Yaz tatili uygulamasıyla ilgili belgesel çeken gazeteci Sibel Tekin, silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. Sibel Tekin’in avukatı Mehtap Sakinci, tutuklanma sebebine ilişkin ipuçları verdi: “Kaydettiği hiçbir şeyi silmemek gibi bir etik anlayışı var. Gezi olaylarındaki belgelere odaklandıklarını düşünüyoruz. Bunlar Sibel’in önüne suç unsuru olarak getirildi… Emeğiyle çalışan bir insandan bu sistem bir terörist yaratmaya çalışıyor. Bu dosyada şüpheli yok, örgüt üyesi çıkarılamaz.”
Her şey Sibel Tekin’in yaz saati uygulamasıyla ilgili bir belgesel için Ankara’nın Tuzluçayır semtinde çekim yaparken aracı görüntülenen polislerin şikayeti üzerine başlamıştı. Cuma günü evinde gözaltına alınmış, polis evinde arama yapmış ve görüntü arşivine el koymuştu. Tekin, savcılık sorgusunun ardından önceki akşam saatlerinde sevk edildiği Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, örgüt ismi verilmeden ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklanmıştı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Sibel Tekin’in tutuklanmasına ilişkin bugün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Tekin’in avukatı Mehtap Sakinci de katıldı. Sakinci, şunları söyledi:
Serbest Görüş:
“Sibel örgüt üyeliği suçlaması ile karşı karşıya. Kış saati uygulaması ile ilgili bir belgesel çekiyordu. İlk çekimini Kızılay’da gerçekleştiriyor. Daha sonra Ankara’da en çok emekçinin bulunduğu, hayatın 06:00’da başladığı Tuzluçayır’a gidiyor. Okulların ışıklarını, insanların koşuşturmalarını çekiyor. Sonra mesaisine dönüyor. Çekim sırasında okul bahçesindeki servis araçlarını da çekiyor. Bu araçlardan birinin ceza infaz kurumu memurlarına ait olduğunu bilmeyip kaydediyor. Bize ilk etapta, polisin servis noktasına yönelik bir çekim yaptığı ve bunun şüpheli bıulunduğu için ihbar edildiği söylenmişti. Aslında bu kadarı da söylenmemişti. ‘Sibel, çekmemesi gereken şeyleri çekmemesi gereken zamanda çekmiş’ dendi bize. Biz Sibel’in serbest bırakılmasını beklerken Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü dallanıp budaklandırmaya çalıştı. Sibel’in önceki çalışmalarını, iyi bir insan ve belgeselci olduğunu bilmelerine rağmen onu bırakmamak için uğraştılar.
Kaydettiği hiçbir şeyi silmemek gibi bir etik anlayışı var. Gezi olaylarındaki belgelere odaklandıklarını düşünüyoruz. Bunlar Sibel’in önüne suç unsuru olarak getirildi. Sibel Tekin’i Ankara’da, Türkiye’de 20 yıldır haksızlığa uğrayan herkes tanır. Bugün bir akademisyen, bir basın emekçisi itibarsızlaştırılıyor, pek çok hakkı elinden alınıyor. Bütün mücadelemiz, ilk etapta serbest bırakılması ve ayrıca iade-i itibarı. Sibel, ‘talimatı kimden aldığı’ gibi sorularla karşılaştı. Emeğiyle çalışan bir insandan bu sistem bir terörist yaratmaya çalışıyor. Bu dosyada şüpheli yok, örgüt üyesi çıkarılamaz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***