Venezuela Strateji Bakan Yardımcısı Edgar Padron, “ABD’nin yeniden petrol alıcısı konumuna gelmesi kamuoyunda nasıl yankılandı?” sorusuna, “Yaptırımlardan da memnunduk, böylece kendi başımıza ayakta kalmayı öğrendik” yanıtını verdi.
“ABD’nin yeniden Venezuela’dan petrol ithalatına başlaması ülkede berbat durumda olan ekonomik durumu düzeltmek için hayat öpücüğü demek.” diyen HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Edgar Padron’la Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’nde söyleşi yaptı.
Padron şunları kaydetti:
Geçen hafta Chevron Venezuela petrolü için 6 aylığına bir anlaşma imzaladı. Bu ne demek oluyor? ABD ile aranızdaki buzlar eridi mi?
Evet, biliyorsunuz Hugo Chavez hayattayken Ortadoğu’da petrol ihracatçılarını destekleyen çok başarılı bir kampanya yürütüyordu. Ancak Chavez’in ölümünden sonra petrol fiyatları uçtu, bir patlama yaşandı. Venezuela uyguladığı politikalar nedeniyle, emperyalistlere karşı durduğu için ciddi yaptırımlara maruz kaldı. Hem yatırımlarımıza hem de petrolün satışına engel oldular. Sadece bu kadar da değil, bizim hükümetimizi yok hükmünde saydılar, milyarlarca dolar zarara uğradık. Bu uzun süre devam etti. Avrupa bankalarındaki para akışlarını durdurdular.
Ancak bir süre önce Başkan Maduro’nun girişimi ile bir uzlaşma masası kuruldu sonunda. Bu masada enerji alanındaki belirsizliğin mağdurları vardı. Emperyalist güçler de artık masaya oturmayı kabul ettiler. Ancak şimdilik devletler değil şirketler. ABD’den şirketler geldi, artık mecburlar, bize ihtiyaçları var.
– Gelen şirketler arasında Chevron var. Bildiğim kadarıyla 6 aylık bir anlaşma imzalandı bu petrol devi ile. Bu anlaşma Venezuela’ya kaç dolar getirecek? Hükümetinizi rahatlatacak mı bu gelişme? Devamı gelecek mi?
Ne kadar geleceğine dair bir şey söyleyemem, bunu hesaplamam mümkün değil. Zaman da veremem, koşullara göre bakılacak. Devamı şöyle gelecek, zaten birçok başka şirket ilgileniyor, temasa geçtiler. Fransa’dan, Portekiz’den Avrupa’nın başka noktalarından şirketler de ilgileniyorlar. Miktarı hesaplayamam. Tam zaman da veremem.
– Bu değişimi neye bağlıyorsunuz?
Enerji konusunda belirsizlik var, dünyada büyük bir enerji açığı ortaya çıktı, o yüzden bize ihtiyaçları var.
– Rusya’nın Ukrayna savaşı ile birlikte gazı kesmesi bu değişimde rol sahibi olabilir mi?
Hayır, sadece bununla ilgili olduğunu sanmıyorum, pandemi tüm dengeleri sarstı, petrol fiyatları çok yükseldi. Bizi devreden çıkarmak sürdürülebilir değil. Öte yandan Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan bir enerji çatışması da var. Zaten temel olarak Avrupa’nın enerji kaynağı Rusya, ABD’ninki Venezuela idi ve Venezuela hiçbir zaman kimseye petrol vermeyeceğim demedi.
– ABD şimdi nereden karşılıyor ihtiyacını?
Kanada’dan, bir kısmını da kendi kaynaklarından.
– Şimdi yeniden size yönelmesi Venezuela ekonomisini ne kadar rahatlatacak?
Ölçülebilir bir şey değil bu ama size şunu söyleyeyim: Venezuela artık kurşun geçirmez bir ülke oldu, biz zaten çok güçlüyüz.
– Ama çektiğiniz sıkıntıyı görüyoruz. ABD’den gelecek para akışı sizi rahatlatacaktır. Kamuoyu nasıl karşılıyor bu gelişmeyi?
Biz insanlara konut sağladık, 6 milyon ev yaptık, kamuoyu son derece memnun zaten. Türkiye’de de benzerini hükümet yapıyor galiba.
– Ben ABD’nin yeniden petrol alıcısı konumuna gelmesini sormuştum. Bu gelişme Venezuela kamuoyunda nasıl yankılandı?
Aslında biz bu yaptırımlardan da memnunduk çünkü böylece kendi başımıza ayakta kalmayı öğrendik. Ama elbette bu anlaşmaların yapılması olumlu.
– Yaptırımlardan memnunduk diyorsunuz ama yüz binlerce Venezuelalı ülkeyi terk etti!
Evet bu da bir kampanyanın parçası. Dezenformasyon sonucu birçok kişi ülkesini terk etti Venezuela’da. Venezuela hiçbir zaman büyük göç veren bir ülke olmamıştır tarih boyunca. Bu ilk kez oluyor ama artık yavaş yavaş dönüyorlar. Ve dönmek isteyenler için dünyanın her yerinden uçuşlar ayarlıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. Zaten çoğu gittikleri yerde kötü şeyler yaşıyorlar, ırkçılıkla ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
– Dönenlerin Venezuela’da politik görüşleri nedeniyle başlarına bir şey gelmeyeceğini garanti ediyor musunuz?
Tabii ki, Venezuela’da demokrasi var, hepimiz kardeşiz. Başka ülkelerde aşağılanıp kötü ve yoksul bir hayat sürmektense ülkelerine dönmek istiyorlar, biz de gelsinler istiyoruz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***