Eski HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, AYM’de bekleyen dosya dışında, yaşanan katliamın insanlığa karşı suç olduğunu ifade ederek bunun için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’na bir başvuru yaptıklarını söyledi.
Başlayan yeni hukuki süreçten umutlu olmak istediklerini ifade eden Encü’ye göre en ufak bir irade ile her şey çözülebilir:
“Burada hukuk siyasi saiklerle işliyor ama milyonda bir de olsa umutlu olmak istiyoruz, yeter ki küçük bir irade gösterilsin. Çünkü emir komuta zinciri çerçevesinde insanlığa karşı işlenen bu suçta 34 insanın yaşam hakkı çok korkunç bir şekilde ihlal edildi. Bunun davaya dönüşmesi gerekir. Biz umudumuzu korumak istiyoruz ama güncel meseleler ve siyasi anlayıştan kaynaklı çok da umutlu değiliz.”
Katliamda ölen yakınlarının cesetlerini kendi elleriyle toplayıp gömdüklerini hatırlatan Encü, cenazeleri toprağa vermekle acının sona ermediğini de dile getirdi:
“Gömünce acı bitmiyor, bunun etkileri bir sonraki kuşakta da ortaya çıkıyor. O gün doğanlar bugün on yaşında, sonraki kuşaklar da bu acıyı dolaylı olarak yaşıyor. Bu adalet mücadelesiyle büyüyorlar ama bizim için hiçbir şey on yıl önceki gibi olmayacak.”
Anma törenine Türkiye Barolar Birliği de katıldı
Roboski Katliamı’nın 11. yılında hava saldırısında hayatını kaybeden 34 köylü için bugün mezarları başında bir anma yapıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve HDP milletvekilleri, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Soykan ve bölge baro başkanlarının da katıldığı anmada cezasızlık politikasına, ailelerin adalet arayışının yarım kalmasında yargının ve siyasetin rolüne vurgu yapıldı.
Hayatını kaybedenlerin aileleri adına konuşan Zeki Tosun, “Roboski’ye 11 yılda adalet gelmedi, eğer Roboski’ye adaleti getiremezseniz, dünyanın hiçbir yerine adaleti sağlayamazsınız” dedi.
Ferhat Encü de yaptığı konuşmada 11 yılda hiçbir sorumlunun yargılanmadığını hatırlattı, 2011’de MGK toplantısında Roboski katliamının kararının alındığını öne sürdü:
“Roboskili aileler olarak iki talebimiz var, katliamı yapanların yargılanması ve cezalandırılması, bir diğeri de Kürt sorunun siyaset yoluyla, barışla çözülmesi, çünkü bu katliam, Kürt sorunu çözülmediği yaşandı.”
AİHM’in Roboski Davasını reddetmesinde Şırnak Barosu’nun gönderdiği eksik belge gerekçe gösterilmişti. Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, davasındaki eksiklikleri nedeniyle özeleştiri verdi ve ailelerin adalet arayışında yanlarında olacaklarını ekledi.
TBB Başkanı Erinç Sağkan da geçen sene olduğu gibi bu yıl da anma programındaydı.
Konuşmakta en zorlandığı yerin Roboski olduğunu söyleyen Sağkan, ”Siyasallaşmasına engel olmak için çok şey yapsak da buna engel bir yargı sistemi var, arkamızdaki mezarlıkta yatan 13 yaşındaki çocukların hayatı alındı, annelerin kucaklarında torunları değil, ölen çocuklarının fotoğraflarını taşımasında hepimizin payı var” dedi.
34 insanın öldürülmesinin arkasındaki gerçeğin siyaset ve yargının el birliği Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybedildiğini söyledi.
“Komisyon kasıt yok dedi, savcı kaçınılmaz olduğunu söyledi, takipsizlik verdi ama kaçınılmaz olan, adaleti teslim etmek olmalı” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “siyaset makamı ağlama sızlama makamı değil, adaleti sağlama makamı ve bunun için mücadele edeceğiz” dedi.
Pervin Buldan, Roboski’nin üzerinin kapatılmasının Türkiye için büyük ayıp ve derin bir yara olduğunu söyledi.
“Etkin bir soruşturma yapılmadı, failler oryaya çıkarılmadı, oysa talimatı veren faili yapan suçu işleyen ortada, ortada olmayan tek şey adalet, hukuk ve bu ülkeyi yönetenlerin vicdansızlığı. Hesap vermesi gerekenlerin hesap soranlara saldırdığı bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi.
HDP İl Başkanı Ferhat Encü’ye atılan tokadı hatırlatan Pervin Buldan “Roboski’de canlarını kaybedenler hesap sorarken, Roboski ailesinden Ferhat Encü’ye tokat atıldı, bu Kürt halkının duruşuna kimliğine bir saldırıydı. Bu zihniyet Roboski’de 34 insana bomba atarken de aynıydı, Ferhat Enci’nün yüzüne tokadı atan da aynı zihniyet” dedi ve ekledi:
“Bu coğrafyada Kürtsen, adalet talep ediyorsan, demokrasi gelsin istiyorsan, karşına çıkan tek şey büyük bir hukuksuzluk ve adaletsizlik oluyor. Bu ülkede hukuk ve yasalar, Kürtler söz konusu olduğunda işlemiyor, aksine, tersine işliyor.”
Deniz Poyraz davasını hatırlatan Buldan, katilin arkasındaki güçlerin, emir verenlerin, finanse edenlerin, saldırının arkasındaki odakların, ortaya çıkarılmasının önünün bir kişinin cezalandırılmasıyla kapatıldığını savundu ve şu ifadeyi kullandı:
‘Hiçbir cinayet tek başına bir katilden ibaret değildir” dedi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – HATİCE KAMER
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***