ANKARA – Yüzde 76 engelli ağır hasta tutuklu gazeteci Devrim Ayık’ın annesi Hülya Ayık, oğlunun sağlık durumunun kötüye gittiğini ancak “ağız içi arama” uygulamasını reddettiği için hastane sevklerinin iptal edildiğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre; cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu bulunuyor. Ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmeyen tutuklular ya cezaevinde ya da tahliye edildikten kısa bir süre sonra yaşamını yitiriyor.
3 KEZ TAHLİYE EDİLDİ
Gazeteci Devrim Ayık da, cezaevinden bir an önce tahliyesi edilmesi gereken ağır hasta tutuklular listesinde yer alıyor. 1991 yılında Amed’de dünyaya gelen Ayık, 2015’te İzmir’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklandıktan sonra 2018 yılında “denetimli serbestlik” şartıyla tahliye edilen Ayık, “ihlal” gerekçesiyle tekrardan tutuklandı. Zehirli bağırsak enfeksiyonu hastalığı olan Ayık, 2019’da bu durumundan dolayı bir kez daha tahliye edildi. Ancak birkaç ay sonra öğrencilerle halay çekmesi “örgüt üyeliğine” gerekçe gösterilerek, yeniden tutuklanan Ayık, ardından koronavirüs salgını dolayısıyla tekrar tahliye edildi. 12 Ocak 2021’de tekrar tutuklanan Ayık, ilk olarak İzmir Kırıklar F Tipi, sağlık durumunun kötüye gitmesi üzerine Antalya L Tipi ve son olarak Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Haziran ayında görülen duruşmada, Ayık’a 12 yıl hapis cezası verildi.
TEDAVİ EDİLMİYOR
Yüzde 76 engelli olan Ayık, daha önce geçirdiği iki ameliyatla bağırsaklarından 40 ve 60 cm’lik parçalar alındı. 2006 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle sağ gözünü tamamen kaybeden Ayık’ın sol gözünde de 30 derece miyopluk var. Ayık’ın ameliyatlarından birini cezaevine girmeden, diğerini ise tutuklu bulunduğu dönemde olduğunu anlatan annesi Hülya Ayık, “Bağırsaklarındaki enfeksiyon ve ülser her geçen gün artarak devam etmekte fakat herhangi bir tedavi uygulanmıyor” dedi.
ATK’DEN BİLİNDİK RAPOR
Antalya Cezaevi’nde tutulduğu dönem durumunun ağırlaştığını belirten anne Ayık, oğlunun ihtiyaçlarının arkadaşları tarafından karşılandığını, yemeğinin yatakta verildiğini, sayımın dahi yatakta yapıldığını aktardı. Ağır durumuna rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Hayatını tek başına idame edebilir” raporu verdiğini söyleyen anne Ayık, ATK’nin bu raporu vermesinin nedenini oğlunun siyasi tutuklu olmasına bağlıyor. Oğlunun bağırsak hastalığı dışında görme engelinin de bulunduğunu ifade eden Ayık, “Ağız araması ve onur kırıcı yaklaşımları kabul etmediği için hastane sevkleri iptal ediliyor” diye belirtti.
‘TAVİZ VERİLMEDİ’
Devletin, Kürtlere ve siyasi tutuklulara bakış açısına yabancısı olmadıklarını dile getiren anne Ayık, şöyle dedi: “Kürt toplumuna karşı uygulanan sindirme, yıldırma, ‘terbiye etme’ politikasıdır. Çünkü hiçbir tutuklu tek başına birer birey değil, aile, akraba vs. yüzlerce kişi demektir. Siyasi tutukluların itaat etmesini istiyorlar. Onların her istediklerini harfiyen yerine getiren, kendilerince terbiye edilmiş bireyler görmek istiyorlar ama siyasi tutsaklar, hiçbir zaman onların istediği gibi olmadılar, olamazlar. Hiçbir zaman onurlarından, duruşlarından, çizgilerinden taviz vermediler.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***