sağlık Bakanlığı’nın Şubat ayında yapılan fiyat güncellemesini firmaların maliyet kaynaklı olarak da ilaçları piyasaya vermemeleri nedeniyle Aralık’ta gerçekleştirmesinin de soruna çözüm olmadığını ifade ederek; “Bu bir süreç. Tıkandığı noktaya kadar bir şey yapmayıp son anda böyle bir şey yaparsanız çözüm olamıyor. Bir ilacın üretimi bugünden yarına da olmuyor. Maliyet gerekçesiyle ilacı üretmeyen bir firma fiyat aldıktan sonra onu üretmeye başlasa bile bu zaman isteyen, bir iki ay isteyen bir süreç. Aralıkta fiyat zammı yaptınız diye bir anda ilaçlar peydah olmuyor piyasada. Bunun sıkıntısını da en başta vatandaş çekiyor ve hizmet vermeye çalışan eczacı rafları bomboş duruyor” diye konuştu.
“SAHTECİLİĞİN TÜRKİYE’DEKİ İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ İLE DE İLGİSİ VAR”
Sık sık gündeme gelen ‘sahte ilaç’lar hakkında değerlendirmede bulunan Eczacı Pınar Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Temin edilemeyen, bulunamayan her şeyle alakalı bir suistimal söz konusu olur. İlaç karaborsaya hiç düşmemesi gereken bir madde ama piyasada bulunamayınca her türlü sahtesi de çıkar, merdiven altı üretimi de çıkar. Önemli olan bu tarz ürünlerin piyasada bulunabilir olmasını sağlamaktır. Çünkü insan hayatını, tedavisini direk etkileyen bir şey. Sahteciliğin Türkiye’deki İlaç Fiyat Kararnamesi ile de ilgisi var. İlacın Türkiye’de hesaplanma modelinde Avrupa’daki beş tane ülkenin en ucuzunun belli bir rakamına kadar fiyatlandırma yapılıyor. Bu da aslında Türkiye’de ilaçların temini ile ilgili sıkıntıya yol açıyor temelde. İlaçlar yurt dışına geliyor. Buradaki insanlar arayınca maalesef birileri sahtelerini yutturmaya çalışıyor diyebiliriz.”
Pınar Özcan, piyasada etiket fiyatları yüksek olan ilaçların ise sahtecilerin hedefinde olduğunu hatırlattı.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***