Avrupa İdari Yargıçlar Birliği ve Avrupa Yargıçlar Birliği’nin de aralarında olduğu bağımsız sivil toplum kuruluşları, Gülen cemaatinin “avukat yapılanması” suçlamasıyla yargılanan ve Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yarından itibaren yeniden yargılanacak olan 52 avukatla ilgili açıklama yaptı.
Avrupa İdari Yargıçlar Birliği (AEAJ) Başkanı Edith Zeller, Avrupa Yargıçlar Birliği (EAJ) Başkanı Duro Sessa, Hakimler için Hakimler Başkanı Tamara Trotman, Demokrasi ve Özgürlük için Avrupalı Yargıçlar Birliği (MEDEL) Başkanı Mariarosaria Guglielmi’nin imzalı açıklamada, mesleki faaliyetlerinden dolayı sekiz yıldan altı yıla kadar ceza verilen avukatlara yönelik endişeler dile getirildi.
Platform for an Independent Judiciary in Turkey expresses concern and calls for attention of international community on the mass trials against lawyers in Turkey.
The presence of (international) observers in the hearings is essential to ensure respect for HR of the accused. pic.twitter.com/RGIA633rOB
— MEDEL (@MedelEurope) December 29, 2022
“Persecuting lawyers for the simple fact that they are involved in the defence of their clients … confirms the continued backsliding of RoL in 🇹🇷” @MedelEurope @EAJ_AEM_ERV @Judges4J and AEAJ in today’s statement on mass trials against lawyers in 🇹🇷 https://t.co/q1LpDTt9O7
— AEAJ (@AEAJ2000) December 29, 2022
“AVUKATLARA DÜŞMANCA BİR TUTUM VAR”
Açıklamada şöyle denildi:
“Bu avukatların, sadece bir terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla cezai kovuşturmaya uğrayan kişilerin müdafisi olmaları nedeniyle zulme maruz kaldıkları açıktır.
Bu son gelişme, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin 2020 raporunda işaret edilen ve insan hakları savunucusu olarak aktif rol oynayan avukatlara yönelik giderek artan şüpheci ve düşmanca tutumu ve mesleklerinin ayrılmaz bir parçası olan eylemlerin delil olarak kabul edildiği, özellikle avukatları hedef alan çok sayıda adli işlemin tüm meslek üzerinde yarattığı caydırıcı etkiyi vurgulayan bir eğilimi ne yazık ki teyit etmektedir.
Burada, avukatların yargı sisteminin adilliğini garanti altına almak ve daha genel olarak insan haklarının korunması ve savunulmasında ve dolayısıyla – gerektiğinde – bu hakların ihlallerini gün ışığına çıkararak sahip oldukları hayati rolü vurgulayan çok sayıda uluslararası standardı hatırlıyoruz.
“TÜRKİYE’DE HUKUKUK ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİ GERİLİYOR”
Avukatlar, müvekkillerinin hak ve menfaatlerini savunmaya yönelik mesleki yükümlülükleri çerçevesinde görevlerini bağımsız olarak yerine getirebilmeli, böylece adaletin adil bir şekilde tecelli etmesine ve demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğünün korunmasına katkıda bulunabilmelidir.
Avukatların müvekkillerinin savunmasını üstlendikleri için kovuşturmaya uğramaları ve meşru mesleki faaliyetlerinin suç delili olarak görülmesi, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin gerilemeye devam ettiğini teyit etmektedir.
Genel olarak artık adil yargılamayı sağlayabilecek bağımsız bir yargının bulunmadığı böyle bir bağlamda, suçlanan avukatların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde yer alan asgari usul güvencelerine uygun duruşmalarla karşılaşmayacak olmalarından derin endişe duyduğumuzu ifade etmek isteriz.
Hukukun üstünlüğünün ve bağımsız bir yargı sisteminin yeniden tesis edilmesinin aciliyetini bir kez daha teyit ederken, önümüzdeki duruşmalarda (uluslararası) gözlemcilerin bulunmasının sağlanmasının ve bu şekilde yargılamaların adilliğinin incelenmesine ve sanıkların insan haklarına riayet edilip edilmediğinin değerlendirilmesine imkan tanınmasının elzem olduğunu düşünüyoruz.”
ANKARA BAROSU AVUKATLARA SAHİP ÇIKMADI
Ankara Barosu’na bağlı olarak görev yapan 52 avukat, 15 Temmuz darbe girişimden 15 gün sonra gözaltına alındı. Bu avukatlardan en az üçü gözaltı sürecinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Mesleki faaliyetlerinden dolayı 6 yıldan 8 yılan kadar hapis cezasına çarptırılan avukatlara verilen ceza Yargıtay tarafından usuldeki yanlışlıklar nedeniyle Mart 2022’de bozuldu.
4-6 Ocak 2023 tarihleri arasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden savunmaları alınacak olan avukatlar, Gülen cemaati üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklananların avukatlığını yapmakla suçlanıyor. Davada yargılanan avukatlar, ne Türkiye Barolar Birliği’nin ne de Ankara Barosu’nun kendileriyle ilgili bir açıklamaya yapmadığını belirtiyor.
Avukatların müvekkillerine ait bilgiler, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı tarafından listelendi ve bu liste savcı tarafından iddianameye delil olarak konuldu. Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi’ne gore 2016 yılından bu yana Türkiye’de 551 avukat, çoğunluğu terör örgütlerine üyelik olmak üzere terörle bağlantılı suçlardan 3 bin 356 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***