İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği tarafından hazırladığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe alımlarla ilgili usulsüzlük içerdiği iddia edilen 500 sayfalık rapor geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edildi.
Başsavcılığın konuyla ilgili görevlendirdiği savcının henüz dosyayı soruşturmaya dönüştürüp dönüştürmeyeceği bilinmiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün belediyenin Saraçhane’deki merkez binasında, Altılı Masa’da bulunan partilerin hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılarının da katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, bu süreçte büyük bir hukuksuzluk yaşandığını söyledi.
İmamoğlu’ndan İBB’yi teftiş eden kurul başkanına ‘militan’ suçlaması: “Bu zatın sicili belgelidir”
İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği başmüfettişin bir süre çalıştıktan sonra “sağlık durumunu” gerekçe göstererek görevden ayrıldığını, bunun da kendileri için anlamlı olduğunu belirten İmamoğlu, onun yerine atanan kişinin AKP’den daha önce milletvekili adayı olan bir isim olduğunu ve objektif davranmadığını dile getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Ben İBB başkan adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili 28 ayrı özel soruşturma açan Arif Yıldırım adlı ‘militan Ak Partili’ bir zat-ı muhterem heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili belgelidir. Nasıl belgelidir biliyor musunuz? Bu kişi, 20 Mayıs 2019’da Beylikdüzü Belediyesi’ne bir işlem ile ilgili soruşturma açtı. Belediye başkanı olarak beni suçlayarak ifademi almak istedi. Oysa ki o işlemin tarihi 31 Mart 2019 seçimleri sonrasıydı. Beylikdüzü Belediyesi yeni başkanını seçmiş, ben ise mazbatası iptal edilmiş İBB başkanı idim. Bu kişinin gözü İmamoğlu konusunda bu kadar dönmüştür” dedi.
“Kurt kuzuyu yemek isteyince, ‘suyumu bulandırdın” dermiş ama biz kuzu değiliz”
İmamoğlu’nun asıl hedefindeki kişi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı, belediye ve iştiraklerinde işe alınan personelin adli sicil kaydı istememesini eleştiren ve işe alınan kişilerden bin 688’inin terörle iltisaklı olduğunu savunan Soylu’ya tepki gösterdi.
İmamoğlu, “İçişleri Bakanı olan kişi, yaptığı basın toplantısında, iddia ettiği bin 668 teröristi, isim isim sekiz terör örgütüne böldü. Daha ne olabilir derken, son olarak da 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu. Diğer terör örgütleri hangileridir? Mesela İBB’de Tamil gerillası mı var? IRA’dan adam mı aldık işe? İBB olarak biz, İstanbul Valiliği’ne Kasım 2019’da, bünyemize alacağımız bir memurumuz için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019 tarihinde İBB’ye verdiği yanıtta, Anayasa Mahkemesi kararına göre ‘bu evrakı isteyemezsiniz’ demiş ve yazıyı işlemsiz olarak bize iade etmiş. Kurt kuzuyu yemek isteyince, kendisi suyun yukarısında olduğu halde “suyumu bulandırdın” dermiş ama biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağı günlerin geleceğine inanıyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.
Bu 3 yıl için, toplam 10 bin 277 arşiv araştırması talebinin 9 bin 617’sine cevap verildiğini, 660 kişinin arşiv araştırmasına 1 yıldır hala yanıtsız kalındığını, bunun yanı sıra müfettişlerin işe alınan 25 bin 361 kişinin kayıtlarına 5-6 ayda ulaşabildiğini vurgulayan İmamoğlu, Kadir Topbaş’tan sonra göreve gelen Mevlüt Uysal ve kendisinin mazbatası alındıktan sonra kayyum olarak atanan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın zamanında işe alınan bin 800 kişinin de adli sicil kaydının istenmediğinin altını çizdi.
