Tartışmalı referandumun ardından 2018’de resmen yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kamunun en önemli kurumu haline gelen Cumhurbaşkanlığı’na sınırsız koruma ve denetimsizlik olarak geri döndü. AKP’li Cumhurbaşkanı ve bürokratlar, tek adam diktatörlükleri dışında hiçbir sistemde bulunmayan bir rahatlığa kavuştu. Keyfi denetimsizlik zırhıyla yetinmeyen Saray yönetimi, yönetmeliklerden de medet ummaya ve bu zırhı genişletmeye başladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahip olduğu denetimsizlik imkanı, yönetmeliklerde de ortaya çıktı. ANKA’nın haberine göre, Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı İhale ve Satın Alma Yönetmeliği’nin, Resmi Gazete’de Yayınlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun’un, “Milli emniyet ve milli güvenlikle ilgili olan ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmelikler yayımlanmaz” düzenlemesi uyarınca Resmi Gazete’de yayınlanmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki araçların kasko ve zorunlu mali sorumluluk sigortası ihalelerinin, Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre değil, söz konusu gizli yönetmelik uyarınca yapıldığı bildirildi. Bu durum, akıllara Saray’ın zaten var olan denetimsizliklerini getirdi.
SARAY’IN DENETİMSİZLİKLERİ
• Saray’ı denetimden kaçıran en önemli etken, kanunlara tabi olmaması olarak gösteriliyor. Saray, Devlet İhale Kanunu’na, Harcırah Kanunu’na, Taşıt Kanunu’na, Kamu Konutları Kanunu’na, Kamu İhale Kanunu’na, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na tabi değil.
• Cumhurbaşkanlığı, kâğıt üzerinde birden fazla denetime maruz kalabiliyor. Bunlardan ilki, TBMM kanalıyla iletilen yazılı soru önergeleri. Erdoğan’ı doğrudan hedef alamayan milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na yazılı soru önergesi iletebiliyor. Ancak mevcut Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, doğrudan Saray’ı ilgilendiren sorulara bile yanıt vermek yerine genellikle bu soruların kendisini ilgilendirmediğini bildirerek önergeleri yanıtsız bırakıyor.
• Fuat Oktay, kanunlara göre yılda bir kez TBMM’ye gelerek bütçe görüşmeleri kapsamında milletvekillerinin sorularını yanıtlaması gerekiyor. Bu kapsamda yılsonları TBMM’ye gelen Oktay, kendisine yöneltilen sözlü soruları büyük oranda yanıtsız bırakan Oktay, bu sorulara daha sonra yazılı olarak da yanıt vermiyor.
• TBMM’nin yetkilerini büyük oranda devralan Cumhurbaşkanlığı, yasamanın alanına giren konularda kararnameler yayımlayabiliyor. Bu kararnameler ise sadece Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınabiliyor fakat AYM, çoğunlukla kararnamelerin Anayasa’ya uygunluğunu denetleme yerine onaylama görevi görüyor.
• Halk arasında ‘örtülü ödenek’ olarak da adlandırılan Gizli Hizmet Giderleri de denetlenmesi neredeyse imkansız olan bir diğer konu başlığı olarak öne çıkıyor. Cumhurbaşkanı tarafından harcanan ve hesabı sorulamayan örtülü ödenekten yıllardır milyarlarca TL’lik harcamalar yapılıyor.
• Türkiye Varlık Fonu, AKP iktidarının tartışmalı uygulamaları arasında yer alıyor. Kamunun gelir getirici en önemli kuruluşlarını elinde bulunduran Fon’un başında Cumhurbaşkanı bulunuyor. Sayıştay denetimlerine kapalı. Devlet Denetleme Kurulu ve bağımsız denetim kuruluşları fonu denetleme hakkında sahip. Ancak bu denetimler de planlanandan daha geç yapılıyor ve kanunda tanınan süreler aşıldıktan sonra denetim raporları TBMM’ye sunuluyor.
Kaynak: ANKA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***