CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında HDP’ye destek verdi. HDP eşbaşkanı Mithat Sancar’ın dün polis ablukasına alınrak Kadıköy ilçe binasına girmesine izin verilmediği görüntüler tepki çekmişti. Sosyal medya hesabından duruma tepki gösteren Kılıçdaroğlu, bugün de konuyu Meclis’teki grup konuşmasında gündeme getirdi.
Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin olmadığını gösteren temel bir olay. Bir partinin genel başkanı İstanbul’da Kadıköy’de kendi ilçe binasına giremiyor. Talimat verilmiş. Altı milyon oy alan bir siyasi partinin genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” dedi.
Kılıçdaroğlu, yaşlı tutuklular için de açıklama yaptı ve “85-90 yaşında insan hapishanede tutulmaz. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz. Eğer devlet olarak siz bunu yapmaya kalkarsanız kişilerden intikam alırsınız. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez” diye konuştu.
Grup toplantısına katılan CHP’liler, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nu “Güzel günler göreceğiz” şarkısı ile karşıladı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun salona girişi esnasında ‘El ele kol kola omuz omuza’ sloganı atıldı. Kılıçdaroğlu kürsüye çıktıktan sonra tüm salon “iktidar iktidar” sloganı attı.
Partimizin TBMM Grup Toplantısı https://t.co/D5wu5I98FA
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) December 20, 2022
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini biliyorum. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. İnançla devam edeceğiz. Türkiye’ye huzuru, kucaklaşmayı, helalleşmeyi getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden 85 milyon insanı kucaklayacağız bunun sözünü veriyorum bütün halkıma.
Bize düşen görev Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu zor atmosferden çıkarmak. Türkiye’de devletin kurumlarını liyakatli kişilerin üretebileceği bir sürece evirebilmek. Bütün bunları sabırla gerçekleştireceğiz. Altı lider bir aradayız. Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz. Demokrasiyi savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz.
Bazen soruyorlar veya eleştiriyorlar. ‘Demokrasi diyorsunuz milletin mutfağına bir şey kalmadı’ diye. Mutfakta bir şeyin kalmamasına yol açan temel olay bu ülkede demokrasinin olmamasıdır. Bu çerçevede ilk adım demokrasi sonra hep beraber hızla büyüme ve kalkınma. Çünkü her şeyimiz var.
DEMOKRASİNİN OLMADIĞINI GÖSTERDİ
Demokrasinin olmadığını gösteren temel bir olay. Bir partinin genel başkanı İstanbul’da Kadıköy’de kendi ilçe binasına giremiyor. Talimat verilmiş. Altı milyon oy alan bir siyasi partinin genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytanlar ve bunu yapıyorlar ve bizler beraber mücadele edeceğiz. Polis arkadaşları asla suçlamıyorum onlara talimat verenler sorumlusu. Talimat verenin kim olduğunu, gücünü saraydan aldığını da çok iyi biliyorum. O nedenle bizler taşkınlığa kapılmadan, sağ duyu ile hareket ederek sandığı bekleyeceğiz. Sandık gelecek, oyumuzu kullanacağız saray ve şürekasını yolcu edeceğiz.
’85-90 YAŞINDA İNSAN HAPİSHANEDE TUTULMAZ’
Haksızlıkların çok fazla olduğunu biliyorum. 85-90 yaşında insan hapishanede tutulmaz. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz. Eğer devlet olarak siz bunu yapmaya kalkarsanız kişilerden intikam alırsınız. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez, adaletle, bilgiyle, birikimle yönetilir. Eğer insanları 85-90 yaşında ben sizi hapislerde öldüreceğiz derseniz demokrasinin, insan haklarının olmadığı algısı çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Buradan iktidar sahiplerine sesleniyorum. Eğer 85-90 yaşındaki insanlar hapiste kalmasın diyorsanız her türlü katkıyı vermeye hazırız. Çünkü biz adaletten, insan haklarından yanayız.
İSTİSMAR DAVASI
Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Merkez Bankası’nın önüne Kılıçdaroğlu neden gitti? Enflasyonla mücadele edin diye gitti. Yasanın verdiği görev yerine getirilsin diye gitti. Yapmadılar. Kılıçdaroğlu TÜİK’e niye gitti. İşçinin, emeklinin enflasyonu düşük gösterecekler, düşük maaş almalarına yol açıyor haklarını teslim edin diye gitti. MEB’in önüne niye gitti? Dayısı olmayanı sözlüde eliyorlar. Dayısı olmayanın arkasında durmak için gitti. Et ve Süt Kurumu’na niye gittik? Bu ülkenin çocukları süte, ete ihtiyaç duyuyorlar. Bunun için gittim. Adalet Bakanlığı’na vekil arkadaşlarımla beraber yürüdük. 6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması… Bunlarda vallahi de billahi de ahlak, vicdan, erdem yok. Sistematik tecavüze uğruyor. Bakan ‘2 yıldır haberimiz’ var diyor. Devleti çalıştırmadılar, savcıları, polisleri çalıştırmadılar. Arkasındaki güç kim? Bunun cevabını hala almış değilim. Bir çocuğun hakkı için bakanlığa yürüdüm. Sonra ne oldu? Devletin refleksi çalışmaya başladı. Demek ki bu kardeşiniz haklı.
İMAMOĞLU KARARI
Önce düzmece bir dava açtılar mı, çıkmayacak bir karar çıkardılar mı çıkardılar. Adaleti açıkça katlettiler. Millet delirdi bu kadar adaletsizlik olmaz diye. Millet belediye başkanına da adalete sahip çıktı. Ekrem İmamoğlu bugün burada. Ben Ekrem İmamoğlu’yla baba oğul ilişkisi içindeyim dedi. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***