İBB Başkanı, “Eski Başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya’nın sorumlu olduğu dönemde işe alınan 4 bin 116 kişiden bin 800’ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Bakan, girişimleriyle adeta pandoranın kutusunu açtı. Mevlüt Uysal döneminde işe alınan YY’nin adli sicil kaydında değil, sabıka kaydında silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor. Sayın Yerlikaya İBB Kayyum Başkanı iken işe alınan FETÖ iltisakı ortaya çıkan 6 personeli nasıl değerlendirmek gerekir? Bakın bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da o dönemin genel sekreter yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir. İçişleri Bakanlığı’nın sunduğu ve medyaya göre 500 sayfadan fazla olan rapor bizde yok. Ama duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ben ve 100’den fazla eski- yeni yönetici arkadaşlarım. O raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanıyorsa, gök kubbeyi başınıza yıkarız” dedi.
“İçişleri Bakanı’nın birinci dereceden yakını FETÖ firarisi”
İmamoğlu toplantıda, son günlerde kamuoyunda çok konuşulan ve İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın da yalanlamadığı bir iddiayı gündeme getirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İçişleri Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulundu.
İBB Başkanı, “Belediyeler güvenlik kuruluşları değildir. Terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bilmez, bilemez. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz güvenlik kurumlarıdır. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularını bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ terör örgütü üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari. Ne zamandır? 15 Temmuz 2016’dan beri. Kardeşi, yani birinci derece yakını FETÖ firarisi olan bakan yardımcısını, Ağustos 2018’de yardımcınız olarak atayınca, siz de bir terör örgütü iltisaklısına jest mi yapmış oluyorsunuz? Bu bakanın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemiştim. Şimdi ortaya çıkan tablo devletimizin kıymetli valileri ve AK Parti’li siyasiler için de ciddi tehlike olduğunu ortaya koydu. Bu kişiyi bu göreve getiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz fotoğrafın yaratacağı kaosa razı gelecek ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna bir cumhurbaşkanı olarak yüzünü kızartmayacak bir isim atayacak” dedi.
“Kesinlikle hedef İmamoğlu ama sırtımız yere gelmeyecek sizi tuş edeceğiz”
İmamoğlu, toplantının soru cevap kısmında ise bu soruşturmaların hedefinin kendisi olduğunu ifade etti.
İBB Başkanı, “Kesinlikle Ekrem İmamoğlu hedeftir. Çünkü Ekrem İmamoğlu, onların iktidar anlayışlarının, iktidarlarının beslenme kaynaklarının, rant kaynaklarının merkezini, odağını söküp almıştır. 2023’te iktidarın değişiminin de müjdecisi olan bu zaferin önünü keserek, onu karalayarak, onun simgesi haline gelmiş bir belediye başkanını yasaklayarak 2023 seçimlerine mesaj vermek ve o süreci baskı altında elde etmek çabasıdır bu. Ama bizim sırtımız yere gelmeyecek. Biz bunları bir daha minderden kalkmamak suretiyle tuş edeceğiz. Siz terör soruşturması açarsanız ben kıyametini koparırım” dedi.
“(İBB’ye kayyum atamasını) göze aldıklarını düşünüyorum, tüm muhalefet belediyeleri tehdit altında”
İmamoğlu, ‘Soruşturma açılması halinde İBB’ye kayyum atanma ihtimali var mı?’ şeklindeki soruya ise, “Herşeyi yapabilirler. Sayın Bakan’ın ve bu hamleleri yapan anlayışın, bu belediyeye yapmaya dönük hareketi yapacağını biliyoruz. Onu bile yapmayı göze aldıklarını düşünüyorum. Önümüzdeki dört beş ay içinde ellerinden geleni ardına koymayacaklarını da biliyoruz. Bu organize kötülüğe karşı uyanık olmalı ve mücadele etmeliyiz. Öncelikli meselemizdir. Siyasetin eksenini bu uygulamalarla kaydırmak istiyorlar. Bu iş tepeden tırnağa organize şeklinde yürüyor. Muhalefet tüm belediyeler de tehdit altındadır. İstanbul bunun ana gövdesidir. Her türlü kirletmeyi yapmaya hazırlar. İttifaklarımızla toplumsal dinamiklerle işbirliği içindeyiz. Daha fazla tedbirli olmalı ve tepkilerimizi büyütmeliyiz” yanıtını verdi.
Toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, TBMM Başkan Vekili Engin Altay ve bazı milletvekilleri ile belediye başkanları yer alırken, İmamoğlu ile bir süredir sorunlar yaşadığı belirtilen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun toplantıya katılmadığı görüldü.