Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, Türk boğazlarında bekletilen ham petrol yüklü gemilere ilişkin, kulüp sigortası olarak da adlandırılan geçerli bir koruma ve tazmin (P&I) sigortası sunamayan ham petrol tankerlerinin Türk boğazlarından geçmesinin söz konusu olmadığını açıkladı.
Açıklamada, 1 Aralık itibarıyla Türkiye kara sularını ve milyonlarca insanın yaşadığı şehirleri korumak amacıyla, “sıkıntılı süreç” geçinceye kadar olmak üzere, ham petrol taşıyan ve Türk boğazlarından geçmek isteyen tankerlerin sundukları sigorta poliçelerinin, bu poliçeleri düzenleyen sigorta firmalarınca teyit edilmesi uygulaması başlatıldığı bildirildi.
Her gün milyonlarca varil Rus petrolü, İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçerek dünya pazarlarına ulaştırılıyor. Kararın yürürlüğe girmesinden bu yana onlarca gemi boğazın Karadeniz girişi açıklarında demirlemiş vaziyette duruyor.
Bu da halihazırda çalkantılı günlerden geçen enerji piyasasındaki gerginliği daha da artırıyor.
Peki bu gemilerin boğazlardan geçişine neden izin verilmiyor?
AB yaptırımları yeni riskler doğurdu
Normal şartlar altında gemilerde gövde ve makine dairesi için H&M sigortaları yaptırılırken üçüncü şahıslara, çevreye veya yüke verilebilecek zararlarla birlikte bunlara ilişkin cezalar ve bunlar gibi durumlara karşı P&I sigortası yapılıyor.
Türkiye ise Avrupa Birliği (AB) yaptırımları nedeniyle Türk boğazlarından ham petrol yüklü olarak geçen gemilerin P&I sigortalarının geçersiz olması ve bir kaza durumunda sigortanın tazmin edilememesi söz konusu olduğunu vurgulayarak yeni bir uygulama başlattı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 16 Kasım’da yayınladığı genelgede 01/12/2022 tarihinden sonra Türk Boğazları’ndan yüklü olarak geçecek ham petrol taşıyan gemilerin P&I sigorta kuruluşlarından, gemi detayı, yükü ve seferinin yer aldığı ve P&I sigortasının bu gemi, sefer ve yük için geçerli ve kapsayıcı olacağını belirtir bir teyit mektubunun alınması gerektiğini duyurdu.
Denizcilik Genel Müdürlüğü de P&I sigorta şirketlerinin mevzuatlarını öne sürerek ciddi ücretler karşılığı düzenledikleri sigorta poliçeleri kapsamında ticari müşterilerine teyit mektubu vermemelerinin kabul edilemeyecek bir durum olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Talep edilen teyit mektubu, sadece söz konusu geminin boğaz geçişinde sigortasının geçerli olduğuna dair olup yaptırımlara tabi sigorta poliçesi geçersiz olacak herhangi bir gemi için teyit mektubu sunulması gibi bir talebimiz bulunmamaktadır. Sigorta firmaları, rutin olarak olay bazında talep edilen ve verilen bu teyit mektubunu, ülkemiz söz konusu olduğunda vermekten imtina etmektedirler. Sigorta şirketinin bir geminin ambargoya tabi olup olmadığını belirlemesi sıradan bir uygulamadır ve şu anda bekleyen gemiler için de bu araştırmayı yaptığı gemiler mevcuttur. Boğazda bekleyen ham petrol taşıyan gemilerin çok büyük çoğunluğu AB’ye ait gemiler olup, yine petrolün çok büyük bir bölümü AB limanlarına gitmektedir. AB’nin koymuş olduğu ambargo kurallarına ilişkin yine AB’ye ait gemilerle taşınan ham petrole yönelik, sigorta hizmeti veren AB sigorta firmaları tarafından Bakanlığımızın talep ettiği teyit mektubu vermemesinin sebebi anlaşılamamaktadır.”
Sigortacılar Birliği teyit mektubu verilmemesini tavsiye etti
Dünyadaki gemi taşımacılığında P&I sigortalarının yüzde 90’ını yapan 13 kulübü temsil eden International Group birliği, Türk yetkililerle yaptıkları görüşmeler sonrası üye kulüplere böyle bir teyit mektubu vermemelerini tavsiye etti.
Kulüplerden yapılan tavsiye notlarında da “Bu şartlar altında teyit mektubu verilmesi kulübü AB, İngilitere ve ABD kanunlarına göre yaptırımları delme suçuyla karşı karşıya bırabileceği için kulüpler, Türk otoritelerin talebini yerine getiremez,” ifadeleri yer aldı.
Dünyadaki tanker operatörlerinin yüzde 80’inden fazlasını temsil eden Uluslararası Denizcilik Odası da soruna bir an evvel çözüm bulunmasını ümit ettiklerini duyurdu.
Bir oda sözcüsü “Türk hükümetinin, Türk karasularından geçen gemilerinin yaptırımları delmeleri halinde bile sigortalarının geçerli olacağını gösteren bir belge talep etmeleriyle ilgili netlik kazandırılması için üst düzey görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz,” ifadelerini kullandı.
Sözcü, bu talebin alışıldık sigorta teyitlerinin ötesine geçtiğini ve gemilerin gecikmesine yol açtığını vurguladı.
Denizcilik Genel Müdürlüğü ise şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan yaptırım kararları dışında, diğer ülke ve uluslararası kuruluşların yaptırım kararlarını uygulamakla mükellef değildir. Bununla birlikte, yaptırıma tabi bir geminin veya bir yükün Türk boğazlarından geçmesi halinde meydana gelebilecek ve felaket boyutuna varabilecek bir kazada sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunu karşılamaması riskini almamız söz konusu değildir. Unutulmamalıdır ki herhangi bir olayda zarar gören tarafların ve geminin bulunduğu yerden kaldırılması ile ilgili tazmin sorumluluğu ilk aşamada P&I sigortası kapsamındadır. P&I sigortasının tazmin tutarlarını aşan durumlarda devreye uluslararası IOPC fon girmekte olup, bu kuruluşun yetkilileriyle İdaremiz arasında gerçekleşen görüşmede herhangi bir kazada geminin veya yükün yaptırıma tabi olması ve P&I kuruluşu tarafından tazminden imtina edilmesi halinde, zararın fon tarafından da karşılanmaması olasılığının olduğu ifade edilmiştir. Birçok ülkedeki mevzuata benzer olarak ulusal mevzuatımız gereği, geçerli bir P&I sigortası sunamayan ham petrol tankerlerinin Türk boğazlarından geçmesi söz konusu değildir ve bu kural 2002’de beri uygulanmaktadır.”
Teyit mektubu sunamayan gemilerin kara sulardan çıkarılması planlanıyor
Tribeca denizcilik ajansına göre Karadeniz’de bekleyen gemi sayısının perlembe günü 19’a yükseldi,
Bu süreçte sadece Rus sigorta şirketi Ingosstrakh tarafından sigortalanan bir gemini boğazlardan geçişine izin verildiği bildirildi.
Denizcilk Genel Müdürlüğü Karadeniz’e çıkarak ham petrol yükleyecek gemilerin teyit mektubu vermemesi durumunda Karadeniz’e çıkarılmayarak Ege’de bekletilmesinin de önümüzdeki süreçte alınacak önlemlerden biri olacağını duyurdu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***