TBMM Genel Kurulu’nda, bugün 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddeleri görüşülmeye devam ediyor.
Teklifin 15. maddesi üzerinde söz TBMM İdare Amiri ve CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya ilişkin “14 Aralık 2022, yani dünü siyaset tarihine geçmiş bir yargı darbesi olarak not defterinize yazın. Şunu da unutmayın; demokrasinin kalbi parlamentodur ve biz bunu Millet İttifakı’nda, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sizlere milletin iradesine nasıl sahip çıkılır, nasıl yargılama yapılır göstereceğiz ve buna siz de şahit olacaksınız” dedi.
“14 ARALIK 2022 YANİ DÜNÜ SİYASET TARİHİNE GEÇMİŞ BİR YARGI DARBESİ OLARAK NOT DEFTERİNİZE YAZIN”
Göker şunları söyledi:
“14 Aralık 2022 yani dünü siyaset tarihine geçmiş bir yargı darbesi olarak not defterinize yazın. Şunu da unutmayın; demokrasinin kalbi parlamentodur ve biz bunu Millet İttifakı’nda Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sizlere milletin iradesine nasıl sahip çıkılır, nasıl yargılama yapılır göstereceğiz ve buna siz de şahit olacaksınız.
Mahkemede ben de vardım. Hakim içeri girdiğinde tanığın ifadesine binaen aynen şu ifadeleri kullandı: ‘Bu ifade Süleyman Soylu’ya söylenmiştir.’ Bu söz tutanaklara geçsin diye avukatlar müdahil oldu ve tutanağa geçirildi. Sonra savcının mütalaası istendi. Savcı mütalaasını vermek için bilgisayarını açtı, USB’sini taktı, çıkarttığı USB’sini kaleme vererek ‘kayıtlara geçirin’ dedi. Mütalaa bile etmekten imtina etti. Avukatların itirazı devam ettiğinde hakim şu cümleyi net olarak kurdu ve tutanaklara da geçti. Dedi ki: ‘İtirazınızı istinafa yaparsınız.’ Bu demektir ki karar önceden verilmiş. Kararı veren hakimin dün sosyal medyaya fotoğrafları düştü. Sayın hakim sizin Sancaktepe yönetiminizle birlikte bir yemeğe davete gitmiş ve ‘misafirlerimizi çok iyi ağırladık’ diye bir teşekkür beyanı var.
“BU ÜLKEDE YAŞANABİLECEK EN BÜYÜK UTANÇLARDAN BİRİ YAŞANDI”
Hukuksuz bir şekilde tutukluluk ve ceza isteyen savcı kim? Canikli Belediye Başkanınızın yeğeni. Burada çıkıp, ‘bizim adaletimiz özgür, bizim adaletimiz tarafsız.’ Bırakın, geçin bu lafları. Bir örnekle bunu tescillemek istiyorum. Bu ülkede yaşanabilecek en büyük utançlardan biri yaşandı. 6 yaşındaki bir çocuğa cinsel tacizde bulunuldu. 2020’de bunu bakanlığın bildiği ve toplum bunun ne kadar farkında diye beklediği bir başka tercümeyle ‘çok da toplumun umurunda değilse üstünü kapatalım geçsin’ tarzı bir anlayışla bu çığlığa ses vermediğini hepimiz burada gördük bakan kendisi itiraf etti.
Toplumsal baskı, Cumhuriyet Halk Partisi ses yükseltti, muhalefet ses yükseltti, bütün duyarlı insanlar ses yükseltti. Sizden ağız dolusu bir tepki duyamadık. Mahkeme mayıs ayına ertelendi sonra genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sabah 9’da Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Dedi ki: ‘Bunu içime sindiremiyorum bu bir vicdansızlıktır, bunun gereği yapılmalıdır.’ Sonra ne oldu? Derhal o tarafsız dediğiniz yargı harekete geçti, mahkeme ocak ayına alındı, dün tutuklama kararıyla arama çıkarıldı. Bugün de o iki şahıs tutuklandı. Sevsinler sizin tarafsızlığınızı.
“SİZ LİYAKAT SİSTEMİNİ ORTADAN KALDIRDINIZ, YERİNE SADAKAT GETİRDİNİZ”
Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne göre Türkiye 140 ülke arasında 116’ncı, insan hakları konusunda 140 ülke arasında 134’üncü sırada. Yolsuzluk Endeksi 180 ülkede 96’ncı sırada ama eminim bağımsız bir şirket tarafından yolsuzluk endeksi yapılsa birinci çıkarsınız. Siz liyakat sistemini ortadan kaldırdınız, yerine sadakat getirdiniz. Siz ‘adalet mülkün temelidir’ anlayışını temelinden kopartıp AK Partili adayları hakim olarak atadınız. Yargının en üst seviyesine kadar getirdiniz. Bu Meclis çatısı altında görev yaptığımız 4 buçuk yıl içerisinde ‘gelin yolsuzlukları araştıralım’ dedik, ‘hayır’ dediniz. ‘Gelin rüşvetleri araştıralım’ dedik, ‘hayır’ dediniz. ‘Gelin çocuk istismarlarını araştıralım’ dedik, ‘hayır’ dediniz. ‘Gelin uyuşturucu ticaretini araştıralım’ dedik, ‘hayır’ dediniz. Sizin yerli ve milli olarak yapabildiğiniz tek proje Escobar’dır onu da bakan yaptınız.”
Kaynak: ANKA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***