İnsan hakları alanında çalışmalar yapan Eşit Haklar için İzleme Derneği ‘Türkiye’de Ayrımcılık Araştırması Kasım 2022’ raporunu açıkladı.
Dernek 26 ilde 1531 kişi ile ayrımcılığa uğrayıp uğramadığına dair görüşmeler gerçekleştirdi.
Raporda yer alan verilere göre, Türkiye’de siyasi görüşünden dolayı her zaman ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 54,3.
Ankete katılınların yüzde 25,8’i etnik kökene dayalı ayrımcılığa her zaman maruz kaldığını belirtirken, yüzde 26,5’i dini inanca veya inançsızlığa dayalı ayrımcılığa, yüzde 36,6’sı da göçmen olduğu için ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi.
Yine ülkede her zaman cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğradıklarını düşünenlerin oranı yüzde 36,3.
2020’de siyasi görüşünden dolayı ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 51
2018 yılında siyasi görüşünden ötürü ayrımcılığa maruz kalanların oranı yüzde 42 iken, bu oran 2020’de yüzde 51,1’i buluyor.
Dini inancından dolayı ayrımcılığa maruz kalanların oranı da neredeyse iki katı artıyor. 2018’de ankete katılanların yüzde 27’si dini inancından ötürü ayrımcılık yaşadığını belirtirken, iki yıl sonra bu oran yüzde 43,9 oluyor.
Raporda, etnik kökenli ayrımcılığa maruz kalanların oranı 2018’de yüzde 26 iken, 2020’de yüzde 46,2. Bununla birlikte 2018’de cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalanların oranı yüzde 34 olurken, 2020’de bu oran yüzde 46,3.
Toplumun yüzde 36,3’ü dini hizmetler veya din kurumlarında hiç bir zaman ayrıcımlık olmadığını düşünüyor
Eşit Haklar için İzleme Derneği’nin yürüttüğü çalışmada, ayrımcılığın en fazla yapıldığı alan/kurumlar yüzde 38,3 ile iş hayatında devlet sektöründe.
İş hayatında özel sektörde ayrımcılığın en fazla yapıldığı alanlar olarak görülüyor, oranı yüzde 34,7. Bunu yüzde 31,5 ile devlet kurumları veya belediyeler tarafından sunulan sosyal yardımlar takip ediyor.
Dini hizmetler veya din kurumlarında hiç bir zaman ayrcımlığın olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 36,3
Rapora katkıda bulunanların yüzde 40,5’i yaşadığı ayrımcılığın siyasi görüşünden kaynaklandığını ifade ederken, yüzde 22,3’ü cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kaldığını dile getiriyor.
Ankete katılanların yüzde 84’ü ayrımcılığa maruz kaldığında herhangi bir girişimde bulunmuyor
Ankette en önemli tespit ise ayrımcılığa maruz kalanların yüzde 84,2’sinin herhangi bir girişimde bulunmaması.
Yüzde 5,3’ü CİMER’e başvurduğunu belirtirken, yüzde 4,1’i dava açtığını, yüzde 2,0’ı ise savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söylüyor.
Raporda Anayasa Mahkemesi’nde 2012-2022 arasında 450.000 bireysel başvuru yapıldığı ve ayrımcılık yasağı üzerinden incelenen 316 karar yayımlandığı belirtiliyor. Buna göre bu kararlardan 27’sinde ihlal kararı verilmiş.
Ayrımcılıkla ilgili girişimde bulunulmamasının nedenine ise katılımcıların yüzde 73,7’si ‘Bir sonuç alamayacağımızı düşündük’ yanıtını veriyor.
Bu soruya ankete katılanların yüzde 10,2’si ‘’Haklarımızı bilmiyorduk’’, yüzde 7,0’ı ‘’Başımıza bir şey gelmesinden korktuk’’ diyor.
Türkiye’de mevcut kanunlar ayrımcılığın önlenmesi için yeterli mi?
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu 2021 faaliyet raporunda, katılımcılara ‘’Herhangi bir yere başvurduysanız, başvurunuzdan olumlu ya da olumsuz ne tür bir sonuç aldınız?’’ sorusu yöneltiliyor.
Katılımcıların yüzde 17,3’ü ‘’olumsuz’’ yanıtını verirken,‘’olumlu’’ sonuçlandı diyenlerin oranı yüzde 4,7.
Ankette yer alan bir diğer sorusu da ”Maruz kaldığınız ayrımcılıkla ilgili neden bir mekanizmaya başvurmadınız?”
Bu soruya 2018 yılında katılımcıların yüzde 73,6’sı ‘’ Sonuç alamayacağımı ve/veya aleyhime sonuçlanacağını düşündüm’’ derken, yüzde 20,7’si ‘’Hak arama yollarımı ve/veya haklarımı bilmiyorum’’ diyor.
2022’ye gelindiğinde ise aynı soruya ”Sonuç alamayacağımı ve/veya aleyhime sonuçlanacağını düşündüm” yanıtını verenlerin oranı yüzde 79,8’e, ”Hak arama yollarımı ve/veya haklarımı bilmiyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 14,8’e yükselmiş.
Sizce Türkiye’de mevcut kanunlar ayrımcılığın önlenmesi için yeterli mi? sorusuna totalde katılımcıların yüzde 10,4’ü evet, yüzde 85,7’si de hayır yanıtını veriyor.
Ankete katılanların yüzde yüzde 65,0’ı Türkiye’de devlet kurumlarının ayrımcılığın önlenmesi için yeterince çaba göstermediği kanaatinde.
Ayrıca Türkiye’de ayrımcılık yapanların yaptıklarının karşılığı olan cezaları almadığına dair oluşan olumsuz kanının oranı yüzde 81,6.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